Ayak Sağlığı İçin Ayakkabı Seçimine Dikkat
Çerkezköy Özel Optimed Tıp Merkezi'nde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Kübra Ustaömer, ayak sağlığında ayakkabı seçiminin önemli olduğuna dikkat çekti.
Ayakla ilgili şikayetlerin temelinde genetik, anatomik, fizyolojik faktörlere ek olarak uygun olmayan dar kalıplı, üstü basık, sivri burunlu, sert tabanlı, taban desteği bulunmayan, yüksek topuklu veya topuk yükseltisi olmayan düz tabanlı ayakkabıların kullanımının da yattığını dile getiren Uzm. Dr. Ustaömer, "Ayrıca yanlış ayakkabı kullanımı, aşırı terleme veya ayak dolaşımındaki bozukluklar mantar oluşmasına zemin hazırlayabilir" dedi.
İlk olarak ayaklarda şekil bozukluğu, asimetri, renk değişikliği, ciltte ve kemik çıkıntılarına yakın bölgelerde kalınlaşma, sertleşme, çatlama varlığının araştırılması gerektiğini kaydeden Ustaömer, kontrol sonucu ayakta bir problem olması durumunda mutlaka uzman görüşü alınması gerektiğini ifade etti
Ayaklarda yaşanan şikayetin genellikle tarak kemiklerinde ağrı, başparmak yan kenarında çıkıntı, nasır, topuk ve ayak tabanı ağrıları şeklinde olduğunu belirten Ustaömer, “Ayak tarak kemiklerindeki ağrı ayak taban arkının düşüklüğünde veya yüksekliğinin yanı sıra, ayak eklem, kemik ve yumuşak doku rahatsızlıklarında görülebilir. Genetik zemini olsa da özellikle ucu dar üstü basık sivri burun ayakkabıların kullanımı ile belirginleşmekte, ağrı ve şekil bozukluğuna yol açmaktadır. Topuk ve ayak tabanı ağrıları ayağın mekanik bozukluklarının yanı sıra eklem rahatsızlıklarında, sert tabanlı ve uygun olmayan ayakkabı kullanımında, bazı romatizmal hastalıklarda görülmektedir” diye konuştu.
Nasırların büyük, küçük parmak, topuk ve ayak tabanı yan kısımlarında oluştuğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Ustaömer, nasırın uygun olmayan ayakkabı kullanımı, kemik ve eklem değişiklikleri, ayağın belli bölgelerinde fazla yük veya baskı halinde oluşan derinin tepkisel cevabı olduğunu dile getirdi.
Ayaklarda oluşan çatlakların ise genelde topukta ve nasırlar ile birlikte görüldüğüne değinen Ustaömer, "Çatlaklar derinin elastikiyetini (su ve yağ oranının azalması ile) kaybedip genişlemesiyle oluşur. Mantar hastalıkları ayak derisi ve ayak tırnaklarında deri veya tırnağın hasarlanması, bütünlüğün bozulması ile ortaya çıkabilir. Ayrıca yanlış ayakkabı kullanımı, aşırı terleme veya ayak dolaşımındaki bozukluklar mantar oluşmasına zemin hazırlayabilir. Ayak terlemesi, deri ter bezlerinin salgıladığı sıvımsı terin buharlaşamadığı ciltte biriktiği durumlarda görülür. Aşırı hareket, stres, gerginlik ve genetik yapı ile oluşabilir. Ayak hijyeninin ve dolaşımının bozulduğu durumlarda virüsler siğillere yol açabilir. Siğiller nasırlar ile birlikte görülebilir. Pençe tırnak genellikle ileri yaşlarda ayakkabının ayağa baskı yapması, parmak yanlarının kalınlaşması gibi nedenlerle genelde başparmakta görülür. Tırnak kalın ve ters yönde büyümektedir.Tırnak batması, tırnağın yanlarda çok derinden kesilmesi, uygunsuz ayakkabının tırnakların yan çeperine baskı uygulaması ve ayak bakım hataları nedeniyle oluşur" dedi.
“AYAKKABI SEÇİMİ AMACA UYGUN OLMALIDIR”
Tercih edilen ayakkabının amaca uygun olması konusuna özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Ustaömer, dar kalıplı, üstü basık, sivri burunlu, yüksek topuklu ayakkabıların nasır ve benzeri birçok probleme davetiye çıkarabileceğini ifade etti.
Ayakkabı seçerken model ve renkten önce rahatlık ve ayağın şekline uygun olmasına özen gösterilmesi gerektiğini kaydeden Ustaömer, “Daha sonra genişleyeceği düşüncesiyle alınan ayakkabılar ayak sağlığını olumsuz olarak etkiler. Günlük ayakkabı, yürüyüş ayakkabısı ve koşu veya spor dalları için kullanılan ayakkabılarda farklı özellikler aranmalıdır. Tercihen öğleden sonra ayaklar şiş haldeyken ayakkabı denemekte fayda vardır. Denediğiniz ayağınıza göre olmalı, ayağı kavramalı ve ön kısımda ayak rahatça hareket edebilmeli, ayak fonksiyonu için uygun derinlikte olmalı, taban normal yürüme fonksiyonunu desteklemeli, dış taban kullanacağınız yüzeylerde kaymamalı, astar ve üst kısmında kullanılan materyal yumuşak ve esnek olmalı, ayakkabı içinde sağlıklı bir ortam oluşturmalı, baskı ortadan kalktığında kendi şeklini koruyarak orijinal haline geri dönmeli, yürüdüğünüzde batma ve basınç hissi yapmamalı, topuk kısmı dengeyi sağlamalı ve sağlam olmalıdır. Bağcıklı ayakkabıların ayağı daha iyi kavradığı ve ayarlanabildiği unutulmamalıdır” ifadelerini kaydetti.
Yürüyüş ayakkabısı seçerken topuk kısmının alçak, destekleyici ve yuvarlak olmasına dikkat edilmesi gerektiğinden bahseden Ustaömer, şöyle devam etti: "Yürüyüş yapanlarda ilk topuklar yere değip sonra hareket parmağa doğru yuvarlanarak devam ettiğinden parmakların rahat bükülüp dönmesi için yumuşak tabanlı ayakkabılar tercih edilmelidir. Ayakkabı hafif, havadar ve ayağa tam olmalıdır. Parmak kutusu parmaklar arasında ve ayakkabının ucu arasında parmakların oynayacağı kadar geniş bir mesafe olmalıdır. Ayak bileği ve ayak arkını sıkmamalı basınç hissi vermemelidir. Ayakkabıyı mutlaka yürüyüş sırasında giyeceğiniz çoraplar ile deneyip satın almadan önce ayakkabılar ile birkaç dakika sert zeminde yürüyün. Yürüyüş ayakkabılarınız ile kaç kilometre yürüdüğünüzü not edin ve her 500-1000 kilometre mesafede kullanıldıktan sonra değiştirin."
Ayak bakımında ayak ve parmak aralarını yıkmanın ve sonrasında iyice kurulamanın önemli olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Ustaömer, kuru cilde, yer yer kalınlaşma ve çatlama olan ayaklara cilt bakımı yapmakta fayda olduğunu belirterek, tırnak batmalarını önlemek açısından tırnakların düz kesilmesi, çok kısaltılmaması ve tırnak kenarlarının kesilmemesi gerektiğini söyledi.
Ustaömer, şeker hastaları, kalp hastaları gibi kan dolaşımında ve bacak ve ayak sinirlerinde hasarlanma olan kişilerde ayak bakımının dikkatli ve tercihen başkaları tarafından yapılmasının daha uygun olacağını da sözlerine ekledi.