ASO Baskani Özdebir Açiklamasi 'Gerekli Tedbirleri Alacak Imkân Ve Dayanisma Ruhuna Sahibiz'

ASO Baskani Özdebir Açiklamasi 'Gerekli Tedbirleri Alacak Imkân Ve Dayanisma Ruhuna Sahibiz'

Ankara Sanayi Odasi (ASO) Baskani Nurettin Özdebir, son zamanlarda yasanan dogal afetlere deginerek, “Ülke olarak bu zorlu süreci asacak ve geçmiste oldugu gibi simdi de gerekli tedbirleri alacak imkân ve dayanisma ruhuna sahibiz" dedi.

ASO Baskani Nurettin Özdebir, Agustos ayi meclis toplantisinda yaptigi konusmada, “Ülkemizde arka arkaya yasanan dogal afetler hepimizi derinden üzmüstür. Bir daha böylesine felaketlerle karsilasilmamasi temennisiyle, hayatini kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakinlarina bassagligi diliyorum. Ülke olarak bu zorlu süreci asacak ve geçmiste oldugu gibi simdi de gerekli tedbirleri alacak imkân ve dayanisma ruhuna sahibiz. Ama ne yazik ki yasadigimiz bu orman yanginlari ve sel felaketleri, iklim degisikligine hazirliksiz oldugumuzu göstermektedir. Birlesmis Milletler Hükümetler arasi Iklim Degisikligi Paneli 9 Agustos’ta ‘Kirmizi Kodla’ iklim raporunu yayinladi. BM raporu Ikilim degisikliginin ulastigi safhada, kaybedilecek bir saniyenin dahi olmadigini gösteriyor. Raporda, iklim degisikliginin yaygin sekilde görüldügü ve artarak hizla ilerledigi ifade edilmektedir. Bu sürecin daha az hasarla atlatilabilmesi için, net karbon salinimini 2050 yilina kadar sifirlamamiz gerektigi vurgulanmaktadir. Bu hedefler tutturulamaz ise dünyadaki yasam kosullarinin çok daha zorlasacagi, milyarlarca insanin hayatinin tehlikeye girecegi BM tarafindan ifade edilmektedir. Ülke olarak bizim de üzerimize düseni yaparak; üretim sistemimizi karbon salinimini azaltici yöne dönüstürecek planlamalari yapmamiz ve tüketim davranislarini bu yönde degistirmemiz gerekiyor. AB ‘Yesil Mutabakatina’ uygun bir büyüme stratejisi ortaya koymak emisyonlari azaltirken, diger taraftan da yasam kalitesini artiracaktir” ifadelerini kullandi.

Pandemi döneminde firmalarca yasanan sikintilara deginen ASO Baskani Özdebir, “Firmalarimizin likiditeye ulasma noktasinda sorunlari çözüm beklerken, diger taraftan sanayicinin üzerine ciddi bir KDV yükü binmeye devam ediyor. Hammaddeyi alip isleyip ürün haline getiren sanayici, mali satana kadar indirilecek KDV yüküne katlaniyor. Bu malin bir kismini 150-180 güne kadar vade ile satiyor. KDV’yi de bu vadeli yaptigi satislarla taksitle toplamaya çalisiyor. Diger yandan bazi sektörlere yönelik indirimli KDV uygulamasi var. Girdileri yüzde 18 olan firmalar yüzde 1 veya yüzde 8 ile mal satiyor. Dolayisiyla bu firmalar üzerinde ciddi anlamda KDV yükü kaliyor. Bu KDV iadeleri genellikle 1 yili asan sürede bile ödenmiyor. Firmalar stoktaki hammaddeyi ürün haline getirip sattiginda KDV’yi tahsil edebiliyor. Yani mahsup ediyor. TÜIK’in açikladigi son verilere göre YI-ÜFE yani benim, yani sanayicinin enflasyonu yüzde 45. Alacakli oldugum KDV’den kaynakli bu para benim elimde olsaydi mal alacaktim veya yatirim yapacaktim. Oysa sanayicinin parasi yüzde 45 negatif faizle devletin elinde eriyor. Yani sira sermaye ihtiyacini karsilamak için yüzde 20’yi asan faizle bankadan kredi kullaniyoruz” dedi.

Enflasyon durumu hakkinda da degerlendirmelerde bulunan Özdebir, sunlari kaydetti:

“Enflasyon ekonominin en önemli gündem maddesi olmaya devam ederken, Temmuz ayinda enerji ve gida itisli fiyat artislari enflasyon egilimlerini bozmaya devam ediyor. Özellikle ÜFE’nin yüzde 45 seviyelerine yükselmesi üzerinde durulmasi gereken önemli bir nokta. ÜFE’deki artis daha çok, emtia fiyatlari ve enerji fiyatlarindan kaynaklanirken, maliyet enflasyonu baskisinin devam ettigini de gösteriyor. Son dönemde girdi fiyatlari bütün dünyada enflasyonu tetikleyen önemli bir olgu. Diger taraftan manset enflasyonu tarafi ise bundan daha fazla etkileniyor. Merkez Bankasi her ne kadar enflasyonu düsürmeye ugrassa da stokta bekleyen bir enflasyon var. Bu stoktaki enflasyon da yüzde 45 civarinda. Bunu giderek artan önemli bir risk olarak görüyorum. Ancak emtia fiyatlarinda yilsonuna dogru düsüs beklentisi umarim bu enflasyonun asagi yönlü hareketine neden olur. Sanayi üretimi endeksinde baz etkisinin ortadan kalkmasina ragmen ivmelenmenin devam etmesi oldukça önemli. Ekonominin arz tarafi bu aylarda güçlü kalmaya devam ediyor. Diger taraftan, üçer aylik rakamlara baktigimizda bir önceki çeyrege göre artis hizinda bir düsüs görülmekte ve bu gelecek aylarda sanayi üretiminde artis hizinin düsmesine isaret etmektedir.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile