Arinç Açiklamasi 'HDP'nin Muhafazakar Kürtleri AK Parti'ye Oy Verecektir'

Arinç Açiklamasi 'HDP'nin Muhafazakar Kürtleri AK Parti'ye Oy Verecektir'

AK Parti’nin kurucularindan eski TBMM Baskani ve Basbakan Yardimcisi Bülent Arinç, AK Parti Manisa Il Baskanliginda düzenledigi basin toplantisinda AK Parti’nin ve Cumhurbaskani Erdogan’in yine seçimden zaferle çikacagini, partiden ayrilanlarin ise sonunun hüsran olacagini ifade etti. Siyasetin dilinin siddet olmamasi gerektigini söyleyen Arinç, HDP’deki muhafazakar Kürt seçmenlerinin de oylarini Yesil Sol Parti yerine AK Parti’ye verecegine olan inancini dile getirdi.

28. Dönem TBMM Milletvekili ve Cumhurbaskanligi seçimleri için Manisa’da çalismalarini sürdüren AK Parti’nin kurucularindan eski TBMM Baskani ve Basbakan Yardimcisi Bülent Arinç, AK Parti Manisa Il Baskanliginda basin toplantisi düzenledi.

Arinç yaptigi açiklamalarla hem seçimleri degerlendirdi hem de muhalefeti elestirdi.



“Siddetin dili terörün dilidir”

AK Parti’nin kuruldugu yildan beri hep iktidar oldugunu hatirlatan Arinç son zamanlarda siddet dilinin siyasete hakim olmasini elestirerek basladigi konusmasinda, “Sayin Cumhurbaskanimizin birkaç gün evvel Twitter hesabindan yaptigi açiklama çok önemlidir. ‘Tatli bir rekabet içerisinde seçimlere gidiyoruz’ dedi.

Tatli bir rekabet, kavga yok, siddet yok demektir. Insallah buna basta biz sonra bütün partilerde uymus olurlar. Siyasetin dili yumusak bir dildir, sefkattir, herkesi kucaklamaktir, herkesten oy istemektir, herkesin oyuna talip olmaktir. Kollari genisçe açarak herkesi kucaklamak demektir. Siddetin dili terörün dilidir. Hiçbir zaman siddetin diline gitmedik, gitmeyecegiz. Bizim AK Parti olarak kararimiz budur. Millet bunlardan hoslanmaz. Millet sevgiden, saygidan, merhametten, hosgörüden hoslanir” dedi.



Partiden ayrilanlara seslendi

AK Parti iktidarlari döneminde bütün kararlarin Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan tarafindan alindigini ve bugün ortaya ‘Ben yaptim’ diye çikanlari elestiren Arinç, “Ben yaptim diyenler yüzde biri bile bulamiyor. Ben onlara o zamanda söyledim ‘Bu gövdeden ayrilmayin’ diye. Bu gövdeden ayrilirsaniz ben geçmiste var olan bir parti hatirlamiyorum. Ben muhalif degilim. Muhalif olmam için karsiya çikip mücadele etmem lazim. Ben böyle bir sey yapamam. Insan kendi evini yikmak için çalisir mi? Bu AK Parti’yi ben kurdum kardesim, burasi benim evim. ‘Iyi ama kendi evinde sana kiraci muamelesi yapiyorlar’ ben partimden memnunum. Kendini bilmez densizlerle ugrasacak halim yok. Ben onlarla tek basima mücadele etmesini bilirim dedim ve bugünlere geldim. Ayri parti kuralim, ayri mücadele edelim. Böyle bir sey olamaz. Ben parti içinde kalip elestiri hakkini kullanan birisiyim” diye konustu.



Cumhurbaskanimiz güçlü bir liderdir

“Cumhurbaskanimiz güçlü bir liderdir” diyerek açiklamasina devam eden Arinç, “Bir lider portresi çizilse ondan baska lider portresine giren olmaz. Düsündügünü yapiyor ve etrafindakilere de yaptiriyor ve takip ediyor. Bu liderligi mevcut adaylar içinde bir tek bizim cumhurbaskani adayimiz ortaya koyuyor. Bu düsündügünü yapiyor. Diger iki tanesi yüzde 1, yüzde 3 arasinda görüldügü için onlari bir kenara koyuyorum ama Sayin Kiliçdaroglu için sunu söylemeliyim: Bizim liderimiz kadar hemen karar verebilecek, kararini uygulayabilecek, kararini uygulayabilecek, dogru karara varabilecek bir durumda mi? Maalesef degil. Bizimkinin ortagi yok onun 9 ortagi var. 7 idi 9 diyorlar. 9 nerden oldu bilmiyorum. 5’i partilerin genel baskani, ikisi de Meral Hanimin sayesinde iki belediye baskani etti 7. Biz 7 diyelim 9 diyenler neyi kastediyor bilmiyorum biz 7 diyelim. Peki, Kiliçdaroglu kararini hemen verip bunlara da kabul ettirebilecek mi? Bu olmaz. Türkiye’deki sistem içinde böyle ucube bir sistem yok. Kararini hemen verebilecek ve yanindaki yardimcilarina, bu kadar yardimci da olur mu bilmiyorum bizimkisi 5 senedir bir yardimciyla idare etti, 7 yardimci her biri farkli görüsten gelmis mecburen ittifak olmuslar ve ‘Benim dedigim olmazsa ben bunu bozarim’ noktadalar. Buradan ülkeye bir hayir çikacagini düsünmüyorum. Bu kadar ilçe dolastim herkes bunlar ülkeyi nasil yönetecek diyorlar. Gene en iyisi bizimki diyor. Inanin böyle bir kanaat var. Parlamento çogunluguna da sahip olmamiz gerekiyor. Sonuç olarak bu seçimden basariyla çikacagiz. Cumhurbaskanimiz Allah’in izniyle tekrar seçilecek ve ‘Nerede kalmistik’ diyerek güzel hizmetlerine devam edecek” seklinde konustu.



“Kimseye ödünç verilecek oyumuz yok”

Seçim çalismasi sirasinda AK Parti’nin tabanindan milletvekilligi seçimleri için oy istendigine dair duyumlar aldigini da söyleyen Arinç sunlari söyledi: “AK Parti kendi logosu ve ismiyle seçime giriyor ve adaylari belli. MHP’de kendi logosu ve adaylariyla seçime gidiyor. Biz her partinin tabanina hürmet ediyorum. Bir tek seye dikkat çekmek istiyorum. Bazilarinin gözü bizim oylarimizda. Istahlari bizim oylarimizi çekmek için çalisiyor. Bu dogru bir sey degil. Herkes kendi tabaninin oyunu alsin. Bizim kimsenin tabaninda gözümüz yok. Kendi siralarindan rahatsiz olan bazi arkadaslarin AK Parti tabanina ‘Evet cumhurbaskanliginda adayimiza oy verelim ama partide de bizim partimize oy verilsin dediklerini kulaktan gelen seslerle duyuyorum. Bizim tabanimizda kimseye ödünç verecek bir tek oyumuz yok. Herkes buna göre hesabini yapsin.”

“Siddet dili toplumu da kötü etkiliyor”

Erzurum’da yasanan olaylarin sorulmasina üzerine siyaset dilinin siddet içermemesi gerektigini tekrarlayan Arinç sunlari söyledi: “Siddet dilinin siyasetçilere hakim olmasi toplumu kötü etkiliyor. Bu sokaga da tasiyor insanlar arasinda da siddet olaylari görülebiliyor cinayete varincaya kadar. Kavgalar olur. Geçmisten bugüne her zaman siyaset dilinin yumusak, nezaket ve saygili olmasini diledim. Gerici, yobaz, laiklik düsmani olarak suçlandigimiz günlerden, Cumhuriyet yürüyüslerinin benim Manisa’daki evimin önünden basladigi günlerden beri biz büyüdük. Millet daha çok bize sahip çikti. Hiç kimse kendini dari ambarinda zannetmesin. AK Parti’nin oyu kolay kolay kimseye gitmez. Biz kendi oyumuzun sahibiyiz. Bizim insanlarimiz vefali insanlardir. Biz bunlarla oy alacagiz. Yaptiklarimizi gösterip yapacaklarimizin teminati olacak. Baskalarinin yaptiklarini gösterme imkani yok. Ne yaptilar ki ne gösterecekler. 73 yildir muhalefete mahkum edilmis bir parti geçmise ait ne gösterebilecek ki ben bundan fazlasini yaparim diyebilecek. Sadece vaattir. Vaatlerini gerçeklestirmek ancak 7-9 kisi olacaksa bizim o kadar vaktimiz yok kusura bakmayin.”

“HDP’deki muhafazakar Kürt kardeslerimizin çogunun oyunu alacagini düsünüyoruz”

HDP’nin Yesil Sol Parti altinda seçimlere katilmasini da degerlendiren Arinç, muhafazakar Kürtlerin Yesil Sol Part yerine AK Parti’ye oy verecegine olan inancini dile getirerek sunlari söyledi: “HDP bu seçimlere HDP olarak katilmiyor. Yesil Sol Parti bünyesinde katiliyorlar. HDP’nin eski tabaninin Yesil Sol Parti’de temsilinin çok az olacagini düsünüyorum. HDP’nin muhafazakar Kürt seçmeni yesille beraber olur da sol ile beraber olmaz. Ben Kürt kardeslerimi çok seviyorum ve çok saygi duyuyorum. Onlar Müslümanlikla bütünlesmis insanlardir ama PKK terörü girdikten sonra irkçilik belasi girdikten sonra bundan biraz uzaklasmislardir. Ben geçmiste bu partiye oy verenlerin bir kisminin AK Parti’ye döneceklerine inaniyorum. AK Parti onlarin gerçekten temsil edildigi yerdir. Evet ittifak içinde ortagimiz için onlarla ilgili düsünceleri farklidir diyerek bize oy vermekten kimse kaçinamaz. Bizim ortagimizda Türkiye’nin milliyetçi bir partisidir. Geçmisi vardir, onun söyledikleri onu baglar, bizim söylediklerimiz bizi baglar. Peki, siz bizim ortagimiz yüzünden bize oy vermiyorsunuz da eskiden sizin bilesenleriniz arasinda Ertugrul Kürkçü varken, Garo Paylan varken, LGBT destegi varken onlara nasil oy verdiniz? Bize oy vermeye eli gitmeyecek diyenler, onlara nasil destek verdiniz deriz. Bizim agzimiz susmaz. O yüzden bu kardeslerimizin vicdanlarina hitap ediyoruz. Biz bu muhafazakar Kürt kardeslerimizin çogunun oyunu alacagini düsünüyoruz bundan emin olun.”

PKK’nin en büyük düsmani HÜDA-PAR’lilardir

Konusmasinin son bölümünde Cumhur Ittifaki içinde yer alan HÜDA-Par ile ilgili olarak açiklamalarda bulunan Arinç sözlerini söyle tamamladi: “PKK’nin en büyük düsmani HÜDA-PAR’lilardir. Hizbullahçilarla es tutmak vicdansizliktir bu dogru bir sey degil. Ben olaylarin içini biliyorum. Bunlar akli basinda insanlardir. Aslinda Hizbullah Ortadogu’da bir siyasi partidir. Lübnan’da, Irak’ta Iran’da bunlarin karsiliklari vardir ama HÜDA-PAR Hür Dava Partisidir. Hizbullah’in bir siyasi kolu degildir bildigim kadariyla. Yanlisim varsa Yargitayimizin sayin bassavcisi bu konusanlara küçük bir cevap verin deme hakkim olabilir.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile