Arınç: Düştükleri Gülünç Durumu Görüyoruz Manisa

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Şimdi kendileri oy kullanmadığı halde millete 'Hayır oyu verin' diye tehdit, baskı, şantaj yapanların düştükleri gülünç durumu maalesef hep beraber görüyoruz' dedi.
Arınç, halk oylaması sonuçlarının açıklanmasının ardından AK Parti Manisa İl Başkanlığında yaptığı basın toplantısında ülke genelinde yüzde 58 civarında 'Evet', yüzde 42' civarında 'Hayır' oyu çıktığını, 'Evet' oyunun önde olduğunu belirtti.
6 milyonluk büyük bir oy farkıyla 'Evet'lerin kabul edildiğini ve anayasa değişikliğinin şu andan itibaren Yüksek Seçim Kurulunun kesin sonuçları açıklayıncaya kadar belli olduğunu kaydeden Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oylama sonrasında yaptığı açıklamalara değindi. Başbakan Erdoğan'ın 'Evet' oyu verenlere de 'Hayır' tercihinde bulunanlara da teşekkür ettiğini, oylamada halkın kazandığını, anayasa değişikliğinin kabul edilmesiyle 73 milyon insanın bundan yararlanacağını ifade ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
'(Evet)ler veya 'Hayır'lar değil, sonuç itibariyle Türkiye demokrasisi kazanmıştır ve bugünden itibaren daha ileri demokrasi, daha çok özgürlükler, yeni sivil ve çağdaş bir anayasaya doğru önemli bir adım atılmıştır. Sayın başbakanımız hepimizin hislerine tercüman olan bir konuşma yaptı. Ben fazladan bir şey ilave edecek değilim. Son bir haftadır Manisa'dayım. Daha önce Türkiye'nin 20'ye yakın ilini dolaştım. Gittiğim her ilde bazılarında yüzde 97'ye varan 'Evet' oyları çıktı. 
Bütün 'Evet' oylarını AK Parti'nin hanesinde saymıyoruz. Bu büyük bir haksızlık olur. Ama ortaya çıkan neticede görünüyor ki Türkiye'de hamdolsun bu anayasa değişiklikleri büyük ölçüde benimsenmiştir. 'Evet'lerde katkısı bulunan bütün siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, meslek kuruluşlarına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 'Hayır' oyu verenler de çeşitli sebeplerle görecekler ki bu anayasa değişikliği yürürlüğe girdiği andan itibaren, kendileri de istifade edecekler. Enjekte edilen korkulardan bir an önce kurtulacaklardır. 'Hayır' oyunu, şu veya bu sebeple vermişlerdir. Onların elbette bu oyları saygıya değer. Korkuların, endişelerin, tereddütlerin ne kadar yersiz olduğu anlaşılacak ve 'Evet' oyu verenler gibi onlar da yakın sürede ne kadar haklı, yerinde ve Türkiye için ne kadar elzem olduğunu görmüş olacaklardır.'

-'ÇOK YARALANDIK, ÖRSELENDİK, ÇOK HAKARET YEDİK'-

Halk oylaması sürecinde 'Çok yaralandıklarına, örselendiklerine, çok hakaret yediklerine' dikkati çeken Arınç, anayasa değişikliğinin, ülkenin darbe anayasasından kurtulması, çağdaş ileri demokrasiye kavuşması için önemli olduğunu düşündüklerini, ama kendilerinin vatan bölücülüğüyle, soygunculukla, ülkeyi satmakla suçlandıklarına işaret etti.
Arınç şöyle devam etti:
'Bizler Manisa'nın evladıyız. Her gün yan yana, göz göze geldiğimiz insanlardan maalesef çok haksızlıklar, iftiralar gördük ve üzüldük. Biz bunlara müstahak değiliz. Biz vatan bölücülüğüyle, soygunculukla, ülkeyi satmakla suçlandık. 'Hayır' oylarının artıracaklarını zannettiler ve bize vurdular. Sayın Başbakanımız haklarını helal etti. Ben de helal ediyorum. Bu haksızlıklara karşı hiçbir zaman kin ve intikam peşinde değiliz. Onlar da bizim kardeşlerimizdir. Ama çok rencide olduk. Ben hiç tahammül edemeyen bir insanım. Çok ağır şeyler duyduk. Bunlara müstahak değiliz. Biz bunları yapacak insanlar değiliz. Anamız, babamız belli. Memleketimiz belli. Ama gözleri dönmüş şekilde 'Hayır' oylarını çoğaltmak için bize vurdular. Ama bundan sonra ülkemizin geleceğinde hep birlikte olalım. Bu güzel cennet vatanı ayağa kaldırmanın mücadelesinde olalım.
TBMM'deki muhafız taburunun kapısında bir şey yazar. 'Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz'. Biz bugün başarmış bir teşkilatız, başarıya ulaşmış bir teşkilatız. Mazeret aramıyoruz. Zafer ortada, başarı ortada. Bu başarıda bütün Manisa'nın, bütün Türkiye'nin payı var.
Şimdi kendileri oy kullanmadığı halde millete 'Hayır oyu verin' diye tehdit, baskı, şantaj yapanların düştükleri gülünç durumu maalesef hep beraber görüyoruz. Şu ana kadar AK Parti Genel Başkanı dışında bunları yorumlayan, bir söyleşi yapan, bir konuşma yapan, televizyon önüne çıkan birisi olmadı.'
12.09.2010 23:05:54