Atalay askerlere Emniyet'le yüklendi

'Genelkurmay, Atalay'ı kızdırdı: Üç müdür yardımcısını açığa aldım. Emniyet açıklama yapmadı.'


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sorularımızın daha çok Türk-İsviçre ekonomik ilişkilerinin gelişmesi üzerine sorulmasını arzu ediyordu. Ama Türkiye’de siyaset-asker ilişkileri üzerine, daha önce örneği görülmemiş gelişmeler yaşanıyordu.

Gül’ün İsviçre yolunda yaptığı, “Hükümet yasaların verdiği yetkiyi kullandı” açıklamasından sonra Genelkurmay’dan gelen uzun açıklama, perde arkasında hükümetle asker arasında yaşanan gerilimi ortaya döküyordu. Askerler kamuoyuna, “Biz terfi ettirmek istiyorduk, Hükümet emekli etmek istedi, biz de direndik” şikâyetinde bulunuyor gibiydi.
Gül, henüz İsviçre Cumhurbaşkanı Doris Leuthard ve Türkiye’de yatırım yapmak isteyen işadamları ile sohbete devam ediyordu, ama Jandarma Tümgeneralini açığa alan İçişleri Bakanı Beşir Atalay yanımızdaydı. Ve Atalay askerlerin hükümet ile atama mücadelesi içinde olduğu yorumlarına tepkiliydi.

‘Ne mücadelesiymiş bu?’
“Çok yanlış söyleniyor” diyordu: “Karşılıklı mücadele olmuş diye. Emremizdeki bürokrasiyle ilgili bir kararı uyguladım. Emrimizdeki bürokratla ne mücadelesiymiş bu.”
Atalay’a yargıyı sorduk. Üç subay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne (AYİM) başvurmuştu. Mahkeme, hükümetin açığa alma kararlarını durdursa ne olacaktı?
Atalay, “İdari yargı karar versin, biz de bir karara varırız” dedi ve devam etti: “Ben valilerle ilgili böyle çok açığa alma kararı uyguladım. (Eylül’deki) AYİM kararının bir özelliği vardı. İki ay içinde uygulanması gerekirdi. Ben iki ay dolmadan açığa aldım.”

Bakan durdu, sakinleşmek için bir nefes aldı, “Bakın” dedi; “Türkiye normalleşiyor, böyle normalleşecek. Niye alışmıyorsunuz? İlk olduğu için bu kadar ilgi çekiyor. Dünkü açıklamada Genelkurmay personeliyle ilgili uygulanan prosedürü anlatıyor.”

Bakan bunları söylerken bizi izleyen CHP’li Hüseyin Pazarcı sordu:
“Genelkurmay’ın hükümetin tasarrufuna karşı duruş sergilemesinin bir anlamı yok muydu?”
Atalay, askerlik arkadaşı Pazarcı’nın bu müdahalesine de tepki gösterdi: “Yüksek Askeri Şûra terfi veriyor, ama ben onaylamıyorum. Bu ilgili bir tasarruf. Ben Emniyet’te üç Genel Müdür Yardımcısını açığa aldım. Emniyet bir açıklama yapmadı. Açığa almada ben çok haklıyım. Dersimi iyi çalışırım; bürokratımdan iyi çalışırım. Benim işlerim yürütmenin işleri.”

Gül’ün geldiği an
Soruyoruz: Peki bu işler nereye kadar gider? “Hukuk nereye götürürse” dedi Atalay; “Oraya gidiyor. Hukuk hepimizi bağlar.”
Tam bakanla, “Yani AYİM kararını uygulayacaksınız” yorumu yaparken, Cumhurbaşkanı Gül yanımıza geldi. 
Aynı soruyu Gül’e de sorduk.
“Mahkemeler ne karar verir bilemeyiz” dedi; “Ama asıl olan şu ki, 30 Ağustos’ta ya terfi etmeleri ya da emekli olmaları gerekirdi.”
Atalay söze girdi: “Yükselmeyince 30 Ağustos’ta emekli olmaları lazımdı.”
Gül devam etti: “Şûra karar aldı, ama siyasi otorite onaylamayınca emekliye ayrılmaları gerekiyordu. Şüphesiz, hukuk neyse o olacak.”
İsviçre Cumhurbaşkanı yanımıza gelmiş, konuşma sona ermişti.
Gül, “Aslında 30 Ağustos’ta bitmeliydi” dedi ve yeni bir toplantıya girdi.
Dışarıda kar altında nefis bir İsviçre Alpleri manzarası vardı, biz de işte bu Türkiye’de ‘normalleşme’ işleriyle uğraşıyorduk.

'WikiLeaks’in iddiası araştırılacak’ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, WikiLeaks sitesinde yer alan ‘ABD, PKK’ya yardım etti’ iddialarının sorulması üzerine “Ayrıntılarını bilmiyorum, arkadaşlarımız inceleyeceklerdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda geçmişte yer alan iddialar üzerine de önemli bir açıklama yaptı. Gül, Dışişleri Bakanlığı yaptığı sırada dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’la yapmış olduğu bir görüşme üzerine çeşitli spekülasyonlar yapıldığını hatırlatarak yakında bunların hepsinin açığa çıkacağına inandığını söyledi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile