80 öncesi, 70`lerdeki gibi üniversiteler kavganın arenası olmaktan çıktı" dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Antalya`nın Alanya ilçesinde, Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi`nin temel atma törenine katıldı. Cuma namazını Alanya Kalesi`ndeki Süleymaniye Camii`nde kılan Bülent Arınç, caminin yanında bulunan Ömürlü Kemal Atlı Kültürevi`ni gezdi. Burada Alanyaspor Kulübü Başkanı Hasan Çavuşoğlu, Arınç`a üzerinde ismi yazan `07` numaralı turuncu-yeşil renkli Alanyaspor formasını hediye etti
Temel atma töreninde Bülent Arınç`ın yanı sıra Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu ile çok sayıda davetli ve Alanya Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri katıldı
Üniversite Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Erol Rıfat Sayın, üniversitenin Mühendislik, Güzel Sanatlar ve Turizm fakültelerinden oluşacağı kaydetti
"HAMDULLAH EMİN PAŞA İSMİ ÇOK ÖNEMLİ" Temel atma töreninde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, böyle bir üniversiteyle Alanya`nın ne kadar gurur duysa az olacağını belirterek, Hamdullah Emin Paşa`nın önemli bir isim olduğunu hatırlattı. Hem Hamdullah, hem Emin, hem de Paşa olmasının çok önemli olduğuna vurgu yapan Arınç, şunları söyledi: "Böyle bir ismin bir üniversiteye verilebilmesi de çok önemli. Geçmiş dönemlerde olsaydı buna muvaffak olamazdık. Bu sözlerimden ne demek istediğimi hepiniz arif olduğunuz için çok iyi bilirsiniz. Tam bir özel isim tam bir üniversite ismi. Hamdolsun Hamdullah Emin Paşa ve başında da Alanya olmak üzere çok güzel bir isimle üniversitenizi açtınız. Alanya denildiği zaman eğitimde Hamdullah Emin Paşa ismi bilinir. 1869`da dünyaya gelmiş. İstanbul`a gelmiş. Paşa ismini görerek yanılmayın paşalık yapmamış,askeri bir mesleğin içinde olmamış ama devlet adamlığı, hakimlik yapmış. Dolayısıyla ona verilen bu unvana bütün malvarlığını arkadan gelenler eğitim hizmetlerinde kullanmışlar." "81 İLDE DE EN AZ BİR DEVLET ÜNİVERSİTESİ VAR" "2002`de 80 olan üniversite sayısı bugün 165`e çıktı" diyen Arınç, "Yani 100`e yakın üniversite şu 9 yıl içerisinde açılmıştır ve bunlar her ilimizde bir üniversite olmak üzere açılmıştır. Bundan 30 sene evvel Şırnak`ta üniversite olacak` denseydi, `hayal görüyor` diye adamcağıza kızarlardı. Şimdi Şırnak`ın da, Iğdır`ın da, Hakkari`nin de, 81 ilimizin de en az bir devlet üniversitesi var. Son yıllarda pek çok vakıf üniversitesi de açılmıştır" diye konuştu. Arınç, şöyle devam etti: "Bizde yüzlerce yıl sonra İstanbul`da iki tane vakıf üniversitesi kurduk. Bezmialem ve Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi. Bezmialem deyince padişahlardan birinin eşi, annesi olarak anımsayabiliriz. Vatan Caddesi`nde siz onu daha çok Gureba Hastanesi olarak biliyorsunuz. Bezmialem Valide Sultan vakfına bağlıydı ve biz onun adına bir üniversite kurduk. Hamdolsun bunlar bu dönemde oluyor kurban olduğum Allah verdikçe veriyor. Bu üniversiteleri bu adımları bu dönemde ihya ettik. Atasözü gibi oldu. Şimdi basınellerini ovuşturuyor, `Kurban olduğum Allah dedi` diye. Kurban olduğum Allah, Hamdullah Emin Paşa Üniversitenin kurulmasını bile nasip etti. Çok önemli şeyler bunlar. 10 sene, 20 sene sonra bu üniversitelerin Türkiye`ye yaptığı büyük hizmetleri gördükçe hepimiz bundan gurur duyacağız Allahın izniyle. Bir butik üniversite olarak Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi öğretim üyeleriyle kaliteli eğitim hizmeti verecek. Ve biz bu üniversitelerden mezun oldukları gördükçe, Avrupa`da, ABD`de de referansı en güçlüüniversite mezunları olarak göreceğiz. Hayalden bahsetmiyorum. Nice hayallerin gerçek olduğunu gösteren rabbim Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi`nin mezunlarının da bir Harvard`dan mezun olmuş gibi başarılı olduklarını gösterecektir." "ÜNİVERSİTELER ARTIK KAVGANIN YERİ DEĞİL" Başbakan Yardımcısı Arınç, geçmişte olduğu gibi üniversitelerin artık kavganın, ayrımcılığın yeri olmadığını dile getirerek, "Kavgasız, çatışmasız, herkesin fikirlerine saygı gösterilen, sadece bilim için birbirlerini eleştiren kurumlar haline geldi. 80 öncesi, 70`lerdeki gibi üniversiteler kavganın arenası olmaktan çıktı. Yıllarca bütçesi hiç tartışılmayan ve geldiği gibi görüşülmeden onaylanan Milli Savunma Bakanlığı`nın bütçesi hep en yüksek bütçe olurken bizim dönemde artık Milli Eğitime ayrılanbütçenin en yüksek kalemi oluşturuyor" şeklinde konuştu. ARINÇ`IN ANNESİNİN İSMİ SOKAĞA VERİLDİ Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Alanya Belediye Meclisi`nce merhum annesi Sevdiye Arınç`ın isminin verildiği sokak ve parkın açılışını yaparak, annesinin hayatını anlattı. Arınç`a ağabeyi Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç, eşi Münevver Arınç ve anne tarafından Alanya`da oturan çok sayıdaki akrabası eşlik etti. Annesinin ismini taşıyan sokak ve parkta gezerek vatandaşlar ve çocuklarla selamlaşıp, sohbet eden Bülent Arınç, gazetecilere annesinimverilen bu unvana bn hayatını özetledi
Alanya Belediye Meclisi ve Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu`na teşekkür eden ve Arınç, ailesi olarak çok mutlu olduklarını belirten Bülent Arınç, TBMM Başkanlığı döneminde bir tesise o zamanın yaşayan en yaşlı meclis başkanı Sabit Osman Avcı`nın ismini verdiği ve TBMM bahçesinde Gazi Mustafa Kemal`den itibaren tüm meclis başkanları adına düzenlettiği parkı hatırlattı. Unutmayanların unutulmayacağını belirten Arınç, babasının Alanya`da jandarma astsubay olarak görev yaptığı sırada, annesi 17 yaşındayken evlendiklerini ve Hakkari, Beytülşebap, Şemdinli gibi bölgelerde 10 yıldan fazla Alanya`ya hiç gelmeden, eşkiyalarla müsamade ederek yaşadıklarını anlattı. Annesinin Alanya`yı hep vatanı olarak bildiğini ve gittiği her yeri gurbet olarak gördüğünü anlatan Bülent Arınç, 2003 yılında vefat eden annesinin biri profesör, biri meclis başkanlığı yapmış ve ikisi de iyi yetişmişevlatları olduğunu söyledi
Alanyalıların vefalı insanlar olduğunu da dile getiren Arınç, daha sonra park ve sokakta annesinin ismi yazılı tabelaların altında Alanya`daki akrabaları ile birlikte fotoğraf çektirdi ve akrabalarının evine geçti.
Arınç, Alanya`da Vakıf Üniversitesinin Temelini Attı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geçmişte olduğu gibi üniversitelerin artık kavganın, ayrımcılığın yeri olmadığını dile getirerek, "Kavgasız, çatışmasız, herkesin fikirlerine saygı gösterilen, sadece bilim için birbirlerini eleştiren kurumlar haline geldi.