İspanya'nın Katalonya özerk yönetiminde yasa dışı ilan edilmesine rağmen yapılan bağımsızlık referandumunu organize etmekten yargılanan 12 Katalan siyasetçi ve sivil toplum örgütü liderinin 4 ay süren davası sona erdi.
İspanya'nın başkenti Madrid'deki Yüksek Mahkeme'de 12 Şubat'ta başlayan ve 52 duruşmanın gerçekleştiği davada, aralarında eski Başbakan Mariano Rajoy'un da olduğu toplam 422 kişi şahit olarak dinlendi.
Anayasa Mahkemesinin yasa dışı ilan etme kararına rağmen Katalonya özerk yönetiminde 1 Ekim 2017'de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumu ile bağlantılı olarak suçlanan 12 sanıktan 9'u tutuklu, 3'ü tuksuz yargılandı.
Sanıklara, savcılık, İspanya hükümeti adına dava açma yetkisi olan Devlet Avukatlığı ve aşırı sağ görüşlü Vox partisi olmak üzere 3 ayrı kurumdan 4 farklı suçlama yöneltildi.
Davanın sonunda en çok merak edilen konu, savcılık tarafından 9 tutuklu sanık için talep edilen "anayasal düzeni kısmen ya da tamamen şiddet yoluyla yıkmak" suçunun işlenip işlenmediğiyle ilgili mahkemenin vereceği karar olarak gösteriliyor.
Zira, Devlet Avukatlığı kurumu Katalonya'daki bağımsızlık referandumu sürecinde yaşanan olaylarda "anayasal düzeni şiddet yoluyla yıkmak" suçunun değil, yasal olarak onun bir kademe altında olan "kanunun uygulanmasına engel olma" suçunun işlendiğini savunuyor.
Sanıklara ayrıca "devlet kurumlarına itaatsizlik" ve "kamu malını kötüye kullanma" suçları da yöneltiliyor.
Yargılanan Katalanların "devlete karşı darbe yaptığını" savunan Savcı Javier Zaragoza, sanıklardan eski Katalonya Başkan Yardımcısı Oriol Junqueras için 25 yıl, eski Katalonya Meclis Başkanı Carme Forcadell, eski Katalonya Meclis Divanı Üyesi Jordi Sanchez ve bağımsızlık yanlısı Omnium Cultural adlı sivil toplum örgütünün eski başkanı Jordi Cuixart için 17'şer yıl ve geri kalan 6 eski Katalan bakan için ise 16'şar yıl hapis taleplerini yineledi.
Devlet Avukatlığı kurumu ise Junqueras'a 12 yıl, Forcadell'e 10 yıl, Jordi Sanchez ve Jordi Cuixart'a 8'er yıl, diğer eski Katalan bakanlara ise 11,5'ar yıl hapis cezası talep etti.
- "Katalan meselesini siyaset alanına geri döndürün"
Bu arada, davanın son gününde söz alan sanıklar, Yüksek Mahkeme heyetine "Katalan meselesini siyaset alanına geri döndürün" çağrısı yaptı.
Sanıklar arasında en fazla ceza istenen, eski Katalonya Özerk Hükümeti Başkan Yardımcısı Oriol Junqueras, "Parlamentodan Katalonya Cumhuriyeti'ni savunmak ve referandumda oy kullanmak bir suç teşkil edemez. Katalonya, İspanya ve Avrupa için en iyisi Katalan meselesi siyaset alanına geri döndürmek olacaktır." dedi.
"Bağımsızlık referandumunu yapmakta hiçbir zaman pişman olmadıklarını, Katalonya'daki bağımsızlık girişimlerinde asla şiddet kullanılmadığını, devlete karşı ayaklanmanın olmadığını" vurgulayan sanıklar, "Katalan sorununun diyalogla, siyasi bir çözüm gerektirdiğini ve kendilerinden sonra gelen genç Katalan siyasetçilerin de bu davanın takipçisi olacağını" savundu.
Yüksek Mahkemenin kararını sonbaharda açıklaması öngörülüyor.
Diğer yandan, 28 Nisan'daki genel seçimde ve 26 Mayıs'taki Avrupa Parlamentosu ve yerel seçimlerde aday olan sanıklardan seçilen 3 milletvekili, 1 senatör, 1 Avrupa Parlamenteri ve 1 Barcelona Belediye Meclis üyesinin durumlarıyla ilgili belirsizlik devam ediyor. Siyasette kalan sanık Katalanların mazbatalarını almalarına izin verilse de aktif olarak milletvekili ve senatörlük yapma hakları donduruldu.
Yüksek Mahkeme tarafından sanıkların ceza alması halinde, avukatlarının davayı Strazburg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşımasına kesin gözüyle bakılıyor.
Ayrılıkçı Katalan Siyasetçilerin Davası Sona Erdi
Yasa dışı olmasına rağmen bağımsızlık referandumu yapılmasından dolayı yargılanan 9'u tutuklu 12 Katalanın davası 4 ay sonra sona erdi Yüksek Mahkeme, Katalonya'daki bağımsızlık referandumu sürecinde 'anayasal düzeni kısmen ya da tamamen şiddet yoluyla yıkmak' ya da 'kanunun uygulanmasına engel olmak' suçunun işlenip işlenmediğine karar verecek Sanık Katalanlardan İspanyol mahkemesine 'Katalan meselesini siyaset alanına geri döndürün' çağrısı.