Uludağ Ekonomi Zirvesi için geldiği Bursa'da bir otomotiv şirketinin açılışına katılan Babacan, eski Milletvekili, emekli imam Ali Kul'un yaptığı duanın ardından işyerinin açılış kurdelasını kesti.
Ardından Bursa Valisi Şahabettin Harput'u makamında ziyaret eden Ali Babacan, iş dünyasının temsilcileriyle buluştu. Türkiye'nin reformlarıyla tarihi bir dönemin içinde olduğunu ifade eden Babacan, Türkiye'nin Afrika ve Ortadoğu ülkelerine ilham kaynağı olduğunu kaydetti. Yaptığı ekonomik reformlarla batılı ülkeleri tarafından merakla takip edilen Türkiye'nin parmakla gösterildiğini kaydeden Babacan, 'Türkiye'nin yaşadığı bu başarı, aynı zamanda önemli bir fırsat. Kontrol edilmezse, 'artık başardık. Buradan geri dönülmez' diye bakmamak lazım. Farklı poliikalar uyguladık. Farklı sonuçlar aldık. Türkiye'deki ekonomik büyümenin temelinde özel sektör var. Bu ekonomik büyüme varsa, özel sektörün katkısıyla oldu. Özel tüketim harcamalarıyla oldu. Devlet harcamaları demek devletin borcu demek. Geliriniz ve bu yüzden harcama yapıyorsanız sorun yok. Ama geliriniz yoksa açık verirsiniz. ' diye konuştu.
Son 3 yılda Avrupa'nın birçok ülkelerinde acı tecrübelere şahit olduklarını söyleyen Babacan, 'İşin özü güven. Güven unsuru sağlandıktan sonra işler kolaylaşıyor. Bu ortamı sağlamazsanız sonuç almak çok zor. G-20 toplantılarına sık sık katılıyoruz. Merkez bankası başkanlarıyla görüştüm. ABD merkez bankası trilyonlarca doları karşılıksız bastı ve piyasaya sürdü. Şirketlerin kasasında 2 trilyon dolar para duruyor dediler. Bankaların kullanmadığı fazla likitesi de bu kadar. Bu bizim tahminlerimiz. Peki bu kadar para duruyor. Ekonomik büyümeyi anlamlı şekilde sağlayamıyorlar. Halk korkuyorsa, tüketmiyorsa yatırım yapmıyorsa ne yaparsanız yapın isterseniz ortalığı paraya boğun ekonomi büyüme olmaz. Oysa biz karşılıksız tek bir kuruş basmıyoruz. Bankalar üzerinde sıkı ve katı politikalar uyguluyoruz. Bun rağmen büyüme var. Güven ortamı Türkiye'nin ekonomik büyümesinde en önemli unsurdur. ' ifadelerini kullandı.
'GÜVEN ORTAMI ÖNEMLİ '
Güven unsuru sağlandıktan sonra işlerin kolaşlaşacağını anlatan Ali Babacan şöyle devam etti: 'Güven ortamı sağlayamadığınız zaman ne yaparsanız yapın sonuç almanız çok zor. İşadamı korkuyorsa, yatırım yapmıyorsa ne yaparsanız yapın isterseniz ortalığı paraya boğun ekonomik büyüme gelmiyor. Oysa biz maliye politikasında çok sıkı duruyoruz, Merkez Bankamız asla karşılıksız tek bir kuruş basmıyor. Bankalar üzerinde zaten çok sıkı bir politika uyguluyoruz, buna rağmen büyüme var. İşte bu güven ortamı Türkiye'nin ekonomik büyümesine en büyük sebebi ve kaynağı. Hükümet olarak bunun mutlaka kıymetinin bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz. 2012 yılının bütçesini hala bağlayamayan ülkeler olduğunu görüyoruz. Başta ABD. Ne yapılacağı konusunda kimsenin bir fikri yok. Pek çok ülkede iş dünyası koalisyonlardan, azınlık hükümetlerinden son derece bıkmış durumda. Kiminle oturup konuşsak 'Ben önümü göremiyorum' diyor. 'Ne olacağı belli değil' diyor ve böyle bir ortamda yatırım yapmak istemiyor. Sizler ihracatta görüyorsunuz. Siparişleri küçük küçük veriyorlar. Böylesi korku ortamında maalesef iş yapmak üretim yapmak son derece zor. Artık 'devlet harcamayı artırsın' diye önerileri duymuyoruz. 2003-2004 ve 2009'da çok duyduk. Çok kişi geldi 'avrupa yapıyor. Devlet niye harcama yapmıyor?' dediler. Yunanistan yapıyor dediler. Hepsinin halini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de bütçe konusundaki sıkı duruşumuz sürecek. 2014'de bütçe açığını yüzde 1'e indireceğimizi söyledik. Geçen sene yüzde 1,4'tü. Avrupa'da yüzde 7, ABD'de yüzde 10. Bu istikrarımız devam edecek. '
Kıdem tazminatı ile ilgili olarak güzel bir hazırlık yaptıklarını söyleyen Babacan, 'İlgili bakan arkadaşlar ile bu konuyu gözeden geçireceğiz. Meclis tatile girmeden 30 Haziran'dan önce bu işi bitirmek istiyoruz ' dedi. Yatırım ortamını iyileştirmek için ciddi adıklar attıklarını ifade eden Babacan, 'Fakat hala sorunumuz çok. Bazı anlamlarda bürokrasi çok. Bir işadamımı geldi bana, 'bir işlem yapmak için 358 tane imza atmak zorunda kaldım' dedi. Yatırım ortamını iyileştireceğiz. Memlekette bir güven ortamı var. Birçok batı ülkesinde güven ortamı olmadığı için harcama olmuyor. Bizde de ise tam aksine halkımız harcamaya hazır. İş dünyamız yatırım yapmaya hazır. Bu kontrolsüz bir şekilde olursa, kendi kaynaklarımızı yapmazsak, biraz dikkatli olmak lazım ' diye konuştu.
'UFKUMUZU AVRUPA'NIN DIŞINA ÇIKARMALIYIZ '
İş dünyasının Avrupa'nın yanı sıra farklı pazar alanlarına yönelmesi gerektiğinin altını çizen Babacan şunları söyledi: 'Ufkumuzu Avrupa'nın ötesine açmak gerek. Gümrük birliği ile ihracat hamlesinin ilk çıktığı dönemde Avrupa bizim için önemli unsurdu. Daha da ilerlemek istiyorsak, Avrupa'nın dışındaki pazarlara da yönelmemiz lazım. Afrika büyük bir pazar. Afrika'daki pazarları kullanmalıyız. Özellikle Güney afrika'nın büyüme oranları dikkat çekiyor. Afrika'da şu anda bizim büyükelçilik sayımız 27'ye çıktı. Seneye 34'e tamamlıyoruz. THY, bazı seferlerde zarar etmesine rağmen Afrika ülkelerindeki 19 şehre sefer yapıyor. Bunların niye yapıyoruz? İş dünyamız için ticari zemin oluşturuyoruz. ' dedi.
Babacan: Hedef Pazar Afrika'da, Büyükelçi Sayımızı 34'e Çıkarıyoruz
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Afrika ülkelerinin büyük potansiyeli olduğunu belirterek, "Hedef pazar olarak Afrika'yı önemsiyoruz.27 olan büyükelçilik sayımızı 34'e çıkarıyoruz. Türk Hava Yolları'nın zarar etmesine rağmen 19 şehre seferleri sürüyor." dedi.