Avrupa Ülkeleri, Militan Laiklerin Baskısı Altında

Barones Warsi, dinin sosyal alanda daha fazla rol oynaması gerektiğini söyleyerek, 'İnançlarımız için de masada bir sandalye olması gerekiyor. ' dedi. Önümüzdeki günlerde yapacağı Vatikan ziyareti öncesi Telegraph gazetesi için bir makale kaleme alan Müslüman Bakan Warsi, inanç için mücadele konusunda Papa ile 'yan yana durduklarını' kaydetti.

Bugünkü korkusunun toplumları kontrol eden 'militan laiklik' olduğuna vurgu yapan Warsi, 'Birçok şeyde bunu görüyoruz. Dinî sembollerin resmî binalarda giyilememesi veya sergilenememesinde, devletlerin dinî okulları mali olarak desteklememesinde... ' sözlerine yer verdi. 'Dine ait olan kavram ve sembolleri toplum yaşamından söküp atamazsınız, atmamalısınız. ' diyen Warsi, 'militan laiklerin', otoriter rejimlerle aynı tahammülsüz içgüdülere sahip olduğunu vurguladı. Ülkenin ilk Müslüman kadın kabine bakanı olan Warsi, Hıristiyanlığın da İngiltere'nin önemli bir parçası olduğuna dikkat çekerek, manevi değerlerin baskı altına alındığına vurgu yaptı. 'Canterbury Başpiskoposu'nun ifade ettiği gibi; din, garip kimselerin, yabancıların ve azınlıkların hobisi olarak görülen ve alaycı gözlerle bakılan bir olgu haline dönüştü. Geleneksel bir hal alan dini inançlar, 'acayip' bir şey nazarıyla görülüyor. ' yorumunda bulundu. Dinin giderek marjinalleşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterten Pakistan asıllı Warsi, Avrupa'nın da Hıristiyanlığından daha emin olması ve diniyle barışması gerektiğini ifade etti. Warsi ayrıca, dinlerarası diyalog sayesinde toplumların birbirini daha iyi anlayarak ortak paydalarda buluşulabileceğini sözlerine ekledi.

Fransa'daki ilk ve orta dereceli okullarda öğrenciler başörtüsü yasağı ile başlayan tartışmalar, 'tüm dinlere ait sembollerin kullanımının yasaklanması ' ile sonuçlanmıştı. Yahudi erkeklerine başlarına taktıkları kipa ve Hristiyanların boyunlarına taktıkları haçın da kapsama alınması, bu dinlerin mensuplarının da tepkisine yol açmış, ancak karardan dönülmemişti.