Aydın Menderes, Kabri Başında Anıldı

Anma törenine katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, 1960 darbesi ile 17-25 Aralık operasyonları arasında herhangi bir farklılık olmadığını söyledi.

Topkapı’daki Anıtmezar’da düzenlenen anma törenine, Aydın Menderes’in eşi Ümran Menderes ile torunu Adnan Menderes başta olmak üzere AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ile çok siyasi parti üyesi, STK üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan ve dualarla son bulan anma töreninin ardından Ümran Menderes ile Süleyman Soylu, Menderes’in mezarına kırmızı karanfiller bıraktı. Ardından Aydın Menderes için hazırlanan helvalar katılımcılara dağıtıldı.

Törenin ardından duygularını ifade eden Ümran Menderes, Aydın Menderes’i çok özlediğini ifade ederek, “3 yıl önce 23 Aralık’ta eşim Aydın Menderes’i kaybettik. 3 yıl dolu dolu onunla geçti ama onsuz geçti. Onu çok özlüyorum tabii, çok farklı bir insandı. Gerçekten çok farklı bir insandı. Onu ben çok arıyorum dostları da arıyor. Nur içinde yatsınlar. Ölünceye kadar babasının izinde gitti. Ben de elimden geldiğince onların yolundan koşuyorum” dedi.

Aydın Menderes’in yokluğunu hissettiğini belirten Süleyman Soylu ise “Hem siyasi hayatımıza, hem fikir hayatımıza çok önemli ifadeleri, çok önemli duruşları, çok önemli tavırları bırakmış olan Aydın Menderes’in bugün 3’üncü ölüm yıldönümü. Eksikliğini hissediyoruz. Türkiye’nin zora girdiği dönemlerde söylediği sözler ve milletle direk olarak kurduğu diyalog ve babasının rahmetli başvekilimizin emanetinde olan sözleri milletle paylaşmasından dolayı eksikliğini hissediyoruz. Geçen sene 17-25 Aralık tarihlerinde yine buradaydık. Yani o meşum günlerde milletimize darbenin, milletimize ihanetin en yüksek noktada olduğu o günlerde yine buradaydık. O günleri hatırlıyorum. Bu aziz milletin selametini gölgelemek isteyenlere karşı burası yine demokrasinin muhafazasını ortaya koymuştur” diye konuştu.

“Geçen sene 17-25 Aralık arasında ABD’nin büyükelçisi burada benden de bu konuda bir görüş almışlardı” diyen Soylu, şunları söyledi: “Türkiye’yi farklı bir ülke olarak nitelendirip beyanat vermişti. Bugünden o güne baktığımızda anlıyoruz ki 17 ve 25 Aralık’ta o beyanların esası da bir şekilde kendi alanında bir mecraya oturmaktadır. Ve o beyanların o gün niçin verildiği, Türkiye’nin hangi noktaya taşınmak istendiği ve hangi akıllarla nereye götürülmek istediği bir şekilde anlaşılmaktadır. Bugün 1960 darbesinin kimlerle yapıldığı, kimlerin yaptığı bir şekilde bilindiğinde 1960 ila 17-25 Aralık arasında herhangi bir farklılık olmadığı planlayıcılarının da faillerinin de, bunu ortaya koymaya çalışanların da, uygulayıcılarının da aslında aynı zihniyetin birer temsilcileri olduğu çok açık ortadır.”