Atalay, “türkiye’nin Manzarasını” Anlattı

Konya'da Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 30. yılı nedeniyle düzenlenen ‘30 Kitap 30 Konuşmacı’ başlıklı söyleşi, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın Mevlâna Kültür Merkezi Sultan Veled Salonu'nda verdiği 'Türkiye Manzarası' konulu konferans ile sona erdi. Atalay, Necip Fazıl Kısakürek’in kendileri için düşünce mimarı olduğunu dile getirdi. Kısakürek’in yaşamı sırasında düşünceleri nedeniyle çektiği sıkıntıların artık Türkiye’de sona erdiğini kaydeden Atalay, AK Parti hükümetleri döneminde millet iradesine sahip çıktıklarını ifade etti.

Atalay, 27 Nisan 2007 tarihinde askerin siyasete müdahale ederek bir bildiri yayınladığını, buna hükümet olarak sert bir şekilde, herkesin kendi görevini bilmesi yönünde cevap verildiğini ve bundan sonra Türkiye’de çok şeyin değiştiğini vurguladı. Beşir Atalay, “Yani şu anda artık askeri ihtilaller, siyasete müdahale, vesayet sistemi gibi tartışmalar da büyük oranda azalmıştır. Türkiye daha bir normalleşiyor. Artık milletin oyu ve reyi dışında birilerinin iktidarlara hükmetmesi kolay değildir. Halen düzeltmemiz gereken hususlar var. Meclis’te bir yeni anayasa çalışması var. Bu anayasa yapılmadan her şeyi hallettik diyemeyiz. Şimdi aslında biliyorsunuz, 12 Eylül ihtilalini yapanlar yargılanıyor. Halen uygulamadığımız anayasa 12 Eylül dönemi sonrası yapılan ihtilal anayasasıdır. Bunda belli değişiklikler yapıldı ama tamamı yenilenmedi. Şimdi Meclis’teki çalışma ve bizim çabamız bu anayasayı tamamen yenilemektir. O dönemin anayasasını tamamen kaldırmaktır“ dedi.

Türkiye’nin imparatorluk mirasına sahip olduğunu dile getiren Atalay, “Biz tarihimizden utanmıyoruz. Tarihimizle gurur duyuyoruz. Her dönemin kendi içinde sorgulanacak politikaları olabilir. Fakat biz Selçuklu ecdadımızla, Osmanlı ecdadımızla gurur duyuyoruz. Biz bugün eğer bir yandan Balkanlar’la, bir yandan Afrika ile bir yandan Ortadoğu ile bir yandan Orta Asya ile Türkiye olarak sahiplenme ve geniş bir hinterlanda daha etkin politikalar yürütmek istiyorsak, o yönde çalışıyorsak, bu yine imparatorluk mirasından kaynaklanır” diye konuştu.

"YASAKÇI GÜNLER GERİDE KALDI"
Türkiye’nin her alanda özgür olmasını hedeflediklerini söyleyen Atalay, sözlerine şöyle devam etti:
“Herkes dinini, inancını yaşasın. Yasakçı günler geride kalsın. Her inanç, her düşünce özgür olsun. Bizim planladığımız budur. Hamdolsun buda büyük oranda gerçekleşiyor. Sosyal değişme, toplumsal değişme kolay değil. Bir yılda hepsi yapılmıyor. Şu on, on buçuk yıla bakarsak adım adım pek çok alanda bir rahatlama sağlandı. Türkiye’nin manzarası bugün o günlerden çok farklı. Daha özgür, daha açık bir toplumuz ve her düşünce kendisini daha rahat ifade ediyor. Her inanç istenildiği gibi yaşanıyor. Her birey bugün eskisinden daha bütün anlamlarda kendi haklarına sahip diyebiliriz. Halen almamız gereken mesafe var. Halen atmamız gereken adımlar var. Halen yapılması gerekenler var. Halen sınırlayıcı hususlar var. O sınırları yasaların vesaire bu anayasadan sonra büyük bir hızla değişmesi lazım. Önümüzde daha işler var. Yapmamız gereken ev ödevleri var. Bütün yasakları, tapuları kaldırıyoruz. Rahmetli üstadın ve kuşağının yaşadığı, bizlerin yaşadığımız, benim yaşımda olanların çok iyi bildiği yasaklar, tapular, kısıtlamalar hepsi şimdi yok oldu. Daha özgür bir geleceğe doğru gidiyoruz.”
Soru cevap bölümünün ardından Konya Valisi Aydın Nezih Doğan ve Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a günün anısına çeşitli hediyeler verdi.