'Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını' Seyirciyle Buluştu

Güngör Dilmen'in kaleme aldığı 'Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını' adlı müzikli oyun, Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi'nde tiyatroseverlerle buluştu Oyunun Sanat Yönetmeni Hakan Altıner: 'Biz bu eseri eski İstanbul'a, İstanbul'un güzel insanlarına, örflerimize, adetlerimize bir saygı duruşu olarak ele aldık'.

Güngör Dilmen'in kaleme aldığı "Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını" adlı müzikli oyun, Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi'nde tiyatroseverlerle buluştu.

Yeni sezonda prömiyerin ardından ilk kez Kadıköy'de izleyicilerin beğenisine sunulan oyun, 19. yüzyıl İstanbulunda, Aksaray'da geçen bir aşkı anlatıyor.

Oyunun Sanat Yönetmeni Hakan Altıner, gösterim öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını"nın Güngör Dilmen'in en önemli eserlerinden biri olduğuna işaret ederek, "Biz bu eseri eski İstanbul'a, İstanbul'un güzel insanlarına, örflerimize, adetlerimize bir saygı duruşu olarak ele aldık." dedi.

- "Aşk bu oyunun ana konusu"

Altıner, yaklaşık 11 kişilik kadro ile oyunu sahnelediklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Oyunun bağlantıları olarak eski İstanbul şarkılarını ve türkülerini söylüyoruz. Seyirciler bu oyunda öncelikle aşkı görecekler. Çünkü aşk bu oyunun ana konusu. Mutlu ve mutsuz aşk ikilemini, karşılığı olmayan aşkın bir insanı nasıl mutsuzluğa sürükleyeceğini, hepsinden çok önemsediğim günümüzde de hala çok şükür toplumumuzda var olan mahalle dayanışmasını, mahallelinin birbirine olan sevgisini, bir aşkı yaşatmak için bir mahallenin sarfettiği çabayı görecekler. Tiyatronun ana öğelerinden biri de insanı, insana, insanlar anlatmaktır ya biz de insanca duygular anlatan oyunlar oynuyoruz."

Eserin İstanbul Devlet Tiyatrosu ve Bursa Şehir Tiyatrosu'nda daha önce sahnelendiğini aktaran Altıner, "O versiyonları görmedim ama bu oyun hep yapmak istediğim repertuvarın bir köşesindeydi. Beni bu oyuna en çok bağlayan şey birincisi Güngör Dilmen'in öncelikle dili ve ustalığı, ikincisi ise anlattığı duyguların günümüzün teknik karmaşası içerisinde kaybolmaya yüz tutan duygular olduğuydu. Bunların ortaya çıktığı oyunları gerçekten çok seviyorum." ifadelerini kullandı.

Hakan Altıner, eserde Güngör Dilmen'in yazdığı metine göre bir farklılık yaptıklarını söyleyerek, şunları anlattı:

"Güngör Bey'in eseri direkt oyun olarak başlıyor. Biz ise bu oyunu sahnelemeye hazırlanan ve ilk oyununu oynayan Küçük İsmail'in 'Osmanlı Dram Kumpanyası' olarak ele alıyoruz. Dolayısıyla seyircilerimize bir yandan tiyatronun tatlı, küçük aksilikleri olursa nasıl halledilebilir, onu gösteriyoruz. Oyuncularımızın aktör olduğunun altını çiziyoruz. Yine o dönemin aktör ve aktrislerine bir gönderme yapmak için oyunumuzda Burhanettin Tepsi, Kınar Hanım ve Kosta Efendi var."

- "Hikaye, seyirciyi derinden etkileyecek bir sürprizle son buluyor"

Kedi Sahne Sanatları ve Epizot Görsel Sanatlar'ın yapımcılığını üstlendiği oyunda rol alan Burçin Bildik ise "Artin" karakterini canlandırdığını dile getirerek, "Artin genç bir kemancı, fikirlerine saygı duyduğu Firuz Bey'in etkisiyle mahalleye yeni taşınan kendinden yaşça büyük olan Mahitap Hatun'a ilgi duymaya başlıyor ve kendini sonunu hiç tahmin edemeyeceği bir aşkın içinde buluyor. Komik durumlarla süslenen hikaye, seyirciyi derinden etkileyecek bir sürprizle son buluyor." dedi.

"Sağ Salim" film serisinin yanı sıra çeşitli dizilerde de oynayan Bildik, dizi, sinema ile tiyatro oyunculuğunun birbirinden farklı olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Baktığınız zaman ikisi de aynı sektör gibi gözükse de özü aynı olmakla birlikte, birbirinden çok farklı alanlar. Dizi ve sinemada oynadığınız rolü aynı sahne içerisinde gerek teknik şartlar, gerekse herhangi bir hata yüzünden birkaç defa tekrar edebilme durumu söz konusuyken, tiyatroda durum böyle değil. Yani seyirci karşısında canlı olarak oynadığınız için herhangi bir hatanın geri dönüşü yok. Bununla birlikte seyircinin önünde olmak ve tepkisini anında görmek, oyun bittiğinde o alkışı almak kadar benzersiz güzellikte bir duygu yok. Tabii dizi ve sinemada da büyük kitlelere aynı anda ulaşmanın, onlara misafir olup oynadığınız karakterle evlerinin bir parçası olmanın, hissettirdiği duygu ise bambaşka. Ben de hem tiyatronun hem dizi ve sinemanın yeri birbirinden çok ayrı ve her ikisi de benim için olağanüstü güzellikte."

Bildik, yeni sezonda çeşitli sinema ve dizi projeleri ile ilgili görüşmeler yaptığını söyleyerek, artık farklı karakterlerle seyirci karşısına çıkmak istediğini sözlerine ekledi.

- Oyun hakkında

Bildik'in yanı sıra oyunda Neriman Uğur, Altan Gördüm, İsmail Düvenci, Şeyla Halis, Sadi Özen, Sezgin Uzunbekiroğlu, Çimen Akgün, Hakan Çelik ve Erdoğan Soytürk rol alıyor.

Müziklerini Semih Erdoğan'ın hazırladığı oyunun koreografisini ise Gökmen Kasabalı gerçekleştirdi. Oyunun kostüm tasarımı Sadık Kızılağaç'ın, dekor tasarımı Tülin Pural'ın, ışık tasarımı Kaan Pural'ın, ses tasarımı ise Ufuk Serbest'in imzasını taşıyor.

Yaklaşık 2 buçuk aylık prova sürecinin ardından sahneye taşınan eser, 17 Ekim'de Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde, 20 Ekim'de Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu'nda, 21 Ekim'de Hatay Kültür Merkezi'nde ve 2 Kasım'da Bursa Nilüfer Sahnesi'nde izlenebilecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile