Antikacılar 'Antika' Olmak İstemiyor

Geçmişin izlerinin yeni nesillere aktarılmasında önemli rol oynayan antikacılar, mesleğin unutulmasından ve ilgisizlikten yakınıyor.

Gramofondan tedavülden kalkan paralara, tabaktan avizeye kadar geçmişi 100 yılı aşan ürünleri yeni nesillerle buluşturan antikacılar, Adana'daki çarşılarında koleksiyoncuların ilgisini bekliyor.
Tarihi Adana Antikacılar Derneği Başkanı Mucid Türkay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğini 16 yıldır severek yaptığını ancak son dönemde ilgisizlik nedeniyle bir çok meslektaşının işini bırakma noktasına geldiğini belirtti.

Antikacılığın, ilgisizliğin yanı sıra eşyaların muhafaza edildiği yerlerin korumaya uygun olmaması nedeniyle kaybolmaya yüz tuttuğunu dile getiren Türkay, "Kentte bir köşeye atılmış durumdayız ve unutulmak istemiyoruz. Her ay belirli bir gün pazar açıp, antika eşyaları halka tanıtmak istiyoruz. Bu bile bizim için yeterli. Günümüzde eski alıp, eski satarak zengin olunmuyor" diye konuştu.

Her eski eşyanın antika özelliği taşımadığına dikkati çeken Türkay, şöyle devam etti:
"Ölenlerin varislerinin eski diye sattığı ya da ardiyelere düşmüş nadide eserler bize bir şekilde ulaşıyor. Zengin olmaya çalışmıyoruz. Kendi tarihimizi, kültürümüzü tanıtmak amacıyla bu işi yapıyoruz. Devlet büyüklerimizin bize sahip çıkması ve bu işin yaşatılmasına katkı sunmasını istiyoruz. Bazı duyarlı vatandaşlarımız bu işi sahipleniyor. Bizden ürün alarak, ayakta durmamızı sağlıyorlar. Bizler antikaları hem sahipleniyor hem de değerini bilenlere ulaşmasını sağlıyoruz."
Antika koleksiyoncusu İsmail Görkem de tarihi objelerin yeni nesillere aktarılmasına 30 yıldır katkıda bulunduğunu anlattı.
Önceki kuşakların kullandığı ve üzerinde emek olan eşyaların koleksiyoncular için antika değeri taşıdığını ifade eden Görkem, bu tür eşyaların meraklısını kendine çektiğini kaydetti.

Görkem, antikaların, geleneksel değerlerin yeni nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Büyüklerin kullanmak için aldığı, çocuklarının 'bu babamın eşyası' diye sakladığı, torunlarının ise değerini bilmediği için eskiciye sattığı eşyalara antika diyoruz. Antikalar, genç kuşağın atalarının nasıl yaşadığını, beslendiğini, yaşam tarzlarını anlaması açısından geçmişle günümüz arasında bağ kuruyor. Antika eşyalardan özellikle önemli tarihi olaylara tanıklık edenler, bilim adamının anlattıklarından daha fazlasını gençlere anlatabiliyor. Antika malzemelere yeterince değer verilmiyor. Eğer verilseydi eskicilere düşmezlerdi."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile