Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da geçtiğimiz perşembe günü Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı öncesi ve sonrası yaşanan olayların yankıları sürüyor.
İsrail taraftarları evlerde asılı olan Filistin bayraklarını yırtmış, Arap taksi şoförlere saldırmış ve polis koruması eşliğinde 'Gazze'de okullar kapalı, çünkü çocuklar öldürüldü.
Arapları yok edeceğiz. Kızlarınızı alacağız, kanınızı içeceğiz' şeklinde tezahüratlar yapmıştı.
İSRAİLLİLER BAŞLATTI
Ardından toplanan Gazze destekçileri, Maccabi Tel Aviv taraftarlarını dövünce Avrupalı siyasiler, İsrail karşıtlarını suçlamıştı.
Önceki gün de Amsterdam'daki maçta yaşanan olayların Filistin yanlılarına mal edilmesini ve medyanın tutumunu protesto etmek isteyen göstericilere, Hollanda polisi sert müdahalede bulundu.
Polis, gösterinin yasaklı olduğu uyarısının ardından meydanda toplanan kalabalığa coplarla müdahale ederken, bazı göstericilerin yaralandığı görüldü.
Göstericiler, 'Özgür Filistin', 'Hollanda utan, ellerin kanlı', 'İnsanlar birleşti' ve 'Halklar birliktir, biz yenilmeyeceğiz' sloganları attı.
AFP'ye konuşan Alexander van Stokkum isimli eylemci, 'Bu protestonun antisemitizmle hiçbir ilgisi yok. Şehri birbirine katan İsrailli holiganları protesto ediyoruz' dedi.
Hollanda'daki Yahudi kuruluşu Erev Rav'ın Yönetim Kurulu Üyesi Anna Joseph, maç öncesi ve sonrasında yaşanan olayların sorumlusunun İsrailli taraftar grupları olduğunu söyledi.
İngiliz haber kanalı Sky News ise Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı öncesinde İsrailli taraftarların ırkçı sloganlar attığını gösteren görüntüleri sosyal medya hesaplarından kaldırdı.
4 BİN POLİS İLE KALKAN
Avrupa'da Filistin karşıtı yasaklar Fransa'ya da sıçradı. Başkent Paris'in banliyösü Saint-Denis'te 14 Kasım'da düzenlenecek Fransa-İsrail futbol karşılaşmasına Filistin bayrağının getirilmesi yasaklandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da maçı izleyecek. Başkent Paris'te ve karşılaşmanın yapılacağı Saint-Denis kentinde toplam 4 bin polis ve jandarma görevli olacak. Ayrıca maç günü statta 1400 çalışan bulunacak.
ÜÇ ÜLKEDE AİLE KATLİAMI
Katil İsrail ordusu uluslararası hukuku yok sayan saldırılarıyla bir yandan aileleri yok ederken diğer taraftan bölgeyi ateşe atmaya devam ediyor.
FİLİSTİN: Sivil savunma yetkilileri, Gazze'nin kuzeyinde İsrail'in iki eve düzenlediği saldırı sonucu en az 30 kişinin öldüğünü bildirdi.
LÜBNAN: İsrail ordusunun, Lübnan'ın doğusu ve güneyine düzenlediği saldırılarda 23 kişi yaşamını yitirdi. Evlerin bombalanmasıyla çocuklar ve kadınlar da hayatını kaybetti. İsrail, Lübnan'ın güneyindeki yıkımını Ayta eşŞaab'daki evleri havaya uçurarak sürdürdü.
SURİYE: İsrail, Suriye'nin orta kesimindeki Humus iline hava saldırısı gerçekleştirdi. Humus'un güneyindeki Şinşar köyüne yönelik saldırıda en az 7 sivil hayatını kaybetti.
GAZZE KASABI KORKUDAN BODRUMDAN ÇIKAMIYOR
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, ikametgâhının Hizbullah'a ait bir insansız hava aracı tarafından vurulmasının ardından ofisinin altındaki bir sığınakta saklandığı ortaya çıktı.
Netanyahu'nun oğlu Yair Netanyahu ise İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) babasının liderliğindeki koalisyon hükümetini devirmeye çalıştığını savundu.
Öte yandan Netanyahu, 2019 yılında hakkında açılan yolsuzluk davası kapsamında 2 Aralık'ta işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Kudüs Bölge Mahkemesi'nde ifade verecek.
ÇAĞRI CİHAZI VAHŞETİNİ ÜSTLENDİLER
İsrail Başbakanlık Sözcüsü Omer Dostri, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Lübnan'da 17 Eylül'de Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarının patlatılmasına yönelik saldırıyı onayladığını bildirdi.
Times of Israel gazetesinde yer alan habere göre, Dostri, yaptığı yazılı açıklamayla Lübnan'daki çağrı cihazlarının patlatıldığı saldırının arkasında Tel Aviv yönetiminin olduğunu belirtti.
