Avrupa İş Sağlığı Ve Güvenliği Haftası

Demokrat Parti (DP) Adana İl Başkanı Yavuz Tekeli, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.

Tekeli, Avrupa İş Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, globalleşen dünyada artan rekabet koşulları ve otomasyon teknolojisindeki hızlı gelişmelerin çalışma ilişkileri ve çalışma koşullarının da yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kıldığına dikkati çekti. Tekeli, bu kapsamda Türkiye'de mevcut iş güvenliği ve sağlığı ile ilgili mevzuatın da yetersiz kaldığını söyledi.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatın 50 ve üzerinde işçinin çalıştığı iş yerlerinde geçerli olduğuna işaret eden Tekeli, bu durumun mevzuatın Türkiye'deki sanayi işletmelerinin ancak yüzde 1,6'sında geçerli olduğu anlamına geldiğini kaydetti.
Tekeli, mevcut 50 ve üzerinde işçi çalıştıran 18 bin 48 orta ve büyük ölçekli sanayi işletmelerinde çalışan 2 milyon 705 bin kişinin yararlanabildiği mevzuatın mikro ve küçük ölçekli 935 bin 563 sanayi işyerinde çalışan ve kayıt içi sanayi çalışanlarının yüzde 58'ini oluşturan 3 milyon 821 bin kişiyi iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun bıraktığını bildirdi.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün verilerinin her gün ortalama 6 bin 300, yılda 2 milyon 300 bin kişinin iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybettiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Tekeli, "2008 yılı GSYİH rakamlarına göre Türkiye'nin iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu meydana gelen ekonomik kaybının 38 milyar lira olmuştur. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, gelişmekte olan ülkelerin iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu meydana gelen ekonomik kayıplarının GSYİH'larının yüzde 4'ü kadar olduğu tahmin edilmektedir. Yine aynı kaynaklar endüstrileşmiş ülkelerde iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyetinin bu ülkelerin Gayri Safi Milli Hasılalarının yüzde 1'i ile yüzde 3' ü arasında değiştiği belirtilmektedir. Bu maliyet özellikle kalkınmakta olan ülkelerin göz ardı edemeyeceği kadar ağır bir maliyettir. Güvenli çalışmanın sağlanması, çalışanların sürdürülebilir bir refah seviyesine ulaşabilmeleri için ülkelerin çözmek zorunda oldukları sorunların başında iş sağlığı ve güvenliği gelmektedir" dedi.
İş kazalarının büyük insani acılara ve maddi kayıplara neden olduğunu bildiren Yavuz Tekeli, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilir, önceden öngörülebilir işyeri tehlike ve riskleri neticesinde meydana geldiğini hatırlatarak, "İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, çocuk işçiliğinin önlenerek çocukların eğitime yönlendirilmesi, kadın ve özürlü çalışanların çalışma koşullarının iyileştirilmesi, yeni çalışma biçimlerinin ve iş sürelerinin çalışanların ve ailelerinin refahını artıracak ve ülke kalkınmasını destekleyecek şekilde düzenlenmesi, işyerlerinde işle ilişkili hastalıkların, stres, AİDS, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi işyerlerini ve çalışanları yakından ilgilendiren toplumsal sorunların yanı sıra, işyerlerinin çevreye olan olumsuz etkileri de kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkelerin çözmek zorunda olduğu temel sorunlar arasında yer almaktadır. Avrupa Birliği ile bütünleşme sürecindeki ülkemiz açısından da iş sağlığı ve güvenliği ve çevre problemleri çözümler üretilmesi gereken bir alandır" diye konuştu.
İş sağlığı ve güvenliğine yeterince önem verilmesini isteyen Yavuz Tekeli, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının konuyla ilgili kuruluşlarla koordinasyon içerisinde uluslararası normlarda yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade ederek, bu konuda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"İş Yasası ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasa, tüzük ve yönetmelikler uluslararası sözleşme, standart ve normlar dikkate alarak yenilenmelidir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı" Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, sendikalar ve üniversitelerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Başta KOBİ'ler olmak üzere 50'den daha az işçi çalıştırılan işyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Birimlerinin kurulması yasalarla güvence altına alınmalı, dolayısıyla bu işyerlerinde de İş Güvenliği Mühendisi istihdam edilmelidir.
"İş Güvenliği Mühendisliği" kavramı, yeni bir yönetmelikle yeniden tanımlanmalı, 50'den fazla işçi çalıştıran sanayi işletmelerinde tam zamanlı İş Güvenliği Mühendisi çalıştırılması zorunlu hale getirilmeli; TMMOB'ye bağlı ilgili Odalar etkin bir denetim işlevi üstlenmelidir."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile