Atıksulara, İkinci Bir Hayat Şansı Planlanıyor

Atıksulara, İkinci Bir Hayat Şansı Planlanıyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi arasında imzalanan ve Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Nas’ın Proje Koordinatörlüğü’nde hazırlanan “Arıtılmış Atıksuların Yeniden Kullanımı Projesi”nin açılış toplantısı, Ankara’da gerçekleştirildi. 150 günde tamamlanması öngörülen projede, kentsel ve endüstriyel arıtılmış atıksuların, ulusal ve uluslararası uygulama ve standartlarda araştırılarak, Türkiye’ye özgü şekilde yeniden kullanımı amaçlanıyor.

Projenin açılış toplantısına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ferruh Yıldız, öğretim üyeleri, yerel yönetim ve sektör temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, programın açılışında yaptığı konuşmada, projenin, üniversite-kamu işbirliğinde gerçekleşmesinin önemli olduğunu söyledi.

Bu anlamda, üniversitelerin, ülkelerin gelişmişlikleri açısından lokomotif bir görev üstlenmesi gereken kurumlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şahin, “Üniversitelere yüklenen görevler, ülkelerin ihtiyacı olan eğitimli teknik insanların yetiştirilmesidir. Bunun dışında bilgiyi, bilimi üretmek ve bu bilgiyi yaymak ve bu bilgiden ürün ortaya çıkarıp ülkenin, insanlığın hizmetine sunmaktır. İşte bunun bir göstergesi olarak da biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla böyle bir projeyi hayata geçirmeye başladığımız şu günde gerçekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu projenin bir öncüsü olarak ülkemizdeki tüm atık su arıtma tesislerinin revizyonu ve rehabilitasyonuyla ilgili bir başka projeyi öğretim üyelerimiz başarıyla tamamlamışlardı. Gerçekten ortaya çok güzel bir çalışma ve hizmet çıktı. Buradan aldığımız cesaretle de arıtılmış atık suların yeniden kullanımıyla ilgili olan bu projeyi hayata geçirmeye karar verdik. Bu noktada bizi kendilerine partner seçen başta sayın müsteşarımız olmak üzere, tüm Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi.

“Üzerimize düşeni gerçekleştirme gayretindeyiz”

Prof. Dr. Şahin, yeni kayıtlarla yaklaşık 100 bin öğrenci sayısına ulaşacaklarını belirterek, şunları kaydetti: “10 bine yakın çalışanımızla 110 bin nüfuslu gerçekten güçlü bir kurum ve kuruluşuz. Temel hedefimizi belirlerken ülkenin stratejik üniversitesi olmayı arzu ettik. Tabii stratejik üniversiteden kastımız; ülkemizin, insanlarımızın ve insanlığın ihtiyacı olan alanlarda çalışmalar yapmaktır. Bu noktada da ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Bakanlıklarımızla, çeşitli kurum ve kuruluşlarla, Konya’nın yerel dinamikleriyle birçok ortak projeyi yürütmekteyiz. Üniversitelerin hem kamu, hem sanayiyle işbirliği, hem de sektörle işbirliği büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede biz Selçuk Üniversitesi’nin birimlerinin ürettiği tüm hizmetleri bir sistemde topladık ve bunun adına da Sektörel Hizmetler Sistemi dedik. Yaklaşık bin kalem hizmeti, Selçuk Üniversitesi üretiyor ve bu hizmeti ilgililerin, sektörlerin, kamunun, şahısların, özel yatırımın alabilmesi için bir iletişim portalı oluşturduk. Yaklaşık 2 ay önce hayata geçirdiğimiz bu süreçte çok olumlu ve ciddi gelişmeler oldu. Çünkü özellikle Konya sanayisinde olmak üzere insanlar yaptırmak istedikleri birçok analiz ve tahlili yurtdışına yüksek maliyetlerle yaptırıyordu. Üniversitemiz kaynaklarıyla bunun önüne geçilebileceğini gördük ve bu hizmeti sunduk. Başka alanlarda da çok sayıda hizmet ürettik. Sağlıktan spora, tarımdan gıdaya, çevreden ormancılığa birçok alanda 9 başlık altında bu hizmetler verilmektedir. Tabii ki bunlar, üniversitelerin yapması gereken asli görevleridir. Bu açıdan da biz üzerimize düşeni gücümüz ve imkanlarımız yettiği orandan gerçekleştirme, gayret ve çabası içerisindeyiz.”

“Daha yaşanılabilir şehirlerin oluşmasını diliyorum”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise Türkiye’de ve dünyada nüfusla birlikte su tüketiminin de arttığını ifade etti.

Su tüketimi arttıkça atık suların olumsuz etkilerinin de maksimum seviyeye çıkmakta olduğunu anlatan Öztürk, “Bu etkiler sonucunda bir yandan temiz su istiyoruz, diğer yandan arıtmadan alıcı ortama atık sularımızı veriyoruz. Neticede temiz dünyada değerlendirilebilir su kaynakları olan yüzde 2,5 oranında olan suyun kullanım alanlarını, kullanım değerlerini sınırlıyoruz, daraltıyoruz ve bu sebepten dolayı da arıtma maliyetlerinin ciddi şekilde arttığını ve yükseldiğini görüyoruz. Bizim ülke olarak baktığımız zaman su zengini bir ülke olmadığımızı görüyoruz. Biz bu çalışmaya nereden geldik? Önemli konulardan biri; Arıtılmış Atıksuların Yeniden Kullanılması Projesi. Bilgehan hocamız bize bir proje önerdi. Arıtma tesislerini masaya yatırdık. Fotoğraf çirkin, kötü. Dersimize çok çalışmamız lazım. Yapacağımız çok şey var. Bir damla arıtılmamış su 50 kat suyumuzu kirletiyor. Onu kirlettirmemiz lazım. Onu gözümüz gibi korumamız lazım. Onun için de bu fotoğrafı bize gösterdi. Dedi ki; ‘Böyle, Türkiye’nin kullanamadığı bir kaynak var.’ İsrail yüzde 75’lerde, Avrupa’da yüzde 20’lerde arıtılmış sular yeniden kullanılıyor. Yüzde 20 derken Avrupa su zengini, suları fevkalade iyi. Ben bu projenin ülkemize, milletimize, tüm belediyelerimize, sanayicimize, tarım sanayimize faydalar getirmesini diliyorum. Koruma-kullanma dengesi ilişkisi altında daha yaşanılabilir şehirlerin ve mekanların oluşmasını diliyorum” şekilde konuştu.

“Teknik ve idari kriterler belirlenecek”

Açılış konuşmalarının ardından, Proje Koordinatörü Prof. Dr. Bilgehan Nas, projenin tanıtımına yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Nas, sunumunda, “Ülke Genelindeki Evsel/Kentsel Atık Su Arıtma Tesislerinin Mevcut Durumunun Tespiti, Revizyon İhtiyacının Belirlenmesi Projesi’nin (TÜRAAT) tamamlanmasının ardından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi arasında ikinci bir proje olan “Arıtılmış Atıksuların Yeniden Kullanımı Projesi” konusunda çalışmalara başladıklarını belirtti.

Türkiye’de 2012 yılı verilerine göre suyun yüzde 73’ünün tarımda, yüzde 16’sının içme suyu, yüzde 11’inin sanayide kullanılmakta olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nas, “2023 yılı hedeflerimizde tarımda kullandığımız su oranını yüzde 73’ten 64’e indirmek, sanayide kullandığımız suyun da yüzde 11’den yüzde 20’ye çıkacağını başka deyişle de 5 milyar metreküpyılda kullandığımız suyun 22 milyar metreküpyılda sanayiye su ihtiyacımızın olduğunu görüyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile üniversitemiz arasında 8 Haziran’da imzalanan protokolle arıtılmış atıksuların yeniden kullanımı projesi hayata geçti. Proje süremiz 150 gün. Bu proje kapsamında kentsel ve endüstriyel atık suların yeniden kullanımı için ulusal ve uluslararası uygulamaların ve standartların araştırılarak ülkemize özgü arıtılmış atık suların her türlü yeniden kullanımına yönelik olan yasal çerçeveyi oluşturmaya yönelik teknik ve idari kriterler belirlenecek” diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile