Antep'ten Gaziantep'e 'Kurtuluş Destanı'

Kurtuluş Savaşı döneminde kenti işgal eden düşmana karşı sergiledikleri kahramanlıkla Anadolu'daki direnişin fitilini ateşleyen Antepliler, kente 'Gazi' unvanı verilişinin 98. yıl dönümü kutluyor 'Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum' diyerek 10 ay boyunca düşman birliklerine direnen, bu süreçte 6 bin 317 şehit veren 'Gazi' 98 yıllık haklı gururunu bugün de sanayi, ihracat ve ticaretteki başarılarıyla taçlandırıyor

KEREM KOCALAR - Kurtuluş Savaşı döneminde "Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum" düşüncesiyle düşmana direnen ve 6 bin 317 şehit verme pahasına topraklarını düşmanlardan kurtaran Antepliler, kente TBMM tarafından "Gazi" unvanı verilişinin 98. yılını kutluyor.

Osmanlı Devleti’nin çöküşünün ardından 15 Ocak 1919 tarihinde Mondros Mütarekesi'nin 7. maddesi gerekçe gösterilerek İngilizler tarafından işgal edilen Gaziantep, bu ülkenin Musul bölgesindeki petrol yataklarına hakim olmak için Eylül 1919’da Fransızlara bırakıldı.

29 Ekim 1919’da Ermeni halkın coşkulu gösterileri arasında, içlerinde gönüllü Ermeni birliklerinin de bulunduğu "Fransız işgal kuvvetleri" Antep'e girdi. Kentte büyük bir tepkiyle karşılanan işgal, 29 Ekim günü 13. Kolordu Kumandanı Ahmet Cevdet Bey tarafından işgal kuvvetleri kumandanına bir telgraf yazılarak protesto edildi.

- Dönüm noktası: Türk bayrağını indirme girişimi

5 Kasım 1919 Cuma günü Ermeni tercümanla şehre inen bir Fransız subayının, Akyol Camisi'nde asılı Türk bayrağını, Türk polisine zorla indirtmesi, Antep'in kurtuluşunu ateşleyen bir unsur olarak tarihe not düştü.

Fransız askerleriyle Türk polisleri arasında çıkan kavga nedeniyle örgütlenen Cemiyet-i İslamiye tarafından 23 Kasım’da büyük bir miting düzenlenerek bir taraftan bu haksız işgal protesto edildi, diğer taraftan da halkın içindeki özgürlük ateşi alevlendirildi.

Bu arada Mustafa Kemal Paşa, 1 Aralık 1919'da Kazım Karabekir'e "son derece gizli tutulması" gereken bir telgraf göndererek, Kilikya, Urfa, Maraş ve Antep işgalinin ve Ermenilerin yaptıkları cinayetlerin şiddetle protesto edilmesini ve mücadelenin ilanını bildirdi.

Ocak 1920’de şehir dışında ilk savaşlar başladı ve Fransızların Kilis ve Maraş’a giden kuvvetleri, henüz yollardayken imha edildi.

Kentin düşman işgalinden kurtuluşu noktasında önemli görevler alan Şahin Bey, Antep-Kilis yolunu kapatarak Fransız garnizonunun Katma’daki tümeniyle irtibatını kesti.

- Anteplinin sabrını taşıran olay

Kentte direniş sürecini hızlandıran ve Anteplilerin sabrını taşıran olay ise 21 Ocak 1920'de yaşandı.

Akşama doğru bugünkü İnönü Caddesi'nde, askeri fırın önünden 10 yaşındaki oğlu Mehmet Kamil ile geçen bir kadının, sarhoş 2 Fransız askeri tarafından taciz edilip peçesi açılmak istendi. Bu sırada annesini korumak için Fransızlara taşla saldıran küçük Mehmet Kamil, askerler tarafından süngülenerek şehit edildi.

Bugün "Şehit Kamil" olarak bilinen Mehmet Kamil'in şehit edilmesinin ardından kentteki dükkanlar günlerce kapalı kaldı ve bölgedeki bazı illerde Antep'e destek mitingleri düzenlenmeye başladı.

- Şiddetli çatışmalar

Şahin Bey, 28 Mart 1920’de Kilis yolunda Fransızlarla milis güçleri arasında Elmalı Köprüsü üzerinde çıkan çatışmada şehit düştü.

Halkın çok sevip saydığı Şahin Bey'in şehit düşmesinin ardından, 1 Nisan 1920’de şehirde şiddetli bir harp başladı.

Şehrin 27 mahallesine bir semt reisi tayin edildi ve Antep halkı 1 Nisan 1920’den, 7 Şubat 1921’e kadar Fransızlara karşı direniş gösterdi.

Bu süre içerisinde yapılan kuşatma, Antep halkını açlık, sefalet ve mühimmat sıkıntısıyla karşı karşıya bıraktı.

Yaklaşık 10 ay süren ve 6 bin 317 vatan evladının şehit verildiği kentte çatışmalar sürerken, yapılan bu fedakarlıklara karşılık TBMM, Antep'e 8 Şubat 1921’de "Gazi" unvanını verdi.

Yüzlerce yıldır "Ayıntap" olarak anılan kentin adı o günden bu yana "Gaziantep".

Fransızlar Ankara Antlaşması’nın ardından 25 Aralık 1921’de şehri boşaltmaya başladı ve iki yıl süren işgalden sonra Gaziantep'te, zafer ve özgürlük nidaları yükseldi.

1921 yılındaki "Gazi” unvanından sonra, halkın Milli Mücadele'de gösterdiği takdire şayan hizmetlerinden dolayı TBMM tarafından mücadeleden 87 yıl sonra, 7 Şubat 2008 tarihinde çıkarılan 5734 sayılı kanunla Gaziantep’e "İstiklal Madalyası" verildi.

Kurtuluş Savaşı yıllarında özgürlük ateşinin fitilinin yakıldığı Gaziantep, bugün de Türkiye'nin gücüne güç katıyor.

İhracattan sanayi ve ticarete, istihdama kadar hemen her alanda ülkenin göğsünü kabartan Gaziantep, 98 yıllık "Gazi" unvanını gururla taşıyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile