Babacan, AB’nin Ekonomik Geleceğinden Umutsuz

IMF-Dünya Bankası Yıllık Bahar Toplantıları kapsamında ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Ali Babacan, toplantıların geleceğe dönük güven açısından bir katkı sağlanamadığını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD gezisinin son gününde gazetecilere açıklamada bulundu. Babacan, Amerika Ticaret Odası ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) ortak program dahilinde 3 günde 3 eyalet gezdiklerini ifade etti.

Daha sonra IMF-Dünya Bankası Yıllık Bahar Toplantıları için Washington’a gelen Babacan burada G20 Ekonomi Bakanları toplantısına da katıldı.

Babacan, bu yılki bahar toplantılarının küresel ekonominin enteresan olduğu bir dönemine gerçekleştiğini söyledi.

Dünya’da büyüme beklentilerinin azaldığını, Avro bölgesinde ise negatif bir büyüme beklendiğini hatırlatan Babacan, Avro’nun genel toparlanma konusunda en problemli yer olduğunu belirtti.

Görüşmelerde bankacılık sektörü ve finans sektörünün nasıl iyileştirilebileceği ve güçlendirilebileceği görüşüldüğünü vurgulayan Babacan, “Bankacılığı da değerlendir. AB’de daha ortak bir bankacılık düzenleme ve denetleme çerçevesine ihtiyaç olduğu konuşuldu. Madem, Avrupa merkez bankası likidite ihtiyacı olan bankaya bunu sağlıyor. O zaman daha merkezi bir yapıyla bu bankalar denetlenmeli ve düzenlemede AB genelinde bir düzenleme olmalı gibi bir görüş var.” dedi.

En çok tartışılan konulardan bir tanesinin ülkelerin uygulayacağı maliyet politikası olduğunu kaydeden Babacan, daha önceki G20 toplantılarda mutlaka borç stokunun azaltılması gerektiği bunun için de bütçe açıklarının öngörülür bir biçimde düşürülmesi konusunda ortak kanaat olduğunu söyledi.

Bu yıl gerçekleşen toplantılarda mevcut kanaatin gevşediğini gördüğünü ifade eden Babacan, “Nasıl olsa borçlanma ile ilgili bir sorun yok. Merkez bankaları da parayı basıyor. Bizde rahat borçlanabiliyoruz. Dolayısıyla bu bütçe açıklarını hemen düşürmesek de biraz daha bu işi ertelesek şeklinde bir görüş var.” ifadelerini kullandı.

Bu görüşün IMF tarafından ihtiyatlı destek gördüğünü bazı ülkelerin ise geçmişte verilen taahhütlere işaret ederek bunun son derece yanlış olduğunu söylediğini belirten Babacan, bu durumun sonuç bildirgesine de yansıdığını aktardı.

Babacan, finans sektörünün olağan üstü basılan parayla, merkez bankalarının sağladığı likiditeyle yüzdürülmesi sonucu kısa vadede çok büyük riskler olmadığını ama orta ve uzun vade için nasıl bu krizden çıkılacağı ile ilgili henüz somut bir sonucun olmadığının altının çizdi.
2013 yılının belirsizliklerle dolu bir yıl olacağını söyleyen Babacan, “Türkiye’ye dönerken bu toplantılar öncesine göre daha geleceğe güvenle bakmamızı beraberinde getirecek bir sebep yok açıkçası. Toplantılarda geleceğe dönük güven açısından bir katkı sağlanabilmiş olmadı.” dedi.

Görüşmelerde Türkiye’nin de tekliflerinin olduğunu bildiren Babacan, gelişmenin güven ile olabileceğini kaydetti.

Merkez bankalarında para basarak veya bütçe açığıyla devlete para harcatarak ancak kısa vadeli bir büyüme sağlanabileceğini vurgulayan Babacan şöyle devam etti: “Sürdürülebilir büyüme ve istihdam yaratan büyüme ancak güvenle olabilir. Güven için de bir ülkenin ileride ne yapacağının açıklanması lazım. Ekonomik programının olması lazım. Şu anda ABD’de böyle bir şey görmüyoruz. Daha 2013 bütçesi ne olacağı belli değil. Gelecek ile ilgili hiçbir şey yok ortada. Onu vurguladık. Mutlaka böyle bir şey yapılması lazım.” dedi.

Dünya Bankası ve IMF ile ilişkilerin çok farklı bir boyuta geldiğini de kaydeden Babacan, bu kuruluşların Türkiye ile olan ilişkilerinden çok memnun olduğunu ifade etti.

Babacan ayrıca IMF’ye olan borcun bir ay içinde kapanacağını bundan sonra kendilerinin kredi kullandırmaya başlayacağını kaydetti .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile