Derneğin başkanı Çetin Bayram, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kulübün sosyal sorumluluk projeleri kapsamında bölgedeki tarihi varlıkların sportif anlamda da kullanılabilmesi için bir tez hazırladıklarını söyledi.
Teze bağlı olarak bir de "Zafer ve İnanç Yolu" adı altında proje hazırladıklarını ifade eden Bayram, projeyi hazırlarken Erzurum'daki tabyalarla alakalı birçok kaynağa ulaştıklarını, Kültür ve Turizm Bakanlığının yayınladığı Nusret Çam'ın "Erzurum Tabyaları" isimli kitabında Mecidiye Tabyası'nın 300 metre güneyinde bir tabyadan bahsedildiğini fakat binasının bu döneme ulaşmadığının belirtildiğini vurguladı.
Bu konuda ilk yazılan ve güncellenen Vehbi Kocagüney'in "Erzurum Kalesi ve Savaşları" kitabında ise söz konusu tabyanın Mecidiye Tabyası'nın 750 metre kuzeyinde yer aldığının ifade edildiğini anlatan Bayram, Doç. Dr. Murat Küçükuğurlu'nun yazdığı "Erzurum Tabyaları ve Kışlaları" isimli kitapta da "Sütnişan" isimli tabyanın herhangi bir yapısının şu anda ayakta olmadığının belirtildiğini söyledi.
Fakat yaptıkları araştırma neticesinde Dağ Mahallesi'nin tepesindeki bir gecekondunun iç kısmında sade hol şeklinde ayrı olduğunu belirlediklerini ifade eden Bayram, "Arkasındaki oval yapının tabya olduğunu tespit ettik. Mimari yapı özelliği buranın aslında bir ev değil, tabya olduğu gösteriyor. Hem kaynak araştırması hem de bu bölgede yaşayan vatandaşlardan yaptığımız araştırmada buranın tabya olduğunu belirledik. Bir vatandaş tarafından tabyanın 45 yıl önce ahıra çevrildiğini ve daha sonra ev olarak kullanıldığını tespit ettik. 45 yıl kadar burada oturduğunu, sonra da göçüp gittiğini öğrendik" diye konuştu.
Tabyalarla alakalı yazılan kaynaklarda Erzurum ve çevresinde savunma hattı olarak kurulan 21 tabyanın varlığının bilindiğini aktaran Bayram, "Fakat kaynakların bazılarında Sütnişan olarak geçen tabyanın aslında var olmadığını, bazılarında ise binasının yıkıldığı yer alıyor. Aslında Sütnişan tabyası burası ve 22. tabya burada" dedi.
- "Kentsel dönüşüm projesinin içerisinde yer alıyor"
Asırlık tabyanın gecekondu olarak kamufle edildiğini dile getiren Bayram, "Burası kentsel dönüşüm projesinin içerisinde. Dağ Mahallesi'nin en üst kısımında gecekondu olarak kamufle edilmiş. Dışarıdan bakınca gecekondu olarak görünüyor. Yetkililerin buna bir an önce el atması gerekiyor. Bu tabyanın kaynaklarda 93 Harbi'nde kullanıldığı yazıyor. Zaten yapının hemen arkasında da siperler yer alıyor" ifadesini kullandı.
Tabyanın, diğer tabyalarla bir bütün olarak değerlendirilmesi, kaderine terk edilmemesi gerektiğini vurgulayan Bayram, şöyle konuştu:
"Bu asırlık tabya eve dönüştürülüp, 45 yıl içerisinde oturulmuş. Bazı kaynaklarda tabyanın yıkıldığı, ortadan kalktığı yazıyor ama tarif edilen yerde gecekonduya dönüştürülen tabya yer alıyor. Burası küçük bir tabya. Türkiye Cumhuriyeti'nin var olmasını sağlayan tarihi mekan gecekondu olmuş. Kazı çalışması yapılarak, tarihe kazandırılmalı. Çünkü asırlık bir tarihi içerisinde barındırıyor. Günümüze kadar sağlam olarak gelmiş fakat 45 yıldır bir vatandaş tarafından gecekondu olarak kullanılmış. Şu anda atıl durumda ve kentsel dönüşüm projesi içerisinde yer alıyor. Buraya müdahale edilmesi gerekiyor."
- "Sütnişan, 'faydalı tabya' anlamına geliyor"
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş ise Erzurum'da tabyaların büyük bölümünün, Rus kuvvetlerini karşılayarak şehre girmesini engellemek için kentin doğusuna inşa edildiğini söyledi.
Kaynaklarda "Sütnişan" adında bir tabya geçtiğini ifade eden Yurttaş, şu bilgileri verdi:
"Mecidiye Tabyası'nın 700, 750 metre uzağında bir kalıntı var, dehliz şeklinde. Burayı biz genel olarak cephanelik şeklinde değerlendirebiliriz. Farsça bir kelime olan Sütnişan, 'faydalı tabya' anlamına geliyor. Kelimenin anlamı da yani ana tabyaya fayda sağlamak için inşa edilmiş bir mekan olarak bunu görmek lazım. Bugünkü artakalan yapı, eğer çevresinde başka yapılar yoksa çünkü o bölgede bir araştırma yapmak lazım. Belki sondaj, kazı çalışmaları yapmak lazım. Mevcut olan yapıyı göz ününde bulundurduğumuz zaman bir cephanelik olabilir, kısa süreli askerin konuşlandığı, oturduğu, düşmana karşı bir bakıma ön savunmanın yapıldığı mekan olarak değerlendirmek lazım."
Mahalle sakinlerinden 85 yaşındaki Sultan Çelik de söz konusu mekanın asker tabyası olarak bilindiğini ve bir vatandaşın önce ahıra sonra da eve dönüştürerek 45 yıl oturduğunu söyledi.
Tarihi mekanın kapı ve pencere kısımlarının kapatıldığını dile getiren Çelik, "Hacı Kemal isminde birisi burayı eve çevirdi. Bütün ailesi burada yaşadı, sonra başka şehre taşındılar. Burayı eskiden askerler kullanmış savaşlarda. Sonra asker gitmiş, boş kaldı" diye konuştu.
Asırlık Tabya, 45 Yıl Gecekondu Olarak Kullanılmış
Atak Arama Kurtarma ve Gençlik Spor Kulübü Derneği tarafından yürütülen çalışmada, bazı kaynaklarda binasının yıkıldığı belirtilen asırlık tabyanın 45 yıl önce gecekonduya dönüştürüldüğü tespit edildi.