Arap Ülkelerinin Libya 'Bölünmüşlüğü'

Arap Birliğinin, geçen hafta düzenlediği olağanüstü toplantıda, yalnızca Yüzyılın Anlaşması'nın ele alınması Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) Libya krizinin görüşülmesi talebinin dikkate alınmaması 'Arap ülkeleri arasındaki bölünmüşlüğün işareti' olarak yorumlandı Arap Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Muhtar Gubaşi: 'Arap Birliğinin pusulası Libya’da iyice şaşmış durumda. Arap Birliği, Halife Hafter’i mi destekliyor, yoksa savaşın sona ermesini mi istiyor? Bunu kendileri dahi bilmiyor' Libya Uzmanı Dr. Kamil Abdullah: 'Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Arap Birliği arasındaki ilişki şu andaki gibi kalacaktır. Libya dosyasında da durum değişmeyecek Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Arap Birliği arasındaki ilişki şu andaki gibi kalacaktır' 'Kanaatimce bu seviyeden daha ileri gitmesi oldukça zor. Ancak Halife Hafter’in Trablus’ta yönetimi ele geçirmesi durumunda Arap Birliğinin, Hafter yönetimini tanıması kuvvetle muhtemeldir'

AYDOĞAN KALABALIK - Arap Birliğinin, geçen hafta düzenlediği olağanüstü toplantıda, yalnızca Yüzyılın Anlaşması'nın ele alınması Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) Libya krizinin görüşülmesi talebinin dikkate alınmaması "Arap ülkeleri arasındaki bölünmüşlüğün işareti" olarak yorumlandı.

Toplantıda sadece Suudi Arabistan, Birleşmiş Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın destek verdiği ABD yönetiminin Filistin-İsrail barış planı olarak bilinen "Yüzyılın Anlaşması" değerlendirildi.

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı Dışişleri Bakanlığı, Trablus'a yönelik saldırıların da görüşülmesi talebiyle Arap Birliğini toplantı düzenlemeye çağırmıştı. Ancak Arap Birliği UMH'nin 17 Nisan'da yaptığı talebe resmi bir cevap vermedi.

Mısır'ın başkenti Kahire'deki Arap Birliği Genel Merkezinde 21 Nisan Pazar günü düzenlenen olağanüstü toplantıda yalnızca "Yüzyılın Anlaşması" görüşüldü. Libya için herhangi bir toplantı düzenlenmediği gibi Libya’nın doğusundaki askeri birliklerin lideri General Halife Hafter’in Trablus’a başlatmış olduğu saldırı hiçbir katılımcı tarafından gündeme getirilmedi.

Arap Birliğinin UMH'ye karşı takındığı tutumun, Arap ülkeleri arasında Libya konusunda yaşanan görüş ayrılıklarını daha da artırdığı yorumları yapılıyor.

- Arap ülkelerinin Libya konusundaki görüş ayrılığı

Mısır'da faaliyet gösteren Arap Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Muhtar Gubaşi, Arap Birliğinin söz konusu tutumuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Gubaşi, "Arap Birliğinin Trablus yönetiminin çağrısını kabul etmemesini, Libya’da Arap ülkelerinin yaşadığı görüş ayrılığının daha da derinleşmesinin işareti şeklinde" yorumladı.

Arap ülkelerinin Suriye’de olduğu gibi Libya dosyasında da bölünme yaşadığını vurgulayan Gubaşi, şunları söyledi:

"Arap Birliğinin pusulası Libya’da iyice şaşmış durumda. Arap Birliği, Halife Hafter’i mi destekliyor, yoksa savaşın sona ermesini mi istiyor? Bunu kendileri dahi bilmiyor."

- "Arap Birliğinin Hafter yönetimini tanıma ihtimali var"

Mısır’ın önde gelen Libya uzmanlarından Dr. Kamil Abdullah da Arap Birliğinin Libya krizinde etkili bir rol oynayamadığını savundu.

Abdullah, Suriye’de olduğu gibi Libya dosyasında da Arap ülkeleri arasında bir bölünmüşlüğün gözlendiğini ifade ederek, Sudan’ın Arap Birliğinin gözü önünde bölündüğünü, Yemen’de savaşın yine aynı şekilde başladığını hatırlattı.

"Libya dosyasında da durum değişmeyecek Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Arap Birliği arasındaki ilişki şu andaki gibi kalacaktır." diyen Abdullah, şu ifadeleri kullandı:

"Kanaatimce bu seviyeden daha ileri gitmesi oldukça zor. Ancak Halife Hafter’in Trablus’ta yönetimi ele geçirmesi durumunda Arap Birliğinin, Hafter yönetimini tanıması kuvvetle muhtemeldir."

Arap Birliği’nin Trablus’un olağanüstü toplantı talebine olumlu cevap vermemesi konusunda ise Abdullah, "Bu normal bir tutum. Arap Birliği Libya’nın içinde bulunduğu iç savaş hali ve krizinin çözümü için ne önerebilir ki?" görüşünü dile getirdi.

- UHM'den Arap Birliğine tepki gelmişti

Arap Birliğinin Trablus’un çağrısına cevap vermemesi UMH yönetimi tarafından tepkiyle karşılandı.

Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Meşri, Arap Birliğinin Libya'daki tutumunun "taraflı ve askeri yönetimden yana" olduğunu söyledi.

Arap Birliğini Mısır yönetiminin etkisi altına girmekle suçlayan Meşri, şunları kaydetti:

"Arap Birliği, Mısır Dışişleri Bakanlığının bir kurumu haline geldi. Temsilcisi (Selahaddin el-Cemali) Trablus'u ziyaret etmiyor ve Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile hiç görüşmedi."

Arap Birliğinin toplantı taleplerini kabul etmediğini net bir şekilde açıklamayan Meşri'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) de sert bir dille eleştirmesi Arap Birliğinden olumlu sonuç almadıkları şeklinde yorumlandı.

Meşri, "Abu Dabi yönetimi Arap devletlerinde demokrasinin yayılmasını önlemek için bir yozlaştırma gayreti içinde." demişti.

- Libya'daki gelişmeler

Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine UMH birlikleri "Burkan el-Gadab" operasyonunu başlatmıştı.

Meşruiyet krizinin 2011 yılından bu yana sürdüğü Libya'da uluslararası tanınırlığa sahip UMH birlikleri ile Hafter'e bağlı güçler arasında iki haftayı aşkın süredir çatışmalar yaşanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Libya'nın başkenti Trablus ve çevresindeki çatışmalarda 264 kişinin yaşamını yitirdiğini, bin 266 kişinin yaralandığı açıkladı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile