Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın'ın 3. Hizmet Yılı Tanıtımı

Kamuoyu önünde partimi tartışmam, bunu yapmam. Ama bana yapıldı mı, yapıldı. Parti merkezine gönderdiğim ve benim yıpratmaya çalışıldığım belgeler yerel TV kanallarında aleyhimde söylenen sözlerdir. Hepsini Genel Merkeze gönderdim ' dedi.

Hep saldırı gören bir insan olduğunu belirten Mustafa Akaydın, '3 yıldır belediye başkanıyım, projeleri engellenen bir belediye başkanıyım. E tabi konuşacağım, benim de çenem fena değildir ' diye konuştu.

Başkan Akaydın, belediyeye aldığı personelle ilgili olarak ise şunları söyledi: 'Yüzde 40'ında partili referansı vardır. Bu ayıp bir şey değil. Bu aynı zamanda yüzde 60'ında partili referansı yok demektir. Partililerim önemlidir, referansları önemlidir ama benim personel alma kriterlerimde üçüncü sırada gelir.Liyakat ve ihtiyaç öncelikli kriterlerimdir. Particilik, dürüstlüktür, namusluluktur. Particilik sadece kendi siyasi grubuna rant sağlama makamı değildir ' Belediye başkanlığındaki üç yılını, Atatürk Kültür Merkezi'nde halka açık bir toplantıda anlatan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın, salona eşi Günseli Akaydın ile birlikte girdi. Partililerin alkışları ve tezahüratları arasında konuşmasına başlayan Akaydın, 41 başlıktan oluşan hizmet yatırımlarını anlattıktan sonra soru cevap bölümüne geçildi. Soru hakkını önce basın mensuplarından yana kullanan Akaydın, bir gazetecinin Kemer ilçe kongresinde yaptığı konuşmayı hatırlatması üzerine, halka açıkalanda partisini tartışmayacağını, bunu bugüne kadar hiç yapmadığını söyledi.

Kongrenin partililerin bulunduğu bir ortam olduğunun altını çizen Akaydın, kongrede kendisinden önce konuşan milletvekillerinin CHP'nin neden iktidar olması gerektiğini anlattığını, kendisinin de söz alıp partinin neden iktidar olamadığını örneklerle açıkladığını ve partililerden muhteşem bir de alkış aldığını ifade etti.

Akaydın, 'Gerisini burada konuşmam ama kongreler gelirse orada konuşurum, orası benim partimin özel alanı, bana saldırı oluyorsa ben de konuşacağım ' dedi.

BELEDİYEYE ALDIĞIM PERSONELİN YÜZDE 40'INDA PARTİLİ REFERANSI VAR
Bir gazetecinin 'şu an Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde sadece CHP'li olduğu için çalışan olup olmadığı ' şeklindeki sorusuna Akaydın, şöyle karşılık verdi: 'Hayır, ben personeli şöyle alırım. Önce iş ihtiyacı olacak, o işe uygun adam, liyakati yüksek, evindeki aşa, ihtiyacına bakarım, ondan sonra da referansına bakarım. Referans sonra gelir. Tabii ki partililerim benim için önemli kişiler, onların referanslarını önemserim. O ayrı. CHP'lileri doldurmadım. Ama kabaca söylüyorum yüzde 40'ında CHP referansıvardır. Bunda ayıp bir şey yok ki? Bu aynı zamanda demek oluyor ki yüzde 60'ında partili referansı yoktur. ' Kriterlerini söylediğini, son derece adil olduğunu anlatan Akaydın, şöyle konuştu: 'Bana çok küsmüş CHP'li arkadaşım vardır, kızını, oğlunu, işe almadığım için. İhtiyacım yok veya onun evinde aşa ihtiyaç yok. Bir de o var yani. Genellikle emekli personeli işe almam. Çünkü adamın en azından emekli maaşı var, gencecik çocuklar sokakta iş beklerken gibi kriterlerim var. Hiç de ayıp kriterlerim yok. 10 bin işe yerleştirme yaptık, zannediyorum bunun 4 bini sonradan ayrıldı. Bizim istihdam ofisimiz sadecebelediyeye yerleştirmek, aynı zamanda özel sektöre de işçi bulur, İşkur gibi çalışıyoruz '

PARTİCİLİK ENTRİKA DEĞİL PARTİCİLİK DÜRÜSTLÜK, NAMUSLULUKTUR
Kemer'de yaptığı konuşma için ''Hoca gemileri yaktı'' gibi başlıkların atıldığını hatırlatan Akaydın, sözlerine şöyle devam etti: 'Ben ne diye gemileri yakacakmışım ki, beni destekleyen partililerim var. Ben siyasette entrika yaratan insanları gözlerinin önüne döktüm. Bakın particilik bu değil dedim, particilik namusluk, dürüstlük, sadece kendine, kendi grubuna siyasi bir rant sağlama makamı değil, dedim. Hiç kimsenin gölgesi altında siyaset yapmayın dedim. Adam gibi yapın dedim ' Konuşmasında Konfüçyüs'ün 'Küçük insanların gölgeleri uzamaya başladığında güneş batıyor demektir' sözüne tekrar vurgu yapan Akaydın, şunları söyledi: 'Çok severim bu lafı, hemen kalkmış birisi diyor ki partimizin boyu bu kadar kısa değil, ben partimize bir şey demedim ki. Kime dediğim belli. Arkadaşlar ben kral çıplak dedim, çıplak, Kral çırılçıplak ya kral çırılçıplak. Ben bunu söylüyorum, yanlış mı söylüyorum, şimdi siz de alkışlıyorsunuz, siz de farkındasınız. Ama daha kızdırırlarsa daha da çıplaktırderim. O ayrı bir konu '

ULAŞIM KONUSUNDA YENİ FORMÜL ARAYIŞINDAYIZ
Ulaşım A.Ş ile ilgili soruları cevaplandıran Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, ortada bir mahkeme kararı olduğunu hatırlattı. Bu kararın haklı bir karar olduğunu düşünmediğinin altını çizen Akaydın, sözlerine şöyle devam etti: 'Ama saygı duymak zorundayım. Mahkeme kararı kesinleştikten sonra kamu zararı oluşmasın diye bir yol bulmamız lazım. Kanun belediye başkanına yetki verirse, belediye şirketlerinden birisine doğru olanı Ulaşım A.Ş, bu yetkinin devri mümkün. O zaman çok dahasorunsuz, çok daha kamu zararsız çözebileceğimi düşündüm. Ama hem partili arkadaşlarım grup üyesi arkadaşlarım hem de diğer partililerin muhalefetiyle geçiremedim. Ben hayatta hep böyle şeylerle karşılaşırım, böyle önüme böyle bir duvar çıktı mı, onun arkasından, üstünden atlamaya çalışmam, yanından dolaşacak bir formül yaratmaya çalışırım. Herhalde halk için daha sıkıntılı olacak yaratacağımız formüller. Ama suçlu ben değilim, suçluları hepiniz biliyorsunuz. Kamunun şöyle bir zararı var, sizde yüzde 2belediye payı alıyorsunuz. Bu yüzde ikiden uzun zamandır mahkumuz, biran önce çözülam. Referans sonra gelir. Tabii ki mesi lazım, kamu zararını önlemek lazım. Ulaşım A.Ş'ye verirseniz, kendi şirketiniz, uzlaşarak çözme ihtimaliniz yüksek. İhaleye çıktığınız da halk kartın alacakları, tazminatları, bununla uzlaşma oluşturabilecek kalmıyor ortada. ' Halk kart konusuna değinen Akaydın, şunları söyledi: 'bunu yaşadıkça göreceğiz. Tabii var çözüm önerilerim. Halk kart şu anda hukuksuz bir durumda. Belediye ile idari hukuku yok. Ama yapacak bir şey de yok. Yeni bir çözüm bulunacak. Elektronik kart sistemi uygulamasına devam edilecek. Yine bir ihaleye çıkacağız, sanırım, başka bir şey yok '

BENİ 28 ŞUBAT SÜRECİNE BULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Bir gazetecinin 28 Şubat süreciyle ilgili sorusunu da cevaplandıran Akaydın, kendisinin o dönemde Akdeniz Üniversitesi rektör yardımcısı olduğunu ve kendisini bu konulara bulaştırmaya çok meraklılar olduğunu belirterek, 'Asker çocuğu olmama rağmen askerin siyasete müdahalesinde rahmetli babam dahil hiç hoşlanmayız, aile olarak. Dava A'dan Z'ye kadar siyaset zaten. Siyasetten yapılıyor. Zaten bu intikam davası. Eğer ifadesi alınacaksa Cumhurbaşkanının ifadesi alınmalı. Cumhurbaşkanı imzası var. 28 Şubatkararlarında Dışişleri Bakanı olarak Gül'ün imzası var. O'na sorun, bana sormayın ' dedi.

STADYUM İÇİN ANTALYAYI SATTIRMADIK
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Antalya'nın stadyum ihtiyacıyla ilgili bir soruya şöyle karşılık verdi: 'Stadyum yapmak Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın sorumluluğundadır, belediyenin görevi değildir. Buna rağmen geçen yıl dürüstçe çıktım, dedim ki, benden 30 bin kişilik stad istemeyin, Antalya'ya 30 sene yetecek 15 kişilik butik bir stad yapalım dedim. Benim görevim dedim, ama bana yer gösterin. Yer kamunun elinde, eskiden tahsis edilenleri de geri alıyorlar. Bu sırada iktidar sahipleri telaşlandı, hayır biz yapacağız dediler. Bekliyoruz şimdi, Aralık ayında Spor Bakanı geldi ve 5 proje saydı. biri stadyum,bir de havuz dedi, peki kardeşim bitmek üzere olan havuzu niye yıktınız. Hesap başka, hesabın ne olduğunu yakında göreceğiz, hesap yine Antalya'yı satarak yapmak. Oraya kocaman bir rezidans, AVM, rezillik yani. Paraları yok, paraların hepsin geçen yıl Erzurum kış olimpiyatlarına hazırladılar. Antalya'yı Mardan stadına götürmeye gerek yok, Akdeniz Üniversitesi Stadyum projesi var. Antalyaspor'a mevcut yetecek kadar var, buraya taşıyalım dedim. Sayın rektör dedi ki üniversitenin güvenliği bozulur. Yanikoskoca Türkiye Cumhuriyeti, 15 günde bir iki saat Akdeniz Üniversitesi'nde güvenlik sağlamaktan acizse benim diyecek bir şeyim yok. Sonunda kamuoyu uyandı, bu noktaya geldik. Üniversite razı, üniversite de bunu bahane edip başka pazarlıklara girmekte '

36 AYDA 41 PROJE
Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni diğer belediyelerden ayıran en önemli özelliğinin üretime yönelik çalışması olduğunu anlatan Akaydın, 36 ayda 41 tane proje yaptıklarını, en pahalı projenin ise 98 milyon lira olduğunu söyledi.

Belediyeyi 1.5 milyar liralık borçla devraldıklarını anlatan Akaydın, bunun 500 milyon lirasını ödediklerini ve ödemeye de devam ettiklerini anlattı. Antalya'nın bu borçların altından kalkabilecek zenginliğe sahip olduğunu dile getiren Akaydın, borçlara rağmen hizmet yapmaya devam ettiklerini, bir yandan da borçlandıklarını ifade etti.

Belediyenin şu an 900 milam. Referans sonra gelir. Tabii ki yon lira civarında borcu bulunduğunu belirten Akaydın, Antalya'ya 500 milyon liralık yatırım yaptıklarını, buyatırımların 2030, 2040 ve 2050 yıllarını hedeflediklerini bildirdi. Altyapı çalışmalarına ağırlık verdiklerine işaret eden Akaydın, 266 milyon liralık altyapı çalışması yaptıklarını söyledi.

Türkiye'de ilk defa çöpten enerji üretme projesini Antalya'da hayata geçireceklerini anlatan Akaydın, bu projeden 160 bin lira gelir elde edeceklerini ifade etti.

Üretim faaliyetleri kapsamında Boğaçay Atölyesi'ni hizmete soktuklarını dile getiren Akaydın, atölyede elektrikli araç yapmayı planladıklarını, şu an çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Akaydın, Antalya BüyükşehirBelediyesi'nin çiçeğine, çalısına para ödemeyen bir belediye haline geldiğini belirtti.

Ulaşım ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Akaydın, sözlerine şöyle devam etti: ''Sadece 40 otobüs alabildim, sebebini de biliyorsunuz, (siyasetten engelleyelim) diye aldırtmadılar. Nereye gidersem gideyim, halk kırmızı otobüs istiyor, konforlu, engellilere hitap ediyor ' Gazi Bulvarı'na yapılması planlanan köprülü kavşak projesi için de karayollarının bir proje verdiğini ancak bu projenin o bölgeye uygun olmadığını söyleyen Akaydın, şöyle konuştu: 'Proje verdiler ama ben istemiyorum o projeyi, üst geçitler de yapmam şehri çirkinleştiriyor. 62 bin 858 kişiye gıda, giysi, kitap dağıtımı yapıldı. 30 bin öğrenciye süt dağıtıyoruz. Festivallerimizin hepsiyle övünüyoruz, sayısını artırıyoruz. Antalya kültür başkenti olmalı diyoruz. Kültür benim en büyük projemdir '