Avrupa Ödülü Kazanan Kentler Birliği 2011 Genel Kurulu...(3)

Avrupa Ödülü Kazanan Kentler Birliği 2011 Genel Kurulu toplantısında bir konuşma yapan Bakan Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın verdiği talimatlar çerçevesinde şehirlere önem veren bir iktidarın bulunduğunu belirterek, markalaşmış şehirler prensibiyle Ankara ile birlikte Türkiye‘nin diğer 80 ilinin de markalaşma yolunda önemli adımlar attığını kaydetti. "Bugün nasıl Londrasız İngiltere düşünülemezse, Parissiz, Cannessız bir Fransa düşünülemezse, Berlinsiz bir Almanya düşünülemezse, Ankarasız,

İstanbulsuz, İzmirsiz bir Türkiye düşünülemez" diyen Bağış, bu şehirlerin geldiği noktanın, Türkiye‘nin Avrupa Birliği sürecinde de hak ettiği noktaya varacağının en önemli ispatı olduğunu söyledi. Bağış, "Eğer Ankara, Avrupa ödülü alabiliyorsa, eğer İstanbul, Avrupa‘nın kültür başkenti ilan edilebiliyorsa, ki 11 yıl evvel belediye başkanı şiir okuduğu için hapsedilen bir şehir iken, bugün ifade özgürlüğünde en önemli platform kabul edilen kültürde, sanatta bir şehrimiz başkent olabiliyorsa Avrupa‘ya,

2012 yılında da Avrupa‘nın spor başkenti ilan edilebiliyorsa aynı şehir, demek ki Türkiye doğru yolda ilerliyor" diye konuştu.

Bugün 81 ilde AB projelerinden sorumlu vali yardımcıları bulunduğunu, bütün illerin AB fonlarından daha iyi yararlanması için eğitim projeleri yaptıklarını belirten Bağış, "Ama maalesef AB üyesi ülkelerde Türkiye‘nin hak ettiği desteği görme konusunda bazen karamsarlığa kapılıyoruz. Maalesef AB üyesi bazı ülkelerde dar vizyonlu bazı siyasiler Türkiye‘nin üyelik taleplerini iç politika malzemesi yapmaya çalışıyorlar. Ama bizim ülkemizde çok güzel bir söz var. ‘Akan su yolunu bulur.‘ Nasıl Ankara, Avrupa

ödülü aldıysa, nasıl İstanbul, Avrupa‘nın kültür başkenti ve spor başkenti olduysa Türkiye eninde sonunda AB üyesi olacaktır. Bundan hiçbir şüphemiz yoktur" diye konuştu.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı (AKPM) Mevlüt Çavuşoğlu ise, Mustafa Kemal Atatürk‘ün, Ankara‘yı başkent olarak ilan ettiğinde temel hedeflerinden birisinin, Anadolu coğrafyasının merkezinden imar ve kalkınma hamlesi başlatarak bütün ülkeye yaymak olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, "Türkiye‘nin içinde bulunduğu koşullardan dolayı bu hedef on yıllar boyunca ertelenmek durumunda kaldı. Bugün AK Parti iktidarı döneminde Atatürk‘ün 80 küsur yıl önce ortaya koyduğu hedefler bir bir gerçekleşiyor" dedi.

Çavuşoğlu, şehir ve demokrasi kavramlarının birbiriyle iç içe ve birbirinden bağımsız olarak ele alınamayacak kavramlar olduğunu ifade ederek, ileri demokrasi çıtasını yakalayan bütün ülkelerin şehircilik alanında da geliştiğini kaydetti. Çavuşoğlu, "Modern anlamda şehirciliği geliştiremediğiniz, yerel yönetimlere gerekli ağırlığı veremediğiniz takdirde demokratik standartların ilerlemesi de asla söz konusu olamaz" diye konuştu.

Demokrasinin yerelde başladığını ve demokrasi ile birlikte dünya barışına giden yolun da yerelde başladığına işaret eden Çavuşoğlu, "Dolayısıyla yerelde diyalog kanalları canlı ve sürekli tutulabildiği ölçüde daha yaşanılabilir ve barışçıl bir dünyanın da kapıları aralanacaktır. Şehirden şehre kurulacak köprüler aynı zamanda insandan insana kurulan dostluk ve kardeşlik köprüleridir. Şehirden şehre uzatılacak el, barış ve kardeşliğe uzatılan el demektir" dedi.

İstanbul‘un 1959‘dan, Bursa‘nın 1991‘den bugüne kadar Avrupa Ödülü‘ne sahip olmasının gurur verici olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "‘Samimi arzum, yakın gelecekte daha fazla Türk şehrinin bu üstün ödülü elde etmek için başvuruda bulunması ve bu ödülü kazanmasıdır" dedi.

Çavuşoğlu, belediye başkanlarına bu ödüle başvurmaları çağrısı da yaptı.