Arınç: 'Ermenistan Aklını Başına Alsın'

Arınç: "Ermenistan Aklını Başına Alsın"

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan‘ın açıklamlarını eleştiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz bu toprakların sahibiyiz. Ermenistan ekonomik sıkıntı içinde. Zamanında aç kalmışlardı da Türkiye‘den buğday göndermiştik. Akıllarını başlarına alsınlar" dedi.

Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti (KEGC) Merkezi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından törenle hizmete açıldı. Siyaset ve iş dünyasının bir araya geldiği açılış törenine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç‘ın yanı sıra Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan, Edremit Kaymakamı Osman Tunç, CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, Edremit Belediye Başkanı Tuncay Kılıç, Burhaniye Belediye Başkanı Fikret Akova, Kadıköy Belediye Başkanı Hasan Özel, Zeytinli Belediye Başkanı Hasan Arslan, Edremit Ticaret Odası Başkanı

Mehmet Ertaş, ilçe ve belde belediye başkanları ile siyasi parti ilçe başkanları, daire amir ve müdürleri katıldı.

"BU BİRLİK BAŞARILI OLACAK"

Açılışta bir konuşma yapan Bülent Arınç, "KEGC, 5 ildeki gazetecileri kapsayan ve şubeler açılmasını hedef koyan bir cemiyet olarak kurulmuş. 6 ay önce faaliyet geçmiş, şimdi de Edremit‘in merkezi yerinde çalışmalarına devam edecek. Şimdiden arkadaşlarımı kutluyorum. 30‘a yakın üyesi olduğundan bahsettiler. İnşallah bu birlik başarılı olacaktır. Ben buna inanıyorum" dedi.

"İNTERNET MEDYASI İLE İLGİLİ BASIN KANUNU‘NDA DEĞİŞİKLİK YAPILACAK"

2004 yılında basın kanununun çıkartıldığını, TRT‘nin yeniden yapılanmasının 2008 yılında olduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları söyledi:

"Özellikle haber portallarını, Basın Kanunu içerisine almak suretiyle o arkadaşlarımızın da Sarı Basın Kartı almasını, ilan ve reklam girdilerinden istifade etmelerini sağlayacağız. 2004‘te özgürlükçü bir basın kanunu olarak çıkarttık. Bu güne kadar da bir şikayet gelmedi.1994 yılından bu yana 16 yıldan bu yana değiştirilmeyi bekliyordu. Onu tamamen yeniledik. İnternet medyası ve basın çalışanlarının özellikle şikayet ettikleri TCK‘nın 3 ve 4. maddesi ile ilgili yeni bir düzenleme yapacağız. Bunlar

haberleşmenin gizliliğini ihlalden tutunuz, adli soruşturmanın gizliliğini ihlalinden, adli yargılamayı etkilemeyi teşebbüsten, haklarında dava açılan ve çok sayıda gazeteci arkadaşımızın şikayetlerine asgariye indirecek, özgürlükçü ve daha ileri demokrasi anlayışı içinde meclis kapanmadan çıkaramadığımız değişiklikleri bu kez Ekim ayını takiben hemen ele alıp çıkarmak istiyoruz. "

"BASIN SANSÜR EDİLEMEZ, EDİLMEMELİ"

Basının özgür olması gerektiğini söyleyen Arınç, "Halkın gözü kulağı ve dili basındır. Basını engellemek, görev yapmasına mani olmak, onları basın mesleği ile ilgili konularda gazetecilik yaparken ceza yada tutuklanmasını hiçbir zaman ön görmüyoruz. Ancak tartışmalar sürerken de bugün cezaevinde hükümlü olarak bulunan sıfatı gazeteci olarak 30 civarında insan var. Bunların çoğu Terörle Mücadele Kanunu‘na göre hüküm giymişlerdir. Bunlar terör örgütünün propagandasını yapmak, eylemlerine karışmak, örgütün

bir takım lojistik desteğini sağlamak gibi suçlamaları içeriyor. Bağımsız Türk Mahkemeleri karar vermiş ve bunlar gazeteci sıfatını taşımalarına rağmen Terörle Mücadele Kanunu‘na ayı hareket ettiklerinden dolayı ceza almışlardır. Burada dürüst olmamız lazım. Türkiye terörle mücadele eden bir ülke. 30-40 yıldır bu acıyı içimizde hissediyoruz. En sonda bildiğiniz gibi 13 tane kardeşimiz kahpece, kalleşçe şehit edildi. Bazen sokak ortasında uzman çavuşları katlediyorlar, molotofkokteyli atıyorlar, bir başka

yerde de çeşitli terör eylemi yapabiliyorlar. Bu kanun bu nedenle terör örgütünün propagandasının yapılmasını, onun desteklenmesini, ona eylemlerinde kahraman muamelesi yapılmasını yasaklıyor. Dolayısıyla gazeteci arkadaşlarımızın görevlerini yaparken bu kanun hükümlerine uygun davranması gerekir. Hepimizin kalemi var. Kalemi silah olarak kullanmayacağız. Hepimiz görevimizi yapacağız, ama terör örgütüne destek olabilecek, ne bir yazı, ne bir haber, ne bir manifesto içinde olamayacaklar. Terörü kalemimize

alet etmeyeceğiz" dedi.

"ÇOCUKLARIMIZI PORNOCULUKTAN KORUMAMIZ GEREKİYOR"

İnternet yasaklarına ilişkin konuşan Bülent Arınç, "Biliyorsunuz, Türkiye‘de Telekomünikasyon Kurumu, internete isteğe bağlı olarak bir filtreleme sistemi getirecek. Bu 18 Ağustos‘ta sanırım yürürlüğe girecek, o zaman dedim ki bu doğruydu; çünkü çocuklarımızı şiddetten korumamız gerekiyor, pornoculuktan korumamız gerekiyor. Öyle rezil siteler var ki. Affedersiniz hayvanlarla çiftleşmeyi, öyle adi siteler var ki, çocuk pornosunu yaygınlaştırmayı istiyor. Öyle siteler var ki. Sevgilinizi nasıl

öldürebilirsiniz diye size metot öğretiyor. Şimdi bu cani haftalarca google‘dan arama yaparak nasıl bomba yapılacağını öğrendiğini söylüyor. Bomba imal etmek, mayın patlatmayı, köprüyü havaya uçurmayı uygulamalı olarak verilen sitelerin insanlığa bir faydası olup olamadığını Norveç‘te 90 kişi öldükten sonra birileri bir daha düşünsünler" diye konuştu.

"TÜSİAD BAŞKANI BAYANLA KARŞI KARŞIYA GELDİK"

Arınç, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner için, "Ben bu bayanı eleştirmiştim. O da beni eleştirdi. Ödeşmiştik. Tekrar eski günlere dönecek halim yok. Ama Norveç‘teki cani diyor ki, ‘Ben bomba yapmanın tekniklerini web sitelerinden öğrendim‘. Kendi çocuklarımızın bu noktalara gelmemesi için anne ve babaların isteklerine bağlı olarak bir koruyucu sistem geliştirmenin bence hiçbir zararı olmaz. Olsa olsa faydası olur. Terörle ilgili bu alçakça ihanete karşı basına çok önemli görev düşüyor" dedi.

"GRİ PASAPORTUNUZU HEMEN ALIN"

Gazetecilere seslenen Arınç, "Ulusal medya gibi yerel medyada çalışan gazetecilerimizde gri pasaport (görev pasaportu) almaları konusunda İçİşleri Bakanlığı ile anlaştık. Görev dönüşü iade etmemek koşulu ile pasaportlarınızı iki yıl kullanabilirsiniz. Benim dediğime bakın, başka bir şeye bakmayın. O yüzden şimdi hepiniz gri renkli pasaportlarınızı alın, gideceğiniz yere gidin, vize çilesinden kurtulun beyefendi gibi karşılanın o ülkelerde. Başka neler neler yapacağız ama, bütün bombalarımızı buradan

patlatmayalım" ifadelerini kullandı.

"TAHRİKLERDEN ERMENİSTAN‘IN ELİNE BİR ŞEY GEÇMEZ"

Bir gazetecinin Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan‘ın Ermeni gençlere hitaben söylediği, "Karabağ‘ı biz aldık, Ağrı‘yı size bırakıyoruz" sözleriyle ilgili sorusu üzerine Arınç, "Başbakanımız Azerbaycan‘dan çok güzel bir cevap verdi. Bu sorumsuzluktur. Bu, Türkiye‘ye ihanet etmektir. Bu tahriklerden Ermenistan‘ın eline hiçbir şey geçmez. Ağrı Dağı‘nın nerede olduğu, kaç yüzyıldan bu yana Anadolu topraklarında insanlığı aydınlattığı, gölgesinde milyonlarca insanın özgürlük içinde bulunduğunu herkes

biliyor. Kendi iç politikasına göre konuşma yapmış. Başbakanımız gayet güzel cevapladı. Türkiye çok güçlü bir ülkedir. Kimse Türkiye‘ye yan bakamaz; ne dağımıza, ne ovamıza, ne suyumuza. Biz bu toprakların sahibiyiz. Ermenistan ekonomik sıkıntı içinde. Zamanında aç kalmışlardı da Türkiye‘den buğday göndermiştik. Akıllarını başlarına alsınlar" dedi.

"KAVUN KARPUZ ÜZÜM YEDİ ÇAY İÇTİ"

KEGC açılışı öncesi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ikindi namazını Tuzcumurat Mahallesi‘ndeki Gümrük Camisi‘nde kıldı. Arınç‘a, cami çıkışında Tuzcumurat Mahallesi Muhtarı İsmail Akçay ve mahalle sakinleri tarafından kahvehanede kavun karpuz, üzüm ve çay ikram edildi. Arınç burada vatandaşlarla sohbet etti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile