'Aydın Yabancılaşması 15 Temmuz'da Da Kısmen Görüldü'

HİLAL UŞTUK - İlahiyatçı yazar Erol Erdoğan, FETÖ tarafından 15 Temmuz'da yapılan darbe girişimine ilişkin, '15 Temmuz, sömürgeleştirilmeye, darbeyle susturulmaya, korkutulmaya çalışılan, dünyanın ezilmiş milletlerine örnek olabilecek bir direniş anlamına geliyor.' dedi.

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Erdoğan, yaşananların Türkiye'de kültür sanat camiasına iki şekilde tesir ettiğini belirterek, 'Birinci etki, 15 Temmuz darbesine ve o darbeyi yapan örgütlere, kişilere ve yapılara karşı kültür, sanat camiasının takındığı tavır ve bu tavır karşısında sanat camiasının birbiriyle ilişkisi. İkinci etkisi ise 15 Temmuz'u anlama, anlamlandırma ve anlatma noktasında kültür sanat camiasının üretim durumu.' ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye'de geçmişten günümüze devam eden bir 'aydın yabancılaşması' bulunduğunun altını çizerek, 15 Temmuz darbesinde de benzer bir durumun kısmen görüldüğünü kaydetti.

15 Temmuz ile daha önce yaşanmış darbelerde kültür sanat camiasından bazı isimlerin darbe karşısında net bir tavır aldığına dikkati çeken Erdoğan, şunları aktardı:

'Bu kişiler, yazıları, ürünleri, şiirleri ve sanat çalışmalarıyla, darbenin karşısında tavır almanın yanı sıra hem Türkiye hem de uluslararası kamuoyuna darbeyi açık bir şekilde anlatma yolunu seçtiler. Bu açıdan onlar övgüyü hak ediyor. Ancak Avrupa hayranı sanatçılarımızın bir kısmı, maalesef ilk günlerde darbe karşısında yer alıyormuş gibi bir tavır içerisine girse de sonraki dönemde, milletine olan yabancılaşmanın tesiriyle duruşunu yavaş yavaş bozdu. Çok net bir darbe taraftarlığı olmasa da darbenin kontrollü olup olmadığına ve darbeyle mücadeleye ilişkin bir takım istifhamlar, şüpheler oluşturarak karşı duruşunu terk etti. Batıya bir hülyayla, aşkla yaklaşan, batıyı bir medeniyet projesi olarak gören aydınımızın da durumu maalesef devam ediyor ama haksızlık yapmamak için şunu da söyleyeyim. 28 Şubat, 12 Eylül ve 60 İhtilaline nazaran, aydınımızın, entelektüelimizin, sanatçımızın duruşu yine de iyi denilebilir.'

- '15 Temmuz dünyanın ezilmiş milletlerine örnek olabilecek bir direniştir'

Erol Erdoğan, Çanakkale Zaferi'nin bir dünya zaferi olduğunu ancak, bununla ilgili çok fazla sinema filmi, tiyatro eseri ya da roman olmadığını vurgulayarak, 'Eğer Çanakkale zaferi Türkiye'nin değil Amerika, Almanya veya İngiltere'nin tarihinde olsaydı, sanıyorum yüzlerce sinema filmi, tiyatro oyunu, belki binlerce roman üretilmiş olurdu. Türk halkı, Türk entelektüeli, yazarı ve sanatçısı maalesef dünya çapında bir zafer olan ve bütün dünya milletlerine örnek olabilecek Çanakkale Zaferi'ni edebiyat ve sanat anlamında ıskalamıştır. 15 Temmuz, sömürgeleştirilmeye, darbeyle susturulmaya, korkutulmaya çalışılan, dünyanın ezilmiş milletlerine örnek olabilecek bir direniş anlamına geliyor.' diye konuştu.

15 Temmuz'un tüm dünyaya edebiyat ve sanat ürünleriyle anlatılmış olmasının önemine işaret eden Erdoğan şöyle devam etti:

'Bu noktada daha ümitvarım. Son bir yıl içerisinde, her kültür sanat dalında 15 Temmuz ile ilgili bir takım çabalar ortaya çıktı. Kısa film, makale, karikatür, fotoğraf yarışmaları düzenlendi. Onların bir kısmında jüri ya da danışma kurulu üyesi olarak görev aldığım için biliyorum. Çok güzel ürünler ortaya çıkmaya başladı. 15 Temmuz olalı henüz çok fazla olmadı, bir yıl oldu. Ben bundan sonraki süreçte sanatçılarımız, bilim adamlarımız ve entelektüellerimizin, dünyaya örnek olma kabiliyetine sahip 15 Temmuz direnişini sanat yoluyla anlatması için daha fazla gayret göstermesini ümit ediyorum. Daha çok sinema filmi, tiyatro, roman ve hikaye ile 15 Temmuz'un anlatılması lazım.'

Yazar Erdoğan, 15 Temmuz'u anlatan eserlerin yer aldığı çeşitli yarışmaların da yapıldığını sözlerine ekleyerek, kısa film ile makale yarışmasında çok iyi eserler ortaya çıktığının altını çizdi.

15 Temmuz'un yurtdışına detaylı şekilde anlatılması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, İngilizce eserlerin yer aldığı yarışmalarda ortaya konulacak eserlerin 15 Temmuz darbesini ve direnişini dış dünyaya uluslararası topluma başka milletlere anlatma noktasında önemli vazifeler göreceğini dile getirdi.