Antalya`daki Sel Felaketi

Serik`te 46 evin hasar gördüğü Haskızılören köyünde felaketin ardından hummalı bir çalışma başlatıldı. Fatma Kutlu, Hulusi Kutlu, Hasan Bulut ve Ayşe Beşbaş`ın hayatını kaybettiği, Süleyman ve Meryem Çelik çiftinin ise sel sularına kapılarak kaybolduğu Haskızılören köyünde İl Özel İdaresi tarafından yıkılan köprü ve yolların onarımına başlandı

Devletin imkanlarını seferber ettiği köyde yollar yenileniyor, yıkılan elektrik direkleri yerlerine dikiliyor. Sel felaketinin olduğu günden bu yana iletişim sağlanamayan köye, yeni telefon hatları da çekiliyor

İl Özel İdaresi ve Türk Kızılayı`ın desteğiyle köye kurulan çadır mutfakta selzedelere 3 öğün sıcak yemek veriliyor. Sel nedeniyle birinci katı çamurla kaplanan Haskızılören İlköğretim Okulu da ekipler tarafından temizlendi

Okulun pazartesi günü eğitime yeniden başlayacağı bildirildi. Sel nedeniyle evleri yıkılan vatandaşlar ise komşu ve akrabalarında konaklıyor

-Yatalak annesine bakmak için geldi, sele kapıldı- Sel felaketinde eşi Ayşe Beşbaş (61), kayınvalidesi Fatma Kutlu (82) ve kayınpederi Hulusi Kutlu`yu (82) kaybeden Mehmet Beşbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşiyle birlikte İstanbul`da yaşadıklarını, eşinin yatalak annesine bakmak için Antalya`ya geldiğini anlattı

Mehmet Beşbaş, ``Kayınvalidem 3 senedir yatalak hasta ve çocukları sırayla bakımını üstleniyor. Eşim annesine bakmak istediğini ve Antalya`ya gitmek istediğini söyledi. Geçen ayın 17`sinde onu Antalya`ya getirdim. Antalya`dan ayrılırken `Gelmek istediğin zaman geri gelirsin` dedim. Onu geri alacaktım ama kısmet olmadı. O beni çağırmadan ben Antalya`ya geldim. Yaklaşık bir ay daha annesine bakmayı planlıyordu`` dedi

Eşinin de içinde bulunduğu evin tamamen yıkıldığını ifade eden Mehmet Beşbaş, ``Evden tek bir taş dahi kalmamış ve evin yatağı göle dönüşmüş. Ama en azından eşimin mezarının nerede olduğunu biliyorum. Bu benim tek tesellim``diye konuştu

-Marketten geriye kalan gıdaları topluyorlar- Sel felaketinde yıkılan bakkalın sahibi Ayşe Demirdal, marketten geriye kalan gıda ve çeşitli malzemeleri yıkıntılar arasında topluyor. Köydeki tek bakkalın kendileri olduğunu anlatan Demirdal, 2 odalı bakkalda yaklaşık 20 bin lira değerinde malzeme bulunduğunu söyledi

Selin bir anda geldiğini belirten Demirdal, ``Bakkalın üzerinde evimiz vardı. Sel bir anda geldi. Biz dışarıya çıktık. Sel bakkalın arka kısımın yıktı ve içeriye su doldu. İçerideki birçok malzeme de suya kapılıp gitti. Bakkaldan kalanları ve işe yarayanları çıkartıyoruz`` dedi

-``50 yıldır yaşadığım ev gözümün önünde yıkıldı``- Selde evi yıkılan 70 yaşındaki Melahat Yetkin ise 50 yıldır yaşadığı evin yıkılmasının üzüntüsünü yaşıyor. Sel felaketinin yaşandığı gece evde eşi Osman Yetkin ile uyuduklarını belirten Melahat Yetkin, şöyle konuştu: ``Yağmur hızlanınca eşime `Evden çıkalım` dedim. Ancak beni dinlemedi. Böyle bir olay olacağını tahmin edemedi. Eşimi ikna ettim ve evden çıktık. Yaklaşık 100 metre yürüdük ve köy merkezindeki asfalt yola çıktık. Bu sırada sel geldi ve su önce ayak bileğimize ardından belimize kadar yükseldi. Eşimle el ele tutuştuk. Eşim biraz topal yürüyordu, onu ittirerek biraz yükseğe çıkarttım. Bu sırada az kalsın ben de sele kapılıyordum. Köydeki lojmanda kalan genç öğretmenler yardımımıza koştu ve kurtulduk.`` Selin ardından öğretmenlerin lojmanına girdiğini anlatan Yetkin, ``Dışarıdan çok gürültülü sesler geliyordu. Dışarıya baktığımda ağabeyimin evinin yıkıldığını farkettim. Ağabeyim Hulusi Kutlu ve eşi Fatma Kutlu ile kızı Ayşe Beşbaş evdeydi. Onlara ne olduğunu bilmiyordum. Bu sırada evimizin de yıkıldığını gördüm. O evde 50 yıldır yaşıyordum. 50 yıldır yaşadığım, anılarımın olduğu evden ayrılmak çok zordu, ama yakınlarımın ölmesi daha zor`` diye konuştu

(SE-GÜÇ-DEL)