Atso, Antalyalıları Tanıtmaya Devam Ediyor

Bir önceki Vizyon Dergisi’nde Kandilli Rasathanesi’nin kurucusu Antalyalı Mehmet Fatin Gökmen’i tanıtan ATSO, yeni yayınında ‘Bilge Mimar’ olarak bilinen Turgut Cansever’i okuyucularına tanıttı. Cansever’in kızı Emine Öğün ile de fikir alışverişinde bulunan derginin hazırlık ekibi, ünlü mimarı eğitim hayatından, aldığı ödüllere, yaptığı projelerden evlilik hayatına kadar geniş bir çerçevede tanıttı.

Vizyon Dergisi’nde yayınlanan araştırma, “Mimariye yeniden can katan Turgut Cansever” başlığıyla anlatılırken, 12 Eylül 1921 tarihinde Antalya’da dünyaya gelen Turgut Cansever’in Antalya’da yetişen ve dünyanın en önemli mimarlarından biri olarak literatür kitaplarında yer aldığı ‘Bilge Mimar’ olarak bilindiğine yer verildi.

Dünya’nın en önemli mimarlık ödüllerinden biri olan Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü 3 kez kazanan tek mimar olan Cansever’in Türkiye’deki ilk sanat tarihi doktora tezinin de sahibi olduğunu hatırlatılan araştırmada, İstanbul’un ünlü ‘Beyazıt Meydanı’nı da tasarlayan Bilge Mimar’ın babası Doktor Hasan Ferit Bey’in de Türk tıp tarihinin önemli isimlerinden biri olduğu anlatıldı. Sina Cephesi’nde Sahra Başhekimliği yapan ve Türk Ocakları’nın kurucularından olan Hasan Ferit Bey’in bu dönemde kendisine Ankara’dan yapılan üst düzey görevleri reddederek Antalya ve Adana’da sıtma ile mücadele vermeyi tercih ettiği belirtildi.

İlkokulu Ankara ve Bursa'da bitiren Turgut Cansever’in lise öğrenimini Galatasaray Lisesi'nde tamamladığı, daha sonra ise İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde mimarlık öğrenimi gördüğü anlatılan araştırmada, doktora yapmak için bir süre Fransa'ya giden Cansever’in, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden ‘Modern Mimarinin Sorunları’ adlı 1960 tarihli tezi ile doçent unvanını aldığını kaydedildi.

1949 yılında gerçekleştirdiği Sadullah Paşa Yalısı’nın restorasyonuyla meslek yaşantısının ilk önemli deneyimini yaşayan Cansever’in, 1951'de ortağı Abdurrahman Hancı ile birlikte ilk mimarlık bürosunu kurduğu ve bu süreçte Anadolu Kulübü Oteli, Karatepe Açık Hava Müzesi, Diyarbakır Koleji, ODTÜ Kampüsü yarışma projesi, Türk Tarih Kurumu binası 1950’li yıllarda yaptığı önemli çalışmalardan olduğu hatırlatıldı. Cansever’in 1958'de en büyük eserlerinden biri olan Beyazit Meydanı’nın tasarımına başladığı ve bu çalışmanın, onu kent, imar, koruma alanında mücadele vermeye yönlendirdiği belirtilen araştırmada, “Bu dönemde Cansever’in yer aldığı görevler, Marmara Bölgesi Planlama Teşkilatı Başkanlığı, İstanbul Belediyesi Planlama Müdürlüğü, Dünya Bankası İstanbul Metropol Planlama Projesi’nde başkanlık, Avrupa Konseyi Türk Delegasyonu Üyeliği, İstanbul Belediyesi’nde, Ankara Belediyesi metropol planlama, yeni yerleşmeler, kent merkezleri ve koruma danışmanlığı oldu.

Üç Ağa Han Mimarlık Ödülü olan Cansever, bu ödüllerden birisini getirecek olan Ahmet Ertegün Evi restorasyonu çalışmasını Bodrum’da gerçekleştirdi. Bir diğer ödülünü Türk Tarih Kurumu Binası restorasyonu ile Ankara’da yapan Cansever, üçüncü Ağa Han Ödülü’nü ise 1992 yılında Mandalya Koyu’nda bulunan 3 otel ve 5 yüz evden oluşan Demir Evleri Projesi’yle aldı. Cansever, böylelikle üç kez Ağa Han Mimarlık Ödülü almış dünyadaki tek mimar oldu. Cansever, mimarlık sektöründe Anıtsal bir yapıt olan Mimar Sinan kitabını 2005 yılında yayımladı” cümlelerine yer verildi.

2000 yılında kalp pili takılan Cansever’in, 2008 yılının Temmuz ayından vefat ettiği 22 Şubat 2009’a kadar yatağa bağlı olarak tedavi gördüğü ve 22 Şubat 2009’da İstanbul Kadıköy Çiftehavuzlar'daki evinde hayata gözlerini yumduğu belirtildi.