Arınç, Salihli'de İftar Yemeğine Katıldı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa'nın Salihli ilçesinde Devlet Hastanesi Acil Servis binasının açılışını gerçekleştirdikten sonra AK Parti İlçe Teşkilatı tarafından verilen iftar yemeğine katıldı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa'nın Salihli ilçesinde Devlet Hastanesi Acil Servis binasının açılışını gerçekleştirdikten sonra AK Parti İlçe Teşkilatı tarafından verilen iftar yemeğine katıldı. HSYK ve YAŞ kararlarına sert eleştiriler yönelten Arınç, "Kurmay albay rütbesi ile ordudan atılan, sokakta limon satmaktan başka çare bulamayanlar var. Bu haksızlıktır, zulümdür" dedi.
Azaklar Odun Köfte'de düzenlenen ve yaklaşık bin kişinin katıldığı iftar yemeğinde AK Parti'ye katılanlar için de tören düzenlendi. Programın açılış konuşmasını İlçe Başkanı Mahmut Börekçigil yaptı. Börekçigil'in ardından kürsüye çıkan AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen, hükümetin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Son olarak kürsüye gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç "Anayasa değişikliği pek çok kez yapılmıştır. Şimdi yine yapıyoruz. Geçmişte çok maddeleri değişti. Kaldı ki elimizdeki anayasa 12 Eylül'de darbe yapanların anayasasıdır. 1921'de anayasayı meclis yaptı, 1924'te de meclis yaptı. Ta ki Cemal Gürsel ve arkadaşları 27 Mayıs darbesini yapana kadar. O darbeyi yapanlar Demokrat Parti'yi cezaevine götürdüler, 3 tane insanı şehit ettiler. Bütün Demokrat partililerin siyasi haklarını
ellerinden aldılar. 80'de bu kez Kenan Evren ve arkadaşları darbe yaptı. Hala elimizde o anayasa var. 1950'den bu yana 2 anayasa yapıldı, ikisi de darbe anayasasıdır. Şimdi artık 2010'dayız. Türkiye çağdaş bir ülke. Keşke mümkün olsa tamamı değişse. Ama bunun önünde pek çok engeller var. Bu anayasa ilk defa ve bir gece de değişmiyor. Anayasaya karşı çıkanların hiçbir haklı sebepleri yok. Anayasa Mahkemesi'nin bile aykırılık bulamadığı bir konuya nasıl karşı çıkarlar? Hukukun üstünlüğü ilkesine dayanan
ülkelerde bir grubun üstünlüğü değil, milletin üstünlüğü esastır. Biz hukukun üstünlüğüne dayalı bir anayasa yapıyoruz. Buna evet dersek 26 madde değişecek. Hayır dersek mevcut durum korunacak ama kıyamet kopmayacak. Bu değişiklikte kadınlar için, şehitler için, gazi, dul ve yetimler, engelliler için önemli ayrıcalıklar getiriyoruz. Buna kim hayır diyebilir? Şehitlik ve gazilik kavramlarını ağızlarından düşürmeyen hatta istismar edenlerin hayır demeleri akıl karı değildir. Bu değişiklikte ailenin,
gençlerin, istismar edilmemesi için hükümler var. Buna hangi akılla hayır diyeceğiz. Ciddi işler yapıyoruz biz. Vatandaşın beyanın önem veriyoruz. Devlet dairesinde işiniz görülmedi, hatta sizden para istendi. Ne yapıyorsunuz, ya şikayet ediyorsunuz ya da Allah'ından bulsun diyorsunuz. Ama bu değişiklik paketi içinde Kamu Denetçiliği Kurumu var. Bir haksızlık durumunda sorunlar daha hızlı bir şekilde çözülecek. Diğer bir değişiklikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni vatandaşımızın ayağına getiriyoruz.
Bundan sonra vatandaşımız doğrudan Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilecek. HSYK bugün 7 kişi. 15 bin hakim hakkında karar verebiliyorlar. Ama HSYK'da 15 bin hakimi temsil eden bir kişi yok, bu nasıl HSYK'dır? Meslekten atıyor, nakiller yapıyor. Peki 15 bin kişinin temsilcisi nerde? Meslekten atıyor yargı yolu kapalı. Biz bu sayıyı 22'ye çıkarıyoruz. 10'unu kürsüde görev yapan hakimlerden seçeceğiz. Gelip de sokaktan adam almayacağız. Bugün HSYK yıpranmış durumdadır. Kendi içinde al gülüm ver gülüm mantığı ile
çalışıyor. Gazetelerde okuyoruz. Yargıtay üyeleri konuşuyor hesap kitap yapıyorlar. Referandumda hayır çıkması için Öcalan'ı kullanmamız gerekir diyorlar. Bu ayıp, yanlış değil midir? Maalesef Yargıtay üyeleri kanımızı donduracak, tüyümüzü diken diken edecek konuşmalar yapıyor. HSYK'yı daha demokratik bir yapıya kavuşturmak daha doğrudur. YAŞ kararları ile ordudan atılan ama neyle suçlandığını bilmeyen, kendisine savunma hakkı verilmeyen subaylarımız var. Bir iddiaya göre evinde hangi TV'yi izliyor,
hangi gazeteyi okuyor, dindar oldukları için suç işledikleri gerekçesiyle ordudan atıldıkları söyleniyor. Gerçek söylense hepimiz öğreneceğiz. Kurmay albay rütbesi ile ordudan atılan, sokakta limon satmaktan başka çare bulamayanlar var. Bu haksızlıktır, zulümdür. Hem HSYK hem de YAŞ kararlarına yargı yolunu açıyoruz. Daha birçok madde var. Askeri yargı mı, sivil yargı mı? Askeri yargıya kapağı atayım da kendimi kurtarayım diye düşünenler var. Hayır sivil yargıyı güçlendiriyoruz. İnsanlar fişlendi bu ülkede.
İnsanlar, arkadaşları, ailesi, inancı ile fişlendiler. Bunların tüm hakları ellerinden alındı. Artık fişleme yok. Kişisel veriler korunacak. Benim kişisel verilerim benim rızam olmadan bilinmeyecek. 1961 Anayasası Gürsel anayasası idi, darbeye bağlıydı. 1982 anayasası Evren anayasası idi darbeye bağlıydı. Biz artık darbecilik, cuntacılık istemiyoruz. Türkiye'de tam demokrasi olacak. Seçilmişler ülkeyi yönetecek. Bakın Evren bir anayasa yaptı, içine de 2 madde koydu. Birincisi bu anayasayı kabul ettiğiniz
zaman beni de cumhurbaşkanı seçersiniz. İkincisi de geçici 15. madde. Bu anayasası kabul ettiğiniz zaman, darbeyi yapanlardan, kanunları yapanlardan hesap soramazsınız. Darbecileri koruyan bir hüküm geldi. 30 sene geçti aradan onlarca hükümet geldi hiçbiri bu maddeyi değiştiremedi. Biz bu maddeyi kaldırıyoruz, hatta kazıyoruz. Bundan sonra anayasada darbecileri koruyan bir hüküm olmayacak. Artık bu ülkede hiç kimse aklını peynir ekmekle yememiş ise toplanıp da hükümeti devirelim, yerine şu gelsin
diyemeyecek. Artık Türkiye'de demokrasi, seçim, iktidar, muhalefet olacak. Ben size 8-10 maddeyi saydım. Hepsi diğerleri gibi demokrasi vaad ediyor. CHP mesela, ne yaptı? Hem Baykal hem de Kılıçdaroğlu "Bu 26 maddeden 24'ü çok güzel" dedi. Ama 2 tanesini istemiyoruz" dediler. Birisi Anayasa Mahkemesi, diğeri de HSYK diye 2 maddeye itiraz ettiler. Dört nala koşup Anayasa Mahkemesi'ne gittiler. Anayasa Mahkemesi ise ben bu maddeleri iptal etmiyorum" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin bile itiraz etmediği bu
maddelere sen niye itiraz ediyorsun? Türkiye'de 8 yıldır bir tane faili meçhul cinayet yok. 55 tane çete çökerttik. Türkiye bir hukuk devleti olduğunu yıllar sonra hatırladı" dedi.
Konuşmaların ardından aralarında eski Anavatan Partisi İlçe Başkanı Ali İkbal Demirel'in de bulunduğu çok sayıda kişiye parti rozeti takıldı.
(ES-EA-Y)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile