Yazar Prof. Dr. Emin Atasoy, “Asimilasyon Çemberindeki Bulgaristan Müslümanları” adıyla çıkan kitabında, Müslüman toplulukların kimlik savaşını ve Türkiye’ye göç dramını yazarken, Türk ve Bulgar kaynaklarının yanı sıra kendi gözlemleri ve hatıralarından da yararlandı. Bulgaristan’ın, Avrupa ülkeleri arasında en yüksek Türk nüfus oranına sahip ülkelerden biri olmasına rağmen günümüzde bile Türk bilim adamlarının dikkatini çekmeyi bir türlü başaramadığını belirten Prof. Dr. Emin Atasoy, bu kitabın gayesinin göz ardı edilmiş ve aydınlatılmamış olan azınlık meselesini aydınlatmak olduğunu söyledi.
Kendisinin de 1989 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç ettiğini anlatan Prof. Dr. Emin Atasoy, “Çok kitap yazdım, ama en çok bu kitabımı seviyorum, en çok buna kaynak ve emek harcadı. Gözlemlerimi ve hatıralarımı, yaşantılarımı, sevinç ve üzüntülerimi bu kitaba aktardım, en verimli ve en anlamlı kitabım oldu. Polisiye romanlarının ve aşk hikâyelerinin satış rekorları kırdığı bir pazarlama dünyasında azınlık hakları, etnik asimilasyon, mecburi göçler ve kimlik dönüşümleri ile ilgili kitapların demode olup gençlerin ilgisini çekmediklerini de biliyorum. Ama yüz okuyucudan birine ulaşabilsem, yüz okuyucudan birine kendimi anlatabilsem, yüz okuyucudan biri bana teşekkür etse ne mutlu bana” dedi.
Atasoy Açıklaması 'Türkler Ve Bulgarlar Geçmişten Ders Çıkarıp Birlikte Yaşamanın Yolunu Bulmalı'
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Atasoy, altı yüzyıl boyunca Bulgar halkıyla aynı toprakları ve aynı tarihi paylaşan Türk ve Pomaklarla ilgili ayrıntılı bir tarih çalışmasına imza attı.