22 ülkede faaliyet yürüten firma, Viyana merkezli yürüttüğü globalleşme hedefini yapılacak halka arzla ekonomisi önemli oranda büyüyen Türkiye'de geliştirmeyi öngörüyor. Viyana'da DO & CO Restoran, DO & CO Albertina Restoran ve DO & CO Otel, Londra'da DO & CO British Museum, Avusturya'nın tarihi çikolatası Demel, Frankfurt ve New York Lufthansa First Class Yolcu Salonları, New York ve Londra Emirates Yolcu Salonları, Viyana Avusturya Havayolları Yolcu Salonu ile hizmet veriyor.
Türk Hava Yolları ile birlikte hızla Sektörü şekillendiren gurme firmalarından biri olarak Formula 1, Şampiyonlar Ligi Finalleri, Avrupa Futbol Şampiyonası, ATP Tenis Turnuvası, America's Cup, Dünya Golf Şampiyonası, Dünya Basketbol Şampiyonası gibi organizasyonlarda yer alıyor. Ayrıca uluslararası müşteri portöyü ile muhtelif büyüklüklerdeki özel etkinliklere de katılıyor.
DO & CO ayrıca 19 gurme mutfakta Türk Hava Yolları, Avusturya Havayolları, Emirates, Etihad, Qatar, Cathay Pacific ve British Airways gibi havayolu şirketinin de dahil olduğu 60 civarında havayoluna ikramda bulunuyor.
DO & CO, Türkiye'nin dünyadaki önemli markası olan Türk Hava Yolları ile yüzde 50 - yüzde 50 kurduğu Turkısh DO & CO ile Türkiye pazarına 2007 yılında girdi. Ortaklık 3,5 yıl boyuca yolcu memnuniyetini önemli ölçüde artırdı ve nihayetinde Türk Hava Yolları Skytrax tarafından 2010 senesinde dünyanın en iyi ekonomi sınıfı ikramı ödülüne layık görüldü. Pazar payı yüzde 70 civarında olan firma, Türkiye'de de pek çok önemli havayoluna hizmet veriyor. Turkısh DO & CO, ayrıca henüz restorasyon aşamasında olan Ortaköy'deki tarihi Fehime ve Halime Sultan Yalıları'nda saray-otel ve restoran açmaya hazırlanıyor.
DO & CO'nun kurucusu ve Genel Müdürü Attila Doğudan'ın Türkiye'ye ilişkin planları içerisinde ülkesine daha çok hizmet etmek ve yatırım yapmak yer alıyor. Bu çerçevede havayolları ikram sektörünün yanı sıra uluslararası organizasyon ikram hizmeti, otel ve restoran işletmeciliği alanlarında da büyümeyi hedefleniyor.
DO & CO planlanan bu halka arzı İstanbul'un bir finans merkezi olması ve İMKB'nin global şirketler için bir çekim merkezi olması hedefine önemli bir katkı sunacak bir adım olarak değerlendiriyor.
