Aso Meclis Toplantısı

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, son günlerde kamuoyunda tartışılmaya başlanan kıdem tazminatı konusunda Türkiye’ye uygun, hem işveren hem de işçiyi koruyacak bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini ve bu konuda Avusturya’da uygulanmakt

ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ASO Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, iktidar ve muhalefet partilerinin üzerinde uzlaştığı Türk Ticaret, Borçlar ve Hukuk Muhakemeleri Usulü kanunlarının hızla Meclis’ten geçirilmesinin kendilerini çok memnun ettiğini belirterek, teşekkür etti. Torba yasa ve iş dünyasının çözüm bekleyen diğer sorunlarında da Meclis’teki tüm partilerden aynı uzlaşmacı tavrı göstermelerini beklediklerini ifade eden Özdebir, borçların yeniden yapılandırılmasında sürenin 5 yılaçıkarılmasının da yerinde olacağını kaydetti. Küresel krizin Türkiye’de en büyük etkisini işsizlikteki artışta gösterdiğini, 2007-2010 arasında işsizlik oranında 4,2 puanlık bir artış meydana geldiğini belirten Özdebir, bu artışın krizden en fazla etkilenen gelişmiş ülkelerden sadece ABD’de Türkiye’den yüksek olduğunu anlattı. Avro bölgesinde işsizlik 2,6 puan artarken, İngiltere’de artışın 2,1 puanda kaldığını, Türkiye’de ise işsizliğin ekonomik toparlanmayla birlikte gerilediğini ifade edenÖzdebir, işsizliğin Ekim döneminde 1,8 puanlık azalış ile yüzde 11,2’ye gerilediğini söyledi. Bu gerilemeye rağmen işsizliğin Türkiye’de hala çok yüksek olduğuna işaret eden Özdebir, kentsel bölgelerde her dört gençten birinin işsiz olduğunu ifade etti. "KIDEM TAZMİNATINDA YENİ SİSTEM" Yapılan tüm tahminlerin işsizliğin uzunca bir süre bu yüksek seviyelerde devam edeceğini gösterdiğini belirten Özdebir, bu nedenle işsizlikle mücadelede yeni yöntemler geliştirmek zorunda olduklarını söyledi. Bunun için işgücü piyasasına esneklik getirecek tedbirler alınması, işçilerin haklarına da yeni güvenceler getirmek zorunda olduklarını ifade eden Özdebir şunları kaydetti: ’’İstihdamı artırmak için öncelikle işe almanın ve işten çıkarmanın maliyetlerini düşürmek gerekmektedir. Bu maliyetlerin önemli bir bölümünü kıdem tazminatı oluşturmaktadır. Reel sektör üzerinde önemli bir kıdem tazminatı yükü birikmiştir. Biz yıllardır kıdem tazminatı sisteminde bir reform yapılmasını ve kıdeme hak kazanmak için çalışılması gereken sürenin uzatılarak ve kazanılan kıdemin düşürülmesi ve bir Kıdem Tazminatı Fonu kurulması gerektiğini düşünüyor ve bu düşüncelerimizi kamuoyu ilepaylaşıyoruz. Bu önerimize sendikaların karşı çıktığını da biliyoruz. Ancak, mevcut kıdem tazminatı uygulaması çalışanlara yeterli güvenceyi sağlamadığı gibi iş barışını da olumsuz etkilemektedir. Kıdem tazminatı işveren için gizli bir maliyet unsuru oluşturmaktadır. Kıdem tazminatı uygulaması hem işgücü maliyetlerini yükselterek rekabet gücümüzü olumsuz etkilemekte hem de yeni işe almaları güçleştirerek işsizlikle mücadeleye engel olmaktadır. Bilindiği gibi ülkeler arasında kıdem tazminatıuygulamaları arasında büyük farklılıklar vardır. Her ülke, kendi şartlarına göre bir sistem geliştirmiştir. Bizim de kıdem tazminatı konusunda yapımıza uygun, hem işvereni hem de işçiyi koruyacak bir sistem geliştirmeliyiz. Bu konuda Avusturya’nın sistemi bizce üzerinde düşünülmesi gereken bir örnek oluşturmaktadır.’’ Avusturya’nın önceleri Türkiye’ye benzer bir kıdem tazminatı sistemine sahipken, esas olarak işçi sendikalarından gelen talepler doğrultusunda sisteminde 2003 yılında bir reform yaptığını belirten Özdebir, yapılan reformla kıdem tazminatı sisteminin tamamen değiştirildiğini ve kıdem tazminatlarının bir fon tarafından yönetilmesinin kararlaştırıldığını anlattı. Avusturya’da çalışanların kıdem tazminatlarının bir havuzda değil, kendileri adına açılan bir hesapta biriktirilerek değerlendirildiğini belirtenÖzdebir, ’’Böylelikle işçinin hesabında biriken fona, ne devlet ne de işverenler dokunabilmektedir. İşçi fonda biriken parasını, işgücü piyasasından çıkarsa ya da emekli olunca alabilmektedir’’ dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile