AP İlk Kez Göçmenlerin Geniş Katılımlı Eğitim Konferansına Ev Sahipliği Yapıyor

Avrupa Parlamentosu (AP)’de ilk kez göçmenlerin organize ettiği ve Avrupa’nın farklı ülkesinden gelen geniş katılımlı bir eğitim konferansı düzenlendi.

'Avrupa'nın Geleceği için Çokkültürlü Yetenekler ' konferansı bu yönüyle bir ilki teşkil ediyor.

İki gün sürecek konferansta özellikle Avrupa 2020 hedefleri doğrultusunda göçmen asıllı genç neslin ve sivil inisiyatifin Avrupa 'nın geleceğine katkıları üzerine duruldu. Çok sayıda üniversitenin ve araştırma merkezinin partnerlik yaptığı konferansta, aralarında Avrupa Komisyonu Eğitim Sorumlusu Pierre Mairesse'in de bulunduğu konuşmacıların ortak kanaati çokkültürlü yeteneklerin yeni Avrupa'yı oluşturacak olması.

Belçika Aktif Dernekler Federasyonu (FEDACTİO) tarafından organize edilen “Avrupa'nın Geleceği için Çokkültürlü Yetenekler” konulu iki günlük konferans Avrupa Parlamentosu'nda gerçekleştirilen geniş katılımlı oturumla başladı. İkinci gün Flaman Eğitim Bakanlığı'nda devam edecek olan konferansta Avrupa 2020 hedefleri doğrultusunda göçmen asıllı genç neslin ve sivil inisiyatifin Avrupa 'nın geleceğine katkıları, mevcut eğitim sistemlerinin bu yetenekleri topluma nasıl kazandırabileceği ve değişen iş piyasasına nasıl uyumlu hale getirebileceği gibi önemli konulara değiniliyor. Konferansın amacı, bu husustaki yönetmelikler ve eğitim sistemlerini farklı tecrübelerle ortaya koyarak tartışmak ve eğitim alanlarında çokkültürlülük etrafında çalışmalarda bulunan sivil inisiyatiflere ışık tutmak.

ÖĞRENCİLERDEKİ ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK BAŞARIYI DÜŞÜRMÜYOR

Eğitim Konferansı Genel Sorumlusu Mevlüt Akgüngör'ün konferans hakkında genel bilgi verdiği giriş konuşması sonrası söz alan Avrupa Komisyonu Eğitim Sorumlusu Pierre Mairesse AB yönetmeliklerinden ve AB 2020 Eğitim Hedefleri hakkında konuştu. Bu açıdan iki önemli husus olduğunun altını çizen Mairesse gençlerin okullardan diplomasız ayrılma oranının yüze 10'a indirilmesinin hedeflendiğini aktardı.

Mairesse birçok AB ülkesinde bu oranın yüzde 40'ın üstünde olduğunu kaydederek aynı zamanda gençlerdeki işsizlik oranlarının da fazla yüksek olduğuna dikkat çekti. Mairesse “Eğer iyi bir okula gitmek istiyorsanız yabancı asıllıların sayıca fazla oldukları okullardan uzak durmalı” önyargının var olduğuna dikkat çekerek “öğrencilerdeki çokkültürlülük eğitimin kalitesini düşürmüyor ve bunu teyit eden birçok araştırma” var dedi.

Avrupa Türk İş Dünyası Konfederasyonu (UNITEE) Başkanı Adem Kumcu ise konuya iş dünyası ve eğitim arasındaki bağı vurgulayarak yaklaştı. Yıllarca çokkültürlülüğü girişimcilik yönüyle ele alan ve bu konuda uzmanlaşan Kumcu “eğitimde yeteneklerin üzerinde yeterince durulmazsa ve iş dünyasının değişen ihtiyaçlarına cevap verilmezse içinde bulunduğumuz ekonomik krizden kurtulmamız zor” dedi.

Kumcu çokkültürlülüğün artık hayatın bir realitesi olduğunu da savunarak, “Yeni Avrupalıların kabiliyetlerinin işletilmesi için ciddi çaba sarf edilmesi gerekiyor” dedi. Katolik Leuven Üniversite (KULeuven) 'ne bağlı çalışan Prof. Ides Nicaise ise eskiden eğitim alanındaki 'eşitsizlik ' konularına odaklandığını ancak yabancı asıllı insanların ve organizasyonların eğitim alanındaki zorlukları çeşitli inisiyatiflerle aşma gayretlerini gördükten sonra perspektifinin değiştiğini anlattı. Nicaise bu eğitim inisiyatiflerini gördükten sonra “aktif vatandaşlık” kavramına inanmaya başladığını paylaştı.

GÖÇMEN AİLELERİN OKULDA AKTİF OLMALARI GEREKİYOR

Program esnasında gerçekleşen panelde söz alan diğer bir isim ise Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'na (OECD) bağlı çalışan Dr. Maciej Jakubowski oldu. Uluslararası PISA eğitim araştırmasına değinen Jakubowski, yabancı asıllı ve yerli öğrenciler arasındaki eğitim başarısındaki büyük farka dikkat çekti. Birçok ülkedeki eğitim sistemlerinin yabancı asıllı öğrencilerin beraberinde getirdikleri fırsatları yeterince değerlendiremediklerini anlatan Jakubowski, eğitimin her katmanındaki çokkültürlülüğün önemini vurguladı.


Yabancı asıllı öğrencilerin yerli öğrencilere nazaran eğitimde daha az başarılı olmalarının ana sebeplerinin ailenin sosyo-ekonomik ve eğitim durumu olduğunu açıklayan Jakubowski, okulların dil eğitimine daha fazla yatırım yapmaları ve ailelerin okul içerisinde daha aktif olmaları halinde bu farkın azalabileceğini savundu.

İki günlük konferansa Flaman Eğitim Bakanlığı, Flaman Topluluğu Komisyonu, KU Leuven, ULB, Universiteit Van Amsterdam, Rotterdam Erasmus Universiteit, Vrije Universiteit Amsterdam, UGent, UMons, UHasselt, IRFAM gibi bakanlık, üniversite ve araştırma merkezleri ve Avrupa Türk İş Dünyası Konfederasyonu UNITEE gibi saygın kurum ve kuruluş destek veriyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile