ATB Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında yapıldı. Yönetimin bir aylık çalışması hakkında üyelerin bilgilendirildiği Meclis’te, sektörel konular da gündeme geldi. Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Meclis’te yaptığı konuşmada, ekonomiye ve tarım sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde yapılan komite toplantılarında üyelerin, ürün hastalıklarını ve buna bağlı verim ve kalite düşüklüğü sorununu çok sık dile getirdiğini bildiren Ali Çandır, soğandaki küf hastalığı, zeytindeki zeytin sineği hastalığı, domatesteki tuta zararlısı, susamda kelebek zararlısı, yer altı sularının çekilmesi gibi çok sayıda sorunla mücadele edildiğine dikkat çekti. Başkan Çandır, son dönemde soğan fiyatının artmasıyla gündeme gelen depoculuğu da değerlendirdi. Türkiye’de tarımsal hasadın ortalama 2 ayda yapıldığını belirten Çandır, "Hasatla birlikte önümüzde iki seçenek vardır. Ya hasadı doğrudan tüketeceğiz ve sonraki aylarda ithalat yapacağız. Ya da gelişmiş ülkelerde olduğu gibi uygun ve yasal koşullarda saklayıp, stoklayıp malların zaman faydasını artıracağız. Karaborsacılık ile depoculuk iyi ayırt edilmelidir. Mallarını her depolayanı karaborsacı ilan edersek tarımı tamamen bitiririz. Sorun baskınlarla çözülemeyecek kadar derindir" diye konuştu.
Çandır, konuşmasında vatani görevini yerine getirirken şehit olanları saygıyla andı. Hafta başında İstanbul’da eğitim uçuşu yapan helikopterin düşmesi nedeniyle şehit olan askerler ile Batman’da şehit olan polise Allah’tan rahmet dileyen Çandır, Türk milletine baş sağlığı diledi.
Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) Başkan Yardımcılığı görevine yeniden seçilen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu da tebrik eden Çandır, "Desteğini her zaman yanımızda hissettiğimiz TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) Başkan Yardımcılığı görevine yeniden seçildi, kendisini tebrik ediyorum, başarıları daim olsun" dedi.
"Zorlukları aşmak için çaba sarfediyoruz"
Sonbaharın tarım ve ticarette zorlu geçtiğini belirten Çandır, "Zorlu bir sonbaharı ardımızda bırakırken, umudumuzu koruyarak kış mevsimine giriyoruz. Kasım ayı, tarım sektörü için sancılı geçti. İçerisinde bulunduğumuz zorluklara karşı bir yılgınlık ya da teslimiyet içinde değiliz. Zorlukları aşmak için hep birlikte canla başla çalışıyoruz, çalışacağız. Çünkü stratejik sektör olan tarımı, el birliğiyle hak ettiği yere getirmeli, tarıma itibarını yeniden kazandırmalıyız" diye konuştu.
Tarımın enflasyonun baş sorumlusu olarak gösterildiğine dikkat çeken Çandır, tarımsal üretim ve ticaretin enflasyonunun (ÜFE) yıllık yüzde 16 civarında olduğunu, buna karşın yurt dışı üretici enflasyonunun (YD ÜFE) yüzde 55’ten fazla, yurt içi üretici enflasyonunun ise yüzde 40’tan fazla olduğunu belirtti.
Çandır, şunları kaydetti:
"Bu fiyat artışlarını yaşamış olan üretici ve ticaret kesimi, tüketiciye bunu yüzde 25 olarak yansıtabilmiştir. Bu dönemde tarımsal üretim ve ticaret ile uğraşanlar ilan edilen tüketici enflasyonunu aşağıya çeken bir görev üstlenmiştir. Eğer bu karşılaştırmayı yıllar boyunca yaparsak göreceğiz ki aslında tarım sektörü, diğer sektörlerden çok daha az düzeyde enflasyonu etkilemiştir. Tarım sektöründen çekilme eğiliminin bir sebebi de budur. Maliyetlerini, fiyatlarına yansıtamayan bir sektör büyüyemez. Nitekim son açıklanan büyüme rakamlarında küçülen tek sektör tarım sektörüdür. Herkes şundan emin olsun ki, bu küçülme üreticinin tembelliğinden değildir."
Karşılıksız çekte artış
Son açıklanan verilerinin Antalya ekonomisi açısından önemli uyarılar içerdiğini kaydeden Çandır, "Özellikle karşılıksız çek ve protestolu senet adetleri ve tutarları konusunda şimdiye kadar karşılaşmadığımız sonuçlarla yüz yüzeyiz" dedi.
Çandır, resmi verilere göre karşılıksız çek adedinde yüzde 50 artış varken, karşılıksız çek tutarında yüzde 150’lik artış yaşandığını bildirirerek "Yani büyük tutarlı çeklerde ödeme zorluğu daha çok yaşanmıştır. Karşılıksız çekte, Türkiye ortalamasının altında kalmamız bizlere teselli olmuştur. Borcuna sadakatte bildiğiniz gibi kentimiz öteden beri hep ön sıralarda bulunmuştur. Yani zorluklara karşın, borçlarımız konusunda hala nispi yüksek ödeme oranlarına sahibiz. Kentimizin borcuna sadık olma özelliği, kredi talep etme eğiliminde de etkisini göstermektedir. Ülkemiz ortalama kredi büyümesi yüzde 30 iken kentimizde bu oran yüzde 32 olarak gerçekleşmiştir. Sektörel kredilerde, kentimizde en yüksek büyüme toptan ticarette yüzde 140 ile gerçekleşmiştir. Ziraatte ise yüzde 20’lik bir artış olmuştur" ifadelerini kaydetti.
"Karaborsacılıkla depoculuk ayırt edilmeli"
Başkan Çandır, son dönemde soğan fiyatının artmasıyla gündeme gelen depoculuğu da değerlendirdi. Türkiye’de tarımsal hasadın ortalama 2 ayda yapıldığını belirten Çandır, "Hasatla birlikte önümüzde iki seçenek vardır. Ya hasadı doğrudan tüketeceğiz ve sonraki aylarda ithalat yapacağız. Ya da gelişmiş ülkelerde olduğu gibi uygun ve yasal koşullarda saklayıp, stoklayıp malların zaman faydasını artıracağız. Çünkü malların zaman faydasını artırdığınızda, oluşturduğunuz katma değer de artar. Katma değeri en fazla artıran yöntem, mesela lisanslı depoculuktur. Yine meyvelerimizin pek çoğu soğuk hava depolarında, hububat ve benzeri ürünlerimiz depolarda stoklanır ki yıl boyu tüketebilelim" diye konuştu.
Stoklama faaliyetinin manipülasyon ya da rant aracı olarak kullanılması halinde mutlaka cezalandırılması gerektiğini kaydeden Çandır, "Stoklama faaliyeti, karaborsacılığa giriyorsa o bir suçtur ve cezası sonuna kadar verilmelidir. Burada dikkat edilmesi gereken hayati konu; suç işleyenle yasalara uygun olarak emeği, alın teri ve namusuyla çalışanları kesin ifadelerle ayrı tutabilmektir. Mallarını her depolayanı karaborsacı ilan edersek tarımı tamamen bitiririz. Sorun baskınlarla çözülemeyecek kadar derindir. Tarımda hastalıklarla mücadele, planlama, üretim ve ticaretin yeniden ele alınması gerekmektedir" dedi.
"Önümüzdeki dönemde tarımsal hastalıkları çok konuşacağız"
Son dönemde yapılan komite toplantılarında üyelerin, ürün hastalıklarını ve buna bağlı verim ve kalite düşüklüğü sorununu çok sık dile getirdiğini bildiren Ali Çandır, soğandaki küf hastalığı, zeytindeki zeytin sineği hastalığı, domatesteki tuta zararlısı, susamda kelebek zararlısı, yer altı sularının çekilmesi gibi çok sayıda sorunla mücadele edildiğine dikkat çekti. Çandır, "Uzmanlara göre, iklim değişikliklerinin de etkisiyle önümüzdeki yıllarda bu tür zararlıları ve hastalıkları daha fazla konuşur hale geleceğiz. Zaten türlü zorlukları yaşayan tarım sektörünün bir de bu hastalıklarla karşı karşıya kalması başta Tarım ve Orman Müdürlükleri olmak üzere herkesi önlem almaya, yeniden bilgileri ve paylaşımları gözden geçirmeye zorunlu hale getiriyor. Bu konuda karar vericilerin iş işten geçmeden önlem alacağına inanıyorum" diye konuştu.
"Hal yasa tasarısında sektörün görüşü alınsın"
Değiştirilmesi gündemde olan Hal Yasası’yla ilgili de konuşan Çandır, Hal Yasasının en çok değiştirilen yasalardan biri olduğunu belirtti.
Her değişiklikte, mevcut sorunların giderileceğinin belirtilmesine rağmen sorunların daha derinleştiğini kaydeden Çandır, "Yeni düzenleme ile hal sistemi içerisindeki komisyonculuğun kaldırılması öngörülüyor. Yapılan düzenlemeyi sektörün diğer paydaşları gibi bizler de ikinci, üçüncü ağızdan öğreniyoruz. Hazırlanan taslağın, önce sektörün görüşüne sunulması, geri bildirimler de dikkate alınarak yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Borsa tarafından düzenlenen ve sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirildiği ’Yaş Meyve- Sebze Sektörü Sezona Başlarken’ başlıklı sektörel analiz toplantısına katılanların, yerine daha iyi bir sistem getirilmeden komisyonculuğun kaldırılmasına tepki gösterdiğini anımsatan Çandır, "Sektör temsilcileri, yeni tasarının sektörü daha da sıkıntıya sokacağını hatta çiftçiyi üretimden vazgeçireceğini belirtiyor. Bu görüşlerin karar vericiler tarafından dikkate alınacağına inanıyor, aileleriyle birlikte binlerce insanımızı ilgilendiren komisyonculuk mesleğinin tek kalemde bitirilemeyeceğine inanıyorum" diye konuştu.
"Hayvan borsası ticaretin merkezi olacak"
Canlı Hayvan Borsası’nın Borsa gündeminde olduğunu belirten Çandır, ilk etap çalışmalarını Kurban Bayramı öncesinde tamamlanan Kömürcüler’deki Canlı Hayvan Borsası’nın, hayvan ticaretinin merkezi olması için yoğun şekilde çalıştıklarını bildirdi. Çandır, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Antalya Hayvancılık Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Birol Ekici ile üyelerin ve sektör paydaşlarının katılımıyla alanda bir toplantı gerçekleştireceklerini kaydetti.
Çandır, "Toplantıya katılan arkadaşlarımın önerileri ve göstereceği ilgi, Hayvan Borsası’nın etkin olarak çalışmasına katkı sağlayacaktır. Hayvan Borsası’nın 2. etabıyla ilgili ise proje fiyatlandırma çalışmalarımız devam etmektedir" dedi.
"Aile tarımı desteklenmeli"
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, dünyadaki tarımsal üretimin yaklaşık yüzde 56’sının, toplam gıdanın yüzde 80’inin küçük çiftçiler tarafından üretildiğini bildiren Çandır, "Bizde ise küçük üretici her geçen gün üretimden elini çekmek zorunda kalıyor. Bunun tarımın sürekliliği ve devamı açısından risk olarak görüyoruz, başta kooperatif modeli olmak üzere küçük üreticinin bir an önce örgütlenmesi gerekiyor. Kooperatif sisteminin yenilenerek etkili performans kriterleriyle denetiminin sağlanması, örgütlenme modelinin başarıya ulaşmasını sağlayacaktır" diye konuştu.
Çandır, şunları söyledi:
"Tarımsal biyoçeşitliliğin sürdürülmesine yardımcı olan aile çiftçiliği, geleneksel ürün ve gıdaların korunmasını sağlıyor, yerel ekonomilerin gelişmesine katkı sunuyor. Çünkü onlar, tarımı sadece ekonomik faaliyet olarak görmüyor, yaşam biçimi olarak da görüyor. Tarımdaki depremleri yapısı nedeniyle daha hafif atlatan aile çiftçiliğinin geliştirilmesi ve sürdürülebilir olması için pazarlara erişimin kolaylaştırılması, teknoloji ve yayım hizmetlerine erişimin sağlanması, sosyo-kültürel koşulların geliştirilmesi gerekiyor. Bu nedenle aile çiftçiliği destekleyen politikaların acilen hayata geçirilmesi gerekiyor. Küçük çiftçi yaşatılmalı, aile tarımı desteklenmelidir."
Çandır, her ay düzenli olarak düzenlenen komite toplantılarında üyelerin, sektörlerinde yaşanan gelişmeleri ve sorunları değerlendirdiğini belirtirken, "Bizim de yol göstericimiz olan komite üyelerimize buradan teşekkür ediyorum" dedi.
Mecliste, üyeler sektörel konularda değerlendirmelerde bulundu.
ATB Başkanı Ali Çandır Açıklaması 'Karaborsacılık İle Depoculuk Ayırt Edilmeli'
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısında konuşan ATB Başkanı Ali Çandır, karaborsacılık ile depoculuğun ayırt edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Mallarını her depolayanı karaborsacı ilan edersek tarımı tamamen bitiririz" dedi.