'Ara Buluculuk Sistemi, Tüketici Uyuşmazlıklarında Kabul Edilemez'

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) verilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile tüketici uyuşmazlıklarında, ’ara buluculuk’ dava koşulu haline getirilmek istendiğini ifade edildi. Teklif yasalaşırsa haksızlığa uğradığını iddia eden tüketici, mahkemeden önce ara bulucuya gitmek zorunda kalacağı belirtildi.

“Koronavirüs nedeniyle Meclis’teki görüşmeleri takip edemiyoruz”

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Tüketici Hareketi Genel Başkanı Cüneyt Köşe, teklifin tüketici haklarına ilişkin hak arama yollarının niteliğine aykırı olduğu görüşünde olduklarını söyleyerek, "Bütün tüketici örgütleri bu konuda bir yıldır bu düzenlemenin olmaması için tutum ortaya koyuyoruz. Hatta konuyla ilgili akademisyenler ve uzmanlar da tüketici davalarının diğer davalara benzemediği, zorunlu ara buluculuğun tüketicinin hakkını arama isteğini körelteceği görüşünde. Bu tasarı Meclis’te görüşülürken normalde tüketici örgütleri olarak komisyon görüşmelerinde oluruz ama korona nedeniyle Meclis’e girmek de yasak" diye konuştu.



“Yapılan güçlü ile güçsüzü masaya oturtup anlaşın demek”

Ara buluculuk uygulamasına karşı çıktıklarını belirten Köşe, "Tüm hukuk sistemlerinde tüketici korunmaya muhtaçtır ve firmaya karşı zayıftır. Desteklenir hak arama süreçlerinde. Bu yapılan güçlü ile güçsüzü bir masaya oturtarak anlaşın demek. Diğer ara buluculuk uygulamasında da biliyoruz ki (örneğin işçi/işveren) güçsüz taraf alması gerekenin daha azıyla masadan kalkıyor. Tüketici davalarında 1995 den beri uygulanan ve başarılı sonuçlar veren bir düzenleme var. Bu kaldırılmak isteniyor. Tüketici uyuşmazlıklarında ara buluculuk hak aramayı yolunu kolaylaştıran değil uzatıcı olur. “Tüketicinin hak arama yolundaki kazanımlarını kaldırmaktadır” Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Tüketici Güvenliği Derneği (TGDER) Genel Başkan Vekili Turhan Dik ise “yapılmak istenen düzenleme anayasaya aykırıdır. Verilen yasa teklifi ile güçsüz konumda olan tüketici, güçlü firmalarla ara bulucu önünde pazarlık masasına oturtulmak istenmektedir. Bu durum tüm ülkelerin ve ülkemizin tüketici hukukunda benimsenen, tüketici lehine pozitif destek uygulamasından geri adım anlamına gelmektedir. Tüketicinin hak arama yolundaki kazanımları ortadan kaldırılmaktadır. Tüketicinin hak arama sürecindeki cesaretini kıran bu yasa değişikliği teklifinden vazgeçilmelidir" şeklinde konuştu.