Arnavut Kaldırımı Taşlarına Elleriyle Şekil Veriyorlar

ÖMER YASİN ERGİN - Şırnak'ın İdil ilçesinde çıkarılan ve Arnavut kaldırımlarının yapımında kullanılan taşlar, işçilerin ellerinde şekilleniyor.

Siirt, Gaziantep ve Afyonkarahisar başta olmak üzere farklı illerden İdil'e gelen işçiler, özellikle tarihi mekanları süsleyen ve Arnavut kaldırımlarının yapımında kullanılan taşları balyozlarla kırıyor.

Hava sıcaklığının 45 dereceye kadar yükseldiği ilçede, taşlara şekil vermek için balyoz sallayan ve alınlarından ter eksik olmayan işçiler, sıcaktan korunmak için şemsiyelerle gölgelik oluşturuyor.

- 7 kilogramlık balyozla çalışıyorlar

İşçilerden 4 çocuk babası Veli Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2005 yılından beri bu mesleği yaptığını söyledi.

Türkiye'nin birçok bölgesinde bu zorlu işi yapanların olduğunu ifade eden Acar, ancak Şırnak'ta sıcaklıktan dolayı bu işi yapmanın çok daha zor olduğunu belirtti.

Taşın, işlenerek küp haline getirildiğini, hazırladıkları taşların kaldırımlar ile parkları süslediğini aktaran Acar, "Şimdi hazırladığımız taşlar Batman'ın Hasankeyf ilçesine gönderilecek." dedi.

Güneşin altında çalışmanın kendilerini çok zorladığını anlatan Acar, sıcaklığın bazen 45 dereceyi bulduğunu, taşın ve toprağın sıcaklığı da eklenince daha yüksek sıcaklıkta çalıştıklarını bildirdi.

Kırma işlemi sırasında taş parçalarının yüzlerine sıçrama riskinin bulunduğunu ifade eden Acar, şöyle konuştu:

"Sıcak hava, 7 kilogramlık balyozu sabahtan akşama kadar kaldırıp indirmemiz, bu işi zorlaştırıyor. Hava yağmurlu olmadığı müddetçe çalışıyoruz. Geçimimizi taştan çıkarıyoruz. Kırdığımız taşa göre ücret alıyoruz. Günlüğümüz, kırdığımız taşa göre ortalama 120 ile 180 lira arasında değişiyor."

- "Evimize helal ekmek götürüyoruz"

5 çocuk babası Ethem Özgü ise yaklaşık 14 yıldır bu mesleği sürdürdüğünü belirterek, geçimini taştan sağladığını söyledi.

Hava sıcaklığından korunmak için bazı işçilerin şemsiyeler ile gölge yaptığını anlatan Özgü, "Bu taşlar genelde turistlerin yoğun olduğu yerleri süslüyor. Çünkü bu taşların ömrünün bin yıldan fazla olduğu söyleniyor. Taşta bozulma ve kırılma olmuyor." dedi.

Taş kırmak için her gün sabah 06.00'da gelip akşam 19.00 gibi işi bıraktıklarını anlatan Özgü, "Kestiğimiz taşa göre ücretimiz değişiyor. Güneşin altında balyozla çalıştığımız için zorlanıyoruz ama çok şükür ki evimize helal ekmek götürüyoruz." diye konuştu.