Rusya Bilimler Akademisi Nükleer Güvenlik Enstitüsü’nde görevli bilim adamı Leonid Bolshov, askeri test sahasında gerçekleşen acil durumdan sonra Arkhangelsk Bölgesi nüfusu için herhangi bir risk olmadığını belirterek, “Enstitümüzün radyasyon izleme sistemlerinden aldığı veriler, Severodvinsk dışında Arkhangelsk bölgesindeki test sahasında meydana gelen olay sonrasında yerel halk için radyasyon tehlikesi olmadığını gösteriyor. Arkhangelsk Bölge Sistemi ASKRO’ya (Otomatik radyasyon izleme sistemi) göre, 8 Ağustos Perşembe günü Severodvinsk’te arka plan radyasyonunda 1,5 saatlik bir artış olduğunu gördük. Bu kısa vadeli bir artış tam doz 1-2 mikrosievert düzeyinde gerçekleşti. Bu oran, bir yıl içinde halkın maruz kalmasına izin verilen bir milisievertten bin kat daha azdır. Bir X ışını tedavisinden alınan doz çok daha yüksektir. Bölgedeki radyasyon seviyesi ise 90 dakika sonra doğal ölçüm değerlerine geri döndü” bilgisini paylaşmıştı.
Rus hava izleme servisi Roshydromet de Severodvinsk’te olay sırasında bireysel gözlem istasyonlarındaki radyasyon seviyesinin kısa süreli olarak doğal ölçüm değerlerinin üzerine yükseldiğini ancak yarım saat içinde seviyelerin keskin bir şekilde düştüğünü, 2 saat sonra ise durumun tamamen normale döndüğünü açıklamıştı.
“Sağlığa tehdit oluşturabilmesi için 1000 kat fazla olması gerek”
İsveç, Norveç ve Finlandiya’daki radyasyon ve güvenlik otoritelerinden de bu bilgileri destekleyici açıklamalar geldi. Norveç Radyasyon ve Nükleer Güvenlik Ajansı (DSA), geçtiğimiz hafta meydana gelen olay sırasında Severodvinsk’teki yerel otoritelerin radyasyon seviyesinde yaklaşık yarım saat süren bir artış olduğunu belirttiğini hatırlattı. Bu sırada radyasyon seviyesinin normalin 20 katına kadar yükselmiş olabileceğini belirten DSA, yaptığı açıklamada, “Radyasyon seviyesi kısa sürede 20 kat artmış olsa bile bu Severodvinsk sakinlerinin sağlığı için bir tehlike oluşturmadı. Radyasyon seviyesinin bu kadar kısa bir süre içerisinde sağlığa tehdit oluşturabilmesi için normalin 1000 katı fazla olması gerekmektedir” dedi.
DSA, Norveç ölçüm istasyonlarında artan düzeyde radyasyon kaydedilmediğine dikkat çekerek, “Ajans, Rus istasyonlarından Avrupa Komisyonu’nun bilgi işlem merkezine iletilen ölçüm sonuçları hakkında bilgi aldı. Bununla birlikte, burada sunulan sonuçlar tüm gün için ortalama düzeydedir. Kaza bölgesine yakın istasyonların günlük ortalamalarında bir artış göremedik” değerlendirmesinde bulundu.
“İnsanlar için tehlike oluşturmaz”
Finlandiya Radyasyon ve Nükleer Güvenlik Kurumu (STUK) da yayınladığı yazılı açıklamada, son günlerde Kuopio, Imatra, Kotka ve Helsinki şehirlerinde havadan alınan partikül numunelerinin ön analizini yaptıklarını kaydetti.
Kurum, bu yöntem ile çok küçük konsantrasyonlarda radyoaktif madde tespit edildiğini ve örneklerde anormal bir duruma rastlanmadığını belirtti.
Standart uygulamaya göre, önümüzdeki birkaç gün içinde Finlandiya’daki diğer dört açık hava radyoaktif madde toplama istasyonundan gelen verilerin de analiz edileceği ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kaza bölgesinden gelen hava akımları Finlandiya’ya girmedi. Haberlerde yer alan açıklamada, bölgedeki radyasyon dozu oranının kazadan sonra kısa bir süreliğine saatte 2 mikrosieverte yükseldiği belirtildi. Bu doz elbette normal orandan yüksektir, ancak bölge halkına bir tehdit oluşturacak yükseklikte bir değer değildir. Bir kıyaslama yapacak olursak, örneğin 10 kilometre hızla uçan bir uçağın içindeki kozmik radyasyon seviyesi saatte 5 mikrosieverte kadar yükselir.”
“İsveç’te radyasyon seviyesinde bir artış kaydedilmedi”
İsveç Radyasyon Güvenliği Kurumu’nun yaptığı açıklamada ise İsveç Savunma Araştırma Kurumu’nun (FOI) Rusya’daki olaydan sonra İsveç’te artan bir radyasyon seviyesi kaydetmediğini bildirildi.
İsveç Radyasyon Güvenliği Kurumu’ndan Jonas Boson, “FOI havadaki radyoaktif maddelerin seviyelerini sürekli olarak izliyor, normal değerlerden sapma durumunda bilgi vereceğiz” dedi.
Açıklamada, ölçüm verilerinin şu anda ön değerlendirme niteliğinde olduğu, nihai sonuçların hafta sonunda yayınlanacağı belirtildi. Bununla birlikte, Radyasyon Güvenliği Kurumu tarafından geçerli hava koşullarına dayanarak yapılan atmosferik dağılım hesaplamalarının, İsveç’in kaza kaynaklı emisyondan etkilenmediğini gösterdiği kaydedildi ve “İsveç Radyasyon Güvenliği Kurumu, Rusya’daki patlamanın İsveç’te radyasyon güvenliği için bir sonucu olmadığı kanaatindedir. Gelişmeleri takip ediyoruz ve diğer İskandinav ülkelerindeki radyasyon güvenliği kurumlarıyla temas halindeyiz” denildi.
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom, yaptığı açıklamada Severodvinsk’ta bulunan askeri test sahasındaki bu kazanın, sıvı yakıtlı roket motoru için denenen ‘radyoizotop güç kaynağı’ndaki sorun nedeniyle yaşandığını bildirmişti.
Avrupalı Uzmanlar Açıklaması 'Radyasyon Seviyesindeki Kısa Süreli Yükseliş Halk Sağlığı İçin Tehlike Oluşturmaz'
Avrupalı radyasyon ve nükleer güvenlik otoriteleri, Rusya’nın kuzeyinde bulunan Severodvinsk şehrinde 8 Ağustos’ta bir askeri eğitim sahasında meydana gelen kaza sırasında bölgedeki radyasyon seviyesinin kısa süreli yükselmesinin halk sağlığı için herhangi bir tehlike oluşturmadığını ifade etti. İsveç, Norveç ve Finlandiya’da çeşitli kurumlar tarafından yapılan açıklamalarda, kendi ülkelerinde de ölçüm ve gözlem yapıldığı ancak herhangi anormal bir durum tespit edilmediği de kaydedildi.