Annelik Sevincini Türkiye'de Yaşadılar

Terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasında Kobani (Ayn el Arap) bölgesindeki çatışmaların son bir ayda şiddetlenmesin ardından sayıları 190 bini bulan Suriyeli Kürt, Türkiye'ye sığındı.
Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Suriyeli Kürtlerin büyük bir bölümü Suruç ilçesinde başta AFAD ve Türk Kızılayı olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından oluşturulan geçici barınma merkezlerinde kendilerine yeni bir yaşam alanı kurdu.
Ülkelerindeki çatışmalardan hamile olarak kaçmak zorunda kalan 70 Suriyeli kadın ise annelik sevincini Türkiye'de yaşadı.
Sığınmacı aileler, gözlerini ülkelerinden uzakta açan çocuklarına "vatan, hasret" gibi isimler koymayı tercih ediyor.
Bebeklerini başka bir ülkede doğurmak zorunda kalan sığınmacı kadınlar, çocuklarını bir gün savaşın biteceğine inandıkları ülkelerinde büyütmenin hayallerini kuruyor.
- "Hayat devam ediyor"
Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her ne kadar savaş ortamı da olsa her şeye rağmen hayatın devam ettiğini söyledi.

Kobani'de devam eden çatışmalarda her gün onlarca ölü ve yaralı haberi aldıklarını ifade eden Çiftçi, diğer yandan da sığınmacı misafirlerden güzel haberleri duymanın sevincini yaşadıklarını belirtti.

Hamile olan kadınlarla halk sağlığı ekiplerinin yakından ilgilendiğini aktaran Çiftçi, gerekli tüm kontrollerinin koordineli şekilde doğuma kadar sürdürüldüğünü kaydetti.

Gözünü Türkiye'de açan sığınmacıların bir an önce kendi ülkesinde hayatlarını sürdürmesini temenni ettiklerini dile getiren Çiftçi, şöyle devam etti:
"Bebeklerimize barış ve huzur içerisinde Allah uzun ömür versin. Bir aylık sürede ülkemizde yaklaşık 70 bebek dünyaya geldi. Bunun 10'u geçici barınma merkezlerinde, 60'ı ise ilçe genelinde doğdu. Bu bebekler bizim topraklarımızda doğdu ve bizim çocuklarımız. Onlara en iyi şekilde sahip çıkmaya devam edeceğiz."
Yaklaşık bir ay Türkiye'ye sığınan 4 çocuk annesi Şerzat Geze de 3 hafta önce dünyaya getirdiği erkek çocuğuna ay ışığı anlamına gelen ve "umut ışığı" olarak nitelendirdiği "Hivron" ismini koyduğunu ifade etti.