Atasay Kamer: Amerika’nın İktisadı Bozulunca Takılar Altından Gümüşe Döndü

Atasay Kuyumculuğu’nun kurucusu Atasay Kamer, ABD'ye yılda 15 ton altın ihraç ederken krizden sonra 5 ton ihraç eder hale geldiklerini, Amerikalıların iktisadı bozulunca takı olarak altın yerine gümüş aldığını söyledi.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Kongre ve Kültür Merkezi'nde başlayan PAÜ 4. Teknoloji ve Ar-Ge Günleri devam ediyor. Ar-Ge Başarı Hikâyeleri kapsamında konuşmacı olarak katılan Kamer ve Abalıoğlu Yem Soya Tekstil Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Abalıoğlu, başarılı olmanın yollarını anlattı. Abalıoğlu, öğrencilere nasihat ederek, “Haram yemedikten sonra risk almaktan korkmayın. Çok çalışın, dürüst olun, kaliteden hiçbir zaman ödün vermeyin. Ben hırsımı çok çalışmaktan aldım.” dedi.

‘ARABA ARKASINDA YATIP BAVULLA ANADOLU'YU DOLAŞARAK ALTIN SATTIM’

Ticarete 13 yaşında başladığını ifade eden Atasay Kamer, 16 yaşında evlendiğini ve 17 yaşında baba, 35 yaşında dede olduğunu ifade etti.

Denizli’nin Çivril ilçesinde kuyumculuğa başladığı yıllardaki hayatından anekdotlar aktaran Kamer, bu işe başladıklarında kuyumculuk sektörünün çok bakir bir alan olduğunu, altının ayarının bile olmadığını vurguladı. Kamer, “Çivril’den çıktıktan sonra bir bavul çanta içinde, iki yıl otel parası vermemek için Opel Station arabanın arkasında yatarak pazarlama yaptım. Ayda bir kez evime dönüyordum. Bu ilk kartopunu yapmak maksadıydı. Babamın maddi durumu iyi olmasına rağmen hiç para almayarak bu mesleğe başladım. Sermayem yoktu. Babamdan para değil, beni hayır dua ile göndermesini isterdim. ‘Avuçladığın toprak altın olsun.’ diye dua ederdi. Hakikaten avuçladığım toprak altın oldu. İki yıl Anadolu’da dolaştıktan sonra İstanbul’a 105 bin lira ile gittim. Bütün Türkiye’deki kuyumcuların yüzünü tanırdım.” diye konuştu.

'RAKİPLERİM, 'ZENGİNMİŞ' DİYE REKLÂMIMI YAPTI'

İşini yaparken ilk şiarının dürüstlük olduğunu belirten Kamer, “Babam 13 yaşında, ‘Yediğin lokmaya dikkat et, çocuklarına yedirdiğin lokmaya dikkat et.’ derdi. İstanbul’da dükkânı açınca bütün Anadolu’dan insanlar geldi. Verdiğim bütün sözleri tuttum. Kapalı çarşının bütün esnafları beni tanırdı. Hangi dükkâna girsem, kasasını açıp istediğim kadar parasını alabiliyordum. Bütün esnaf itimat ediyordu. Rakibim esnaflar, ‘Babasından çok altınla gelmiş, çok zenginmiş.’ diye benim reklâmımı yapmaya başladı.

Bende öyle altın yok ama onların öyle demesi, benim için reklâm oldu. Sözleri yerine getirerek işleri büyüttük. 1980 senesinde Turgut Özal’la ihracat başladı.

Türkiye’de ilk ihracatı ben başlattım. Zamanla bin 500 kişinin çalıştığı atölyeye kadar çıktım. Dışarıdan atölyelerde bizim için çalışan bin kadar insan vardı.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Abalıoğlu ve Kemer’e çiçek ve plaket verdi .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile