Kocaeli Arkeloji Müzesi’nde; Paleolitik, Helenik, Roma, Bizans ve Osmanli dönemine ait eserler sergileniyor. Müze bahçesinde ise kentteki kazilarda bulunan heykeller, lahitler, mezar stelleri, pitoslar bulunuyor. Kocaeli Müze Müdürlügü’nce deprem ve afetlerde zarar görmelerini engellemek için vitrinlerdeki tarihi eserler mikro kristal wax ile yerlerine sabitleniyor. Estetik bir görünüm olusturulurken, ayni zamanda kimyasal tepkime de yasanmiyor. Büyük hacimli eserlerde ise form destek ve misina ipi uygulamalari kullaniliyor. Uzman kisiler tarafindan uygulanan yöntemlerle eserler depreme karsi korunuyor.
"Maliyeti az olan ürünlerle eserleri vitrin içinde estetik biçimde sergilemek birinci önceligimiz"
Tarihi eserleri depreme karsi korumaya çalistiklarini söyleyen Kocaeli Müze Müdürü Serkan Gedük, "Yaptigimiz bu çalismalari Kültür ve Turizm Bakanligi ile Kültür Varliklari Müzeler Genel Müdürlügü’nün himayelerinde Kocaeli Müze Müdürlügü olarak yürütmekteyiz. Bilindigi gibi deprem dünyanin olusumu için bir zorunluluktur. Bizde bu gerçegi kabul ederek sorumlu oldugumuz müzeleri depreme karsi hazir hale getirmeye çalisiyoruz. Depremin fiziksel etkileri sonucu müze personeli ile ziyaretçilerin can ve mal kaybi riskini azaltmak, maliyeti az olan ürünlerle eserleri vitrin içinde estetik biçimde sergilemek birinci önceligimiz. Deprem esnasinda eserin kaymasi, baska bir esere çarpmasi, kirilmasi gibi fiziksel hasarlara ugramasini en aza indiriyoruz. Olusturdugum atölyelerde eserlere yönelik yapmis oldugumuz; aparat ve misina ipi uygulamalari, fon destekleri ile museum wax gibi yöntemlerle bu çalismalari titizlikle yürütüyoruz" ifadelerini kullandi.
"Eser kimyasal tepkimeye ugramadigi için önemli yöntemlerden bir tanesi"
Yapilan uygulamalar hakkinda bilgi veren Serkan Gedük, "Yaptigimiz en önemli ve en basit yönetmelerden bir tanesi mikro kristal wax ile yapilan ‘museum wax’ olarak da bilinen uygulama. Wax top halinde 3 noktaya uygulanarak eserin kaidesine oturtuluyor. Eser kaideye sabitlenmis oluyor fakat yapismiyor. Eseri hafifçe çevirip kaideden alabiliyoruz. Eser kimyasal tepkimeye ugramadigi için önemli yöntemlerden bir tanesi, daha çok küçük hacimli eserlere uyguluyoruz. Büyük hacimlerde; form desteklerini uyguluyoruz, esere göre üretiliyor. Eserin formuna göre sekillendirerek, her eserin ihtiyacina cevap verecek sekilde bunu tasarliyoruz. Maliyeti az ve basit yöntemlerden bir digeri ise misina ipi yöntemi. Misina ipiyle eseri kaideye sabitleyerek, eserin deprem esnasinda; kaymasini, devrilmesini, baska bir esere çarpmasini engellemis oluyoruz. Bu yöntemleri uzman kisiler yapiyor. Onlarin mesleki tecrübeleri sayesinde bu yöntemler gelisiyor. Bu uygulamalari isin ehli kisilerin yapmamasi durumunda depremde eseri koruyacakken tam tersi sonuçlar da elde edilebilir. Türkiye’de bu çalismalar sadece bizim müzemizde degil, birçok müzede uygulaniyor" dedi.
Asirlara Meydan Okuyan Tarihi Eserlerin Saglamlik Sirri
Kocaeli’deki müzelerde asirlara meydan okuyan tarihi eseler depremlerde zarar görmemeleri için mikro kristal wax ile yerlerine sabitleniyor. Estetik bir sekilde sergilenen eserlerde kimyasal tepkime de meydana gelmiyor. Büyük hacimli eserlerde ise form destek ve misina ipi uygulamalari kullaniliyor.
