ASO Mayıs Ayı Meclis Toplantısı

ASO Başkanı Nurettin Özdebir: 'Türkiye ekonomisine yönelik, 24 Haziran öncesinde sanki kısa vadeli, çok önemli bir sorunla karşı karşıyaymış gibi hava estirilmesini doğru bulmuyorum' 'Bizlere düşen, üretimin çarklarını çevirmeye devam etmek, bunu yaparken de ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olmaktır'.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "Türkiye ekonomisine yönelik, 24 Haziran öncesinde sanki kısa vadeli, çok önemli bir sorunla karşı karşıyaymış gibi hava estirilmesini doğru bulmuyorum." dedi.

Özdebir, ASO'nun mayıs ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, yeni dönemde Ankaralı sanayicilerin menfaati için çalışarak, sanayinin önünü açmaya, ülkenin müreffeh yarınlara ulaşması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Üretim yapılmadığı sürece refah seviyesinin artırılmasının mümkün olmadığını belirten Özdebir, "Bunun için de üretimin merkezinde yer alan sanayicilerin vizyoner, öngörülü, yenilikçi, dünyayı okuyan ve takip eden bir yapıda olması gerekir." diye konuştu.

Son dönemde döviz kurlarında yoğun hareketlilik yaşandığına dikkati çeken Özdebir, şöyle devam etti:

"Kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody's ve Standard and Poor's'un (S&P) not indirimleri yetmezmiş gibi bir de yayınladıkları raporlarla abartılı kaygılarını dile getirmeleri, küresel risklerle birleştiğinde Türkiye'yi yüksek derecede riskli bir ülke konumuna sokmuştur. Gelişme yolundaki ekonomiler içinde Türkiye yeniden riskli gösterilmeye çalışılmıştır. Bu noktada öncelikle sorgulamamız gereken husus, söz konusu değerlendirmeler ne derece objektif ve tarafsızdır? Maalesef söz konusu değerlendirmelerin objektif yönleri sınırlı görünmektedir."

- "Bankalara da önemli iş düşüyor"

Ekonominin birtakım sorunları bulunduğunu ancak son dönemde döviz kurunda yaşanan oynaklığı ve Türk lirasının diğer gelişmekte olan para birimlerine kıyasla negatif ayrışmasını bunlarla açıklamanın mümkün olmadığını vurgulayan Özdebir, "Türkiye ekonomisine yönelik, 24 Haziran öncesinde sanki kısa vadeli, çok önemli bir sorunla karşı karşıyaymış gibi hava estirilmesini doğru bulmuyorum." ifadesini kullandı.

Merkez Bankasının faiz artırımıyla faizlerin yüzde 16,5 seviyesine yükseldiğini, devamında bu hafta içinde politika faizine ilişkin sadeleşme hamlesi sonrasında dolar kurunun 4,60'ın altına gerilediğini anımsatan Özdebir, "Bu süreçte tek başına Merkez Bankasını sorumlu tutamayız, sorun kurumsal değil, sistemsel bir sorundur." değerlendirmesinde bulundu.

Özdebir, özel sektörün borçluluğunda ciddi artış olduğuna da değinerek, kredilerin yeniden yapılandırılması ya da vadesinin esnetilmesiyle söz konusu olumsuz tesirlerin sınırlı kalacağını söyledi. Bu noktada bankalara önemli iş düştüğünü vurgulayan Özdebir, "Bankaların, döviz cinsinden kredileri şu dönemde daha uzun vadeye yayılacak şekilde yeniden ele alması yerinde olur." dedi.

Türkiye'nin enflasyon ve işsizlik konusunda da istediği noktaya ulaşamadığını aktaran Özdebir, faizin kalıcı şekilde aşağı çekilebilmesi için enflasyonun yeniden tek hanelere indirilmesi gerektiğini vurguladı.

Özdebir, belirsizliklerden ve risklerden olumsuz etkilendiklerinin altını çizerek, "Sanayici olarak belirsizlikler azaldığı ölçüde, riskli de olsa ticari yaşamın gereğini yerine getirmeye hazırız. Siyasilerden beklentimiz ise olabildiğince belirsizlik ortamı yaratmamalarıdır." diye konuştu.

- "Seçimler belirsizliği ortadan kaldırır"

24 Haziran'daki seçimlerin belirsizliği ortadan kaldıracağını vurgulayan Özdebir, şunları kaydetti:

"Seçimler sonrası yolumuza çok daha net bir şekilde devam etme imkanı olacaktır. Bu vesileyle 24 Haziran'daki seçimlerin ülkemiz açısından güzel sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Demokrasi kültürümüze yakışır bir şekilde bu sürecin tamamlanacağına inancım tamdır ancak 24 Haziran seçimlerinden önce yaşanan kurdaki dalgalanma, faiz artışı, zayıflayan beklentilerin ekonomi üzerinde yaratacağı etkinin boyutu, özellikle kurdaki dalgalanmanın süresine bağlı olacaktır. Beklentimiz Türk lirası varlıklara olan talebin artacağı ve buna bağlı olarak kurun gevşeyeceği yönündedir. Bu durum kur zararlarının reel sektörde yaratacağı bilanço riskinin, likidite riskine dönüşmesinin önüne geçecektir."

Özdebir, Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu belirterek, "Bizlere düşen, üretimin çarklarını çevirmeye devam etmek, bunu yaparken de ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olmaktır. Sanayiciler olarak olabildiğince muhtemel riskleri göz önünde bulundurarak faaliyetlerimize devam etmek durumundayız." şeklinde konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile