Antalya 4'üncü Sulh Hukuk Mahkemesinden Önemli Karar

Antalya 4'üncü Sulh Hukuk Mahkemesi, Arap Süleyman'ın torunlarından olan ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde çalışan Hüsnü Yiğit'in 'Mirasçılık belgesinin iptali' ve 'Tedbir' amaçlı başvurusunu karara bağladı

Antalya 4'üncü Sulh Hukuk Mahkemesi, Arap Süleyman'ın torunlarından olan ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde çalışan Hüsnü Yiğit'in 'Mirasçılık belgesinin iptali' ve 'Tedbir' amaçlı başvurusunu karara bağladı.
Antalya Barosu Avukatı Murat Bulat, arazinin satışı ve üçüncü kişilere devrine karşılık konulan ihtiyati tedbir kararı konulmasının sadece mirasçıları ilgilendirdiğini söyledi.
Antalya kent merkezinde 50 yıldır süren ve en değerli parkları, kamu binaları ve 5 yıldızlı otelleri ile spor tesislerinin yanı sıra 10 bin civarında konutu içine alan Meltem ve Bahçelievler Mahallesi ile Konyaaltı Beach Park'ı kapsayan yaklaşık 4 bin dönümlük arazinin satışı ve üçüncü kişilere devrine karşılık yeni bir gelişme yaşandı.
Antalya 4'üncü Sulh Hukuk Mahkemesi, Antalya'da 1800'lü yıllarda yaşamış Arap Süleyman'ın torunlarından olan ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde uzman olarak görev yapan Hüsnü Yiğit'in 'Mirasçılık belgesinin iptali' ve 'Tedbir' amaçlı başvurusunu karara bağlayarak yaklaşık 4 bin dönümlük arazinin satışı ve üçüncü kişilere devrine ihtiyati tedbir kararı verdi.
Hakim Canan Kırcı, Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1992 yılında aldığı veraset ilamına ilişkin kararın iptali istenen başvuruyu ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde bulunarak, mahkemeye sunulan Antalya Şeriye Sicillerine kayıtlı Osmanlıca yazılmış veraset ilamının orijinalini dikkate alarak, bölgedeki arazilerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verdi. Mahkemenin kararı Muratpaşa Tapu Sicil Müdürlüğü'ne bildirilerek bölgedeki 4 bin dönüme yakın
arazinin tapu kayıtlarına işlendi.
DÖRT BİN DÖNÜM ARAZİYİ KAPSIYOR
Karara bağlanan yaklaşık 4 bin dönüm araziyi kapsayan ve 5 milyar dolarlık bir servete ihtiyati tedbir konulan dava ile ilgili konuşan Antalya Barosu Avukatı Murat Bulat, kararın 2006 yılında sonuçlanan bir davanın sonucunda çıkan veraset ilanına itiraz için açıldığını söyledi.
İhtiyati tedbir kararının sadece mirasçıları ilgilendirdiğini belirten Bulat, şöyle konuştu: "1958 yılında başlayan dava, 2006 yılına kadar sürdü ve hala da sürüyor. Antalya'nın merkezinde çok ünlü otellerin, Cam Piramit Sergi Salonu'nun da olduğu bir bölgede hala mülkiyeti çözülmemiş olması, yargıda düşünmemiz gereken bir konu. Alanla ilgili bazı yurttaşlar tapuları olduğunu iddia etmiş. 1888 yılına itibar edilen mirasçılarının lehine 2006 yılında dava sonuçlandı. Mirasçıların hissedar olduğu bir
tapunun bir bölümü verilmiştir. Arazide Antalyaspor tesisleri, tapu kadastro müdürlüğü yan arazisini de içeriyor. Arazilerin bir bölümü hala Yargıtay'da davası devam ediyor. Son gelişmede kendisinin de bir mirasçı iddiasıyla karara dayanak olarak veraset ilanlarının doğru olmadığının savunusuyla kararı ile Sulh Hukuk Mahkemesi'ne bir davasının olduğu ve buna bir tedbir kararı çıkmıştır."
200 KİŞİ HİSSEDAR OLDU
Arsa üzerinde dönemde Mehmet Ağa, Arap Süleyman ve Bakırcı Yorgi'nin ortak olduğunu belirten Bulat, şunları söyledi: "Bu davada 200 civarında yurttaşımız Arap Süleyman ve Mehmet Ağa'nın mirasçıları olarak hissedar oldu. Fakat Kadastro Mahkemesi'nin 2006 yılında verdiği karar kesin karar olduğu için kesinleşmiş bir hüküm ancak o mahkemenin yeniden bir kararı söz konusu olmaksızın iptal edilemez. Veraset ilanına ilişkin davada verilen tedbir kararını yalnızca o tapuda mirasçı olanlar için söz konusudur.
Yani bütün bu alanda herkes bakımında söz konusu değildir. Kesin sahip oldukları alanlar var. Mirasçılar için tedbir kararı verilmiştir. Hak sahipleri olabilmeleri için yeniden yargılama olması lazım. 2006 da mahkeme bir karar verdim hata var yaptım. Yeniden bir karar vermem lazım derse ancak bölgeyi ilgilendirir. Mahkeme iptal edene kadar hak sahipleri aynı haklara sahiptir"
Mutlak kamulaştırılmış süreçleri bitmiş alanlarda herhangi bir mülkiyet ihtilafı söz konusu olmadığını belirten Avukat Bulat, sözlerine şöyle devam etti: "Kamulaştırması usulüne uygun olmamış ve tamamlanmamış araziler var. Bölgede imar çalışması da bitmemiş. 10 bin konutu kapsamıyor. Bölgede 30 yıldır oturan bütün yurttaşların tedirgin olmasına gerek yok. Devlet olarak güven esastır. Oteller ve restoran alanları daha önce dönemin Kültür Bakanlığı tarafından tahsis edilmiştir. Bu alanlarla ilgili bir
sorun yok. Sadece park ve Cam Piramit Sergi Salonu için belki bedel konusunda sorun çıkabilir o kadar."
(ÇY-SK-HO-Y)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile