Antalya'nin Modern Çobanlari

Antalya’nin dünyaca ünlü Konyaalti Sahili’ne 500 metre mesafede lüks villa, apartman ve otellerin arasinda olmasina ragmen çocuklugundan bu yana yaptigi çobanligi sürdüren Mensure Albayram, yabanci turistlerin ve kente gelen tatilcilerin saskin bakislari arasinda her gün keçilerini otlatiyor. Turizm kenti Antalya’nin dünyaca üne sahip Konyaalti Sahili yakinindaki evini, arazisini, büyüdügü topraklari çevresindeki betonlasmaya inat eski günlerdeki yesil ve agaçli haliyle korumaya çalisan Albayram, çocuklugundan itibaren yaptigi çobanligi da birakmadi.

Villa, apartman ve otellerin arasinda çobanlik yapiyor

Hayvancilikla ugrasan ailesine küçük yastan itibaren ev islerinin yani sira çobanlik yaparak yardim eden Mensure Albayram, aradan geçen yillarda büyüdügü evin çevresinin lüks binalarla degisimine tanik oldu. Sevdigi dogal yasamdan kopamayan Albayram, lüks apartmanlarin, villalarin ve otellerin arasinda az da olsa kalan yesil alanlarda hayvanlarini otlatmaya devam ediyor. Her sabah ve aksam keçilerini otlatmak için evinden ayrilan Mensure Albayram, lüks binalar, araçlarin arasinda hayvanlariyla yakinindaki otlak alanlara gidiyor.

Hepsinin bir ismi var

Konyaalti Yarbasçandir köyünde dogdugunu ve çocuklugundan buyana hayvancilik ile ugrastigini, vazgeçemedigini belirten Mensure Albayram, “Öncesinde annem-babam vardi, evlendikten sonra esimle birlikte devam ediyoruz. Beni anneleri gibi görüyorlar. Isimleri bile var, Hazal, Alev, Cesur Yaman Ali, Damla, Günes hepsinin bir ismi var. Cesur’un annesinin sütü olmadi. Baska annelerden sagarak biberonla besledim. Yem ve yesillik yemeye baslayana kadar. Versem yine kosa kosa gelir çocuk gibi biberonu alir. Çok sevimliler. Evin arka tarafinda bir bosluk var ormanlik alan yerden çikan bir pinarda var oraya götürüyorum her gün otlatmaya, birde bu taraflara getiriyoruz. Binalarin arasindan ara yollardan, karsiya geçecek olursak esimle birlikte trafigin azalmasini bekleyip, hep beraber geçiriyoruz” dedi.



"Eskiden her evde çoban vardi"

Kentte ve kirsalda çobanligin artik bitme noktasina geldigini belirten Albayram, “Temelden aliskin oldugum için zor olmuyor. Çocuklugumdan beri yapiyorum. Öncesinde ineklerimiz de vardi, ama ineklerin bakimi zor. Hem yem, hem saman, birinden birisini kendin üretmen lazim. Eskisi gibi o imkanda kalmadi artik. Hepsi cepten zor oluyor. Bunlara da veriyorsun sabah, aksam ama otlatabiliyorsun. Iki kizim var onlar okudular çobanlik yapmazlar. Önceden aliskin olanlar, temelinde olanlar çobanlik yapmayi sürdürüyor. Eskiden her evde çobanlik vardi. Buralar artik tas yigini, bag, bahçe yok. Biz de kenarda olmasak yaptirmazlar zaten. Bir de biz buranin yerli halki oldugumuz için insanlar pek yadirgamiyor” ifadelerini kullandi.

"Bunlar olmasa ben çökerim"

Çobanligin bir heves ve geçici bir sevgi olmadiginin altini çizen Mensure Albayram, “Bu geçici bir sevgi degil, heves degil. Bunu yaptigin zaman gelisi güzel yapamazsin. Bunlar bayrami-seyrani, ölünü- dirini bilmez, misafiri bilmez, ben açiktim der. Mecbursun gücümüz yettigi kadar yapmaya çalisiyorum. Bakamayacak duruma gelirsem, onu da o zaman düsünürüz. Bunlar olmasa ben çökerim, yapamam. Bunlar her seyi unutturuyor insana, yasadiklarini bunlarla unutuyorsun. Aklina bile gelmiyor” seklinde konustu.

Bünyamin Albayram ise "Ben bu isi 30-35 senedir yapiyorum. Ama en güzel sey her zaman için üretmektir. Her kula nasip olmaz. Bunlarni hepsinin bir ismi var. Çagirdin mi kosa kosa gelir” dedi.



"Hayvanlarla iç içe olmak güzel"

Lüks apartman ve villalarin arasinda hayvancilik ile ugrasmanin zaman zaman zorluklarini yasadiklarini belirten Bünyamin Albayram, “Geçen yil son model bir jeep geldi. Fotofraf ve video çekti. ‘Hayir ola insallah’ dedim. ‘Ben zabita amiriyim. Apartmanlarda yukarda kedisi olan, asagida köpegi olanlar var. Hep sikayet ediyor vatandas. Seni sikayet etmiyorlar mi’ dedi.

Beni de ediyorlar ama bunlar biraz medeni dedim. Sasirdi ‘Nasil’ dedi.

Bunlar çagirdim mi hepsi kosa kosa geliyor dedim. Beni dinlerler, hiç sözümden çikmazlar. Binalarin arasinda hiç de zor olmuyor” ifadelerini kullandi.

Sehrin içinde bu sekilde hayvanlarin olmasinin kendileri için bir problem olmadigini aksine mutlu olduklarini belirten bölge sakini Tugba Sungur ise “Hatta daha da güzel, çocuklar içinde gayet güzel. Her zaman çocuklari hayvanlara bir araya getiremiyoruz. Ama sehrin içinde bir imkan gibi bir sey bizim için bu çocuklara hayvan sevgisini asilayabiliyoruz. Her zaman böyle imkanlara ulasamiyoruz. Hayvanlarla iç içe olmak güzel bir görüntü” seklinde konustu.