Avrupa Kültür Başkenti'nden görüntüler

Avrupa Kültür Başkenti'nden görüntüler

İstanbul Avrupa Kültür Başkenti'nin açılışı İstanbul'un 7 merkezinde aynı anda farklı etkinliklerle gerçekleşti.

''İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti'' etkinliklerinin resmi açılış töreni, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi'nde başladı.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından, Ajansın koordinatörlüğünü de yürüten Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen törene, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Bakanlar Kurulu üyelerinin yanı sıra KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Almanya Federal Meclisi Başkanı Norbert Lammert, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Süryanileri Cemaati lideri Yusuf Çetin, İstanbul Valisi Muammer Güler, Belediye Başkanı Kadir Topbaş katıldı.

Tören, çoğunluğu Avrupa ülkelerinden yaklaşık 40 ülke ve uluslararası kuruluşun temsilcileri ile iş, kültür ve sanat dünyasının önde gelen isimlerini de bir araya getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi ile Başbakan Erdoğan ve eşinin gecikmesi dolayısıyla tören planlanandan yaklaşık yarım saat sonra AKB Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekip Avdagiç'in konuşmasıyla başladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2010 yılına girilmesiyle birlikte ''Avrupa Kültür Başkenti'' unvanını alan İstanbul için ''Roma'ya, Bizans'a, Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmış bu kentin her katmanı, tarihin bir sayfasıdır. İstanbul her zerresi ile her an canlı, her an dipdiri bir şehirdir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinin resmi açılış törenindeki konuşmasına başlarken, bütün İstanbulluları selamladığını, yurt dışından gelen katılımcılara da aynı zamanda bir İstanbullu olarak ''hoşgeldiniz'' demek istediğini söyledi.

''Bugün İstanbul adına, Türkiye adına, Avrupa adına büyük bir heyecanı, büyük bir coşkuyu hep birlikte yaşıyoruz'' diyen Erdoğan, insanlığın ortak mirası İstanbul'un bugün muhteşem bir törenle Avrupa'nın kültür başkenti olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, ''Bir yıl boyunca gururla taşıyacağımız ve her türlü zengin etkinlikle hakkını vermeye çalışacağımız bu payeyi bize kazandıran herkese teşekkür ediyorum'' dedi.

İstanbul dostlarına, sevdalılarına, İstanbul'a emeği geçenlere, katkı verenlere, alın teri dökenlere en çok da İstanbul'a ve İstanbullulara teşekkür ettiğini belirten Erdoğan, ''Kurulduğu günden bugüne İmparator Konstantin'den Fatih Sultan Mehmet'e, Sultan Süleyman'dan Gazi Mustafa Kemal'e, ta buralara kadar İstanbul'u bir nakış gibi işleyen, güzelliğine güzellik katan herkesi saygıyla anıyor, şükranlarımı sunuyorum'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sadece bir yıllığına Avrupa Kültür Başkenti payesini taşıyacak İstanbul'un, var olduğu sürece Avrupa'nın bir kültür merkezi olma payesini hiç kaybetmeyeceğini belirterek, ''Sadece İstanbul bile Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olduğunun, AB'nin tabii üyesi olduğunun somut göstergesidir'' dedi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti'' resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, İstanbul'un tarihin ve medeniyetin bir emaneti olduğunu vurgulayarak, bu emaneti bugüne kadar gurur ve onurla taşıdıklarını, bundan sonra da aynı hassasiyetle taşımaya devam edeceklerini söyledi.

Yolların kesiştiği İstanbul'da kültürlerin, medeniyetlerin, ırkların, renklerin kaynaştığını vurgulayan Erdoğan, İstanbul'u yegane yapan bir başka özelliğin de bu şehirde camilerin, kiliselerin ve havraların aynı sokak ve mahallede sırt sırta, barış, anlayış ve hoşgörü içinde varlıklarını sürdürmeleri olduğunu kaydetti.

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da minarelerin birer estetik şaheser olarak gökyüzüne süzüldüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:
''O minarelerden yükselen ezan sesi, çan ve hazan sesini bastırmaz. İstanbul, bir kültür başkenti olduğu kadar hoşgörü başkentidir. İstanbullu yazar Berberyan'ın dediği gibi; İstanbul, görmesini bilen göz için orkideler ile güllerin, leylaklarla mimozaların, papatyalarla kır çiçeklerinin ve yabani otların bir arada derlendiği koca bir çiçek demetidir. İstanbul medeniyetler doğurduğu kadar, medeniyetlerin kesiştiği noktada bulunduğu kadar, medeniyetlerin ittifakına ev sahipliği yapan şehirdir. İstanbul, özgürlük şehridir.''

''SEVGİ MEDENİYETİMİZİN EN SOMUT YANSIMASI''

İstanbul'da hiçbir anıtın, hiçbir eserin gölgede kalmayacağını ifade eden Erdoğan, İstanbul'da hiçbir kimliğin de baskı altına alınamayacağını söyledi.

Bu şehirde her kültürün kendine geniş bir yer bulduğunu, her kültürün kendi kimliğiyle özgür şekilde var olduğunu ve kendini özgürce temsil ettiğini belirten Erdoğan, ''Bize göre büyük şehirler medeniyetin aynasıdır. İstanbul, bizim sevgi medeniyetimizin en somut yansımasıdır'' diye konuştu.
İstanbul'un fatihi Sultan Mehmet'in, fethin hemen ardından yayımladığı Galata Ahitnamesi'ne de değinen Erdoğan, ahitnamenin, İstanbul'da her topluluğun kendi dillerini kullanma, kendi dillerinde eğitim görme, dinlerini ve inançlarını serbestçe yaşama, kültür ve ananelerini yaşatma, tarihi varlıklarını huzur ve güven içinde sürdürebilme teminatı verdiğini anlattı.

Başbakan Erdoğan, ''557 yıl boyunca millet olarak bu ahdi düstur edindik, edinmeye de devam ediyoruz. Biz, insanı sadece ve sadece insan olduğu için, yaradılanı yaradandan ötürü seven bir kültürden geliyoruz'' diye konuştu.

Erdoğan, 81 vilayetin tamamında yaşayan vatandaşların, onlarla birlikte tüm dostlarının ve misafirlerinin emniyeti, hürriyeti, inanç özgürlüğü ve kutsal değerlerinin teminatları altında olduğunu vurgulayarak, ''Bizde ve bizim şehirlerimizde hoş görülmeyen yegane şey, insanın insana zulmüdür'' dedi.

''İSTANBUL, AVRUPALI BİR ŞEHİR''

İstanbul'un Avrupalı bir şehir olduğuna dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İstanbul, bir Avrupa şehridir. İstanbul, tarihi, kültürü, medeniyeti ve insanlarıyla, geçmişi ve geleceğiyle yüzü Avrupa'ya dönmüş bir şehirdir. İstanbul, Avrupa kültürünü özümsediği kadar, Avrupa kültürünü şekillendirmiş bir şehirdir. İstanbul sadece bir yıllığına Avrupa Kültür Başkenti payesini taşıyacaktır, ancak var olduğu sürece Avrupa'nın bir kültür merkezi olma payesini hiç kaybetmeyecektir. Sadece İstanbul bile Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olduğunun, AB'nin tabii üyesi olduğunun somut göstergesidir.''
Bir yıl boyunca burada yapılacak etkinliklere katılmak için, İstanbul'u gezip görmek için gelecek misafirlerin Türkiye'yi AB üyeliğine bir adım daha yaklaştıracağına gönülden inandığını dile getiren Erdoğan, İstanbul'un son dönemde çok başarılı organizasyonlara imza attığını anlattı.
İnşa ettikleri kongre, spor ve sanat merkezleriyle bu güzel şehri geleceğe hazırladıklarını kaydeden Erdoğan, ''Tarihi birikim üzerinde modern bir gelecek imar ediyoruz. İstanbul'u dünyanın finans merkezi haline getirmek için de yatırımlarımız sürüyor'' diye konuştu.

Açılış törenine katılan konuklara da seslenen Erdoğan, ''İstanbul'da lütfen kendinizi evinizde gibi hissedin. İstanbul'da kendinizi kendi şehrinizde gibi hissedin. İstanbul'un sesinde sizin sesiniz, İstanbul'un nefesinde sizin nefesiniz var. Tekrar hoş geldiniz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinin ülkeye, millete ve dünyaya barış, kardeşlik ve hayırlar getirmesini temenni ederek, 2010'da İstanbul ile aynı unvanı taşıyacak Macaristan'ın Pecs ve Almanya'nın Essen kentlerine de başarılar diledi.

''GÖZ NURU DÖKMÜŞ TÜM SANATÇILARI SELAMLIYORUM''

Başbakan Erdoğan, ''Ayasofya'yı imar eden İsidoros ile Anthemios'u, Süleymaniye'nin mimarı Sinan'ı, Sultanahmet'in mimarı Sedefkar Mehmet Ağa'yı, tüm mimarları, İstanbul'u ifade eden tüm şairlerimizi, Fuzuli'yi, Baki'yi, Nedim'i, Nefi'yi, Mehmet Akif'i, Yahya Kemal'i, Necip Fazıl'ı, Ziya Osman Saba'yı, Nazım Hikmet'i, Attila İlhan'ı, Orhan Veli'yi, İstanbul için göz nuru dökmüş tüm sanatçıları hürmetle selamlıyorum'' dedi.

Tarihi bir şehir olan İstanbul'un aynı zamanda bir kültür ve medeniyet şehri olduğunu vurgulayan Erdoğan, kentin her köşesiyle tarih koktuğunu belirtti. Erdoğan, ''Roma'ya, Bizans'a, Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmış bu kentin her katmanı, tarihin bir sayfasıdır. İstanbul, her zerresi ile her an canlı, her an dipdiri bir şehirdir'' diye konuştu.

İstanbul'un rengi, kokusu ve seslerinin tüm dünya şehirlerinden farklı olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Evet, İstanbul biraz, Saraybosna'dır, biraz Kudüs'tür, biraz Paris'tir, Viyana'dır, Madrid'dir, Bağdat'tır, Şam'dır, Amman'dır. Ama İstanbul en çok da İstanbul'dur'' ifadesini kullandı.
Erdoğan, 5 kıtanın esintilerini, ezgilerini, seslerini, tatlarını ve renklerini yansıtan İstanbul'un, 5 kıtanın şehirlerine esin kaynağı olacak kadar özel ve özgün olduğunu da dile getirerek, ''İstanbul sevinirse Kahire sevinir, Beyrut sevinir, Bakü sevinir, Üsküp sevinir. İstanbul hüzünlenirse insanlık hüzünlenir'' dedi.

Başbakan Erdoğan, dünyada ortasından ırmak geçen nice şehirler bulunduğunu, ancak ortasından deniz geçen yegane şehrin İstanbul olduğunu dile getirerek, bir yarısı Asya'da diğer yarısı Avrupa'da olan yegane şehrin de yine İstanbul olduğunu söyledi.

''İSTANBUL BİR MASAL GİBİ....''

Başbakan Erdoğan, nice ressama esin kaynağı olan İstanbul'un binlerce fotoğrafçı tarafından, milyonlarca kez her köşesinin pozlandığını, bu şehrin her köşesinin şairlere ilham kaynağı olduğunu, nice şairlerin İstanbul'a methiyeler düzdüğünü ve güzellemeler yazdığını ifade etti. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''Yahya Kemal'in dediği gibi azizdir İstanbul. 'Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul/ Görmediğim, gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer/ Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul/ Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer'. İstanbul bir masal gibi gerçek üstü bir şehirdir.
Cemal Süreyya'nın dediği gibi, bu şehirden tramvaylar Laleli'den dünyaya kalkar. Sezai Karakoç'un dediği gibi İstanbul bu yeryüzünden ve gökyüzünden öteki bir şehirdir. Necip Fazıl'ın dediği gibi 'Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar/ Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar/ Gecesi sümbül kokan, Türkçesi bülbül kokan İstanbul İstanbul'.
Nazım Hikmet'in dediği gibi 'Sen ki topraksın seni sevmeyi bilmeli/... Sen ki topraksın durup dinlenmeden değişirsin' ve Nedim'in dediği gibi 'Bu şehri İstanbul ki misli benzeri yoktur/ Bir taşına bütün Acem mülkü fedadır.''

Başbakan Erdoğan, bu sözlerinin ardından ''İnşallah simültanede bir yanlışlık olmuyordur'' diyerek espri yaptı.


TAKSİM'DE HAVAİ FİŞEK DÜZENEĞİ

Kültür Başkenti açılış etkinliklerinin en önemli ayağı olan ve Tarkan'ın da konser vereceği Taksim'de hummalı çalışmalar tamamlandı. Gösteriler için dev bir platform yapıldı ve ses düzenleri kuruldu.

Havai fişek ve ışık gösterileri için rampalar hazırlanıp, onlarca görevli Taksim Meydanı'nı tarihi geceye yetiştirmek için soluksuz çalıştı.

TÜRK, KÜRT, ERMENİ SANATÇILAR SAHNEDE

Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılacak protokol konuşmalarının ardından tören, Yekta Kara'nın bu gece için özel olarak tasarladığı ve yönettiği "İstanbul Büyüsü" adlı özel performansla devam edecek. 65 dakika boyunca, sanatın farklı dallarından 303 sanatçının sahnede yer alacağı gösteri, müzik, dans, şiir, İstanbul'a özgü ses ve görüntülerle, İstanbul'un sahip olduğu çok katmanlı derin kültürel mirası, şehrin enerjisini ve ilham kaynaklarını gözler önüne serdi.

Şiir, dans, müzik, İstanbul ses ve görüntülerinden oluşan 5 farklı unsurun yer aldığı "İstanbul Büyüsü" adlı gösteride, aralarında Sultan Abdülaziz, Mozart, Ahmet Adnan Saygun, Minur Nurettin Selçuk, Orhan Veli Kanık gibi farklı isimler tarafından, İstanbul hakkında üretilmiş 24 eser farklı sanatçılar tarafından yorumlanacak. Tarihi boyunca üç imparatorluğa ev sahipliği yapmış İstanbul'un tüm değerlerini içeren gösteride ünlü sanatçılar, Aynur, Bekir Ünlüataer, Cüneyt Türel, Dilek Türkan, Fatih Erkoç, Kevork Tavityan, Kubat, MFÖ, Sertap Erener, Yetkin Dikinciler ve Zuhal Olcay farklı performansları sergileyecek. Ayrıca programda İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu, Yarkın Perküsyon Grubu, Devlet Opera Korosu Sanatçıları, Çocuk Korosu, Devlet Balesi Dansçıları ve Pulathane Halk Oyunları Grubu da yer aldı.

Bu özel gösterinin hemen ardından, etkinliğe katılacak protokol mensupları Haliç Kongre Merkezi'nin önündeki iskelede, enerjisini İstanbul'dan alan bir "Kent Etkinliği" olarak tasarlanan özel ışık ve havai fişek gösterisi için butona basarak 2010'a start verecek. Bir kilometrelik alanda, Altın Boynuz Haliç'i bir festival alanına çevirecek bu görsel şölen aynı zamanda, Taksim, Kadıköy, Pendik, Sultanahmet, Beylikdüzü ve Bağcılar meydanlarında kurulan özel ekranlarla izlenebilecek. Aynı zamanda televizyon kanallarına verilecek görüntüler sayesinde Haliç'teki bu unutulmaz şölen tüm Türkiye'ye ulaşacak.
Haliç'teki törenle eş zamanlı olarak tüm İstanbulluları bu coşkuya ortak edecek farklı programlar da İstanbul'un dört bir yanında devam edecek. Taksim, Kadıköy, Pendik, Sultanahmet, Beylikdüzü ve Bağcılar meydanlarında, DJ performansı, dans ve müzik gösterileri gecenin ilk saatlerinde İstanbullularla buluştu.

HANGİ SANATÇI NEREDE SAHNE ALACAK?

Gecenin en büyük sürprizlerinden birisini ise Taksim ve Kadıköy'deki özel gösteriler oluşturacak. Bugüne kadar, Dubai, İngiltere, Fransa, İspanya ve Brezilya gibi birçok farklı ülkede düzenlenen dev organizasyonlarda gerçekleştirdikleri gösterilerle dünya çapında ün kazanan Fransız Group F tarafından, Taksim'de Ateş Tiyatrosu, Kadıköy'de ise Balon Tiyatrosu sahnelenecek. Birçok medeniyetin ve farklı kültürlerin izlerini taşıyan, İstanbul'un kültürel zenginliğinin kaynağı Haliç'ten başlayacak "Kent Etkinliği"nin parçası olan bu iki önemli Kentsel Tiyatro'da gökyüzü sahne olarak kullanılacak.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti açılışı için özel olarak hazırlanan müzik ve şovlarıyla sahne alacak sanatçılar, patlayıcı efektlerden oluşan, yeni teknolojilerin ve tasarımların kullanıldığı şovlarıyla izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Bu gösteriler, diğer meydanlardaki ekranlardan da tüm İstanbullular tarafından izlendi.

Haliç'teki ses ve ışık gösterilerine start verilmesinin hemen ardından, bu altı farklı meydanda düzenlenecek konserlerle İstanbulluların 2010 coşkusu doruğa ulaştı. Bugüne kadar Türkiye'yi yurtdışında da başarıyla temsil etmiş önemli ses sanatçılarının ve gruplarının, performanslarıyla İstanbullular, Taksim'de Tarkan, Kadıköy'de Mor ve Ötesi, Beylikdüzü'nde Nil Karaibrahimgil, Sultanahmet'te Mercan Dede, Pendik'te Kıraç ve Bağcılar'da Zara ile kutlamalara kaldıkları yerden devam etti.

Aralarında Sakıp Sabancı Müzesi, Aşiyan Müzesi, Sadberk Hanım Müzesi ve Yerebatan Sarnıcı Müzesi'nin da bulunduğu İstanbul'un öne gelen kültür sanat merkezleri ve müzeleri bu özel gece için saat 24.00'e kadar kapılarını açık tutacak. İstanbullular ve gecenin organizasyonu için kente davet edilen; uluslararası diplomatlar, basın mensupları ve kültür sanat dünyasının önde gelen isimleri belki de hayatlarında ilk kez böylesine önemli kültür merkezlerini gecenin ilerleyen saatlerinde gezebilme fırsatı bulmuş oldu.

RAKAMLARLA BU GECE

-7 mekanda, farklı sanat disiplinlerine mensup toplam 500 sanatçının sahne alacağı kutlama etkinlikleri için 900 kişilik teknik ekip çalıştı. Tüm etkinlikler için 6 bin'e yakın kişi hazırlık çalışmalarını yürüttü.

-Hem Haliç Kongre Merkezi, hem de 6 meydanda gerçekleştirilecek tüm etkinlikleri bin 550 kişilik bir organizasyon ekibi yürüttü.

-Tüm etkinliklerin sorunsuz bir şekilde yapılabilmesi için toplamda 3 bin 500 kişilik emniyet ve güvenlik ekibi görev aldı.

-300 kişilik canlı yayın ekibi, tüm Avrupa'nın merakla beklediği açılış etkinliğini tüm dünyaya canlı yayınlamak üzere hazırlıklarını tamamladı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile