Babacan, Kanaltürk televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtladı. Babacan, bu seçimlerin aslında zamanlama olarak oldukça enteresan bir döneme denk geldiğini belirterek, ‘‘12 Eylül tarihinde bir referandum yaptık. Bu, normal bir seçim kampanyasından çok daha yoğun bir şekilde coşkulu yaşanan bir kampanyaydı. Referandumdan henüz bir sene bile geçmeden bir seçim olduğu için daha sandık heyecanı yeni yaşanmış olduğu için, ‘zaten yapmıştık, işte bir tane daha geliyor‘‘ gibi bir sıradanlaşma bir miktar var, bunu hissediyorum‘‘ dedi.
Her seçimin çok önemli olduğunu ifade eden Babacan, her seçimin ülkeler için dönüm noktası olduğunu, parti olarak bu seçimi çok önemsediklerini söyledi. Babacan, şöyle devam etti:
‘‘Anketler ne gösterirse göstersin, kamuoyu yoklamaları ne derse desin nihayetinde halkımızın iradesi önemlidir. Halkımızın 12 Haziran günü geldiğinde sandık başında kullanacağı oy ve ortaya koyacağı irade çok çok önemlidir. Onun için biz son güne, son saate kadar yoğun bir şekilde çalışmaya, yaptıklarımızı anlatmaya devam edeceğiz. Hiç kimse seçimi garantili, sonucu belli bir olay olarak görmemeli.
Her ne kadar kamuoyu yoklamaları, anketler bizim partimiz için çok olumlu sonuçlar gösteriyor ise de henüz seçimlere önümüzde 1,5 ay kadar süre var. Bu süre siyasette çok uzun bir süre. Nihayetinde belirleyici olan halkımızın iradesidir. Onun için biz son dakikaya kadar yaptıklarımızı, yapacaklarımızı anlatacağız ve halkımızın iradesi hangi yönde tecelli ederse ona da teslim olacağız.‘‘
-‘‘(AYRILACAĞIM) GİBİ SÖYLEMLERİN HİÇBİR KIYMETİ YOK‘‘-
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şu anda Mecliste grubu olan 3. sıradaki muhalefet partisinin ‘‘bir miktar baraj sorunu var‘‘ gibi göründüğünü, anketlerin bir kısmında barajın biraz altında, bir kısmında da biraz üstünde kaldığını kaydetti. Bu partinin meclise girip girmemesinin özellikle Meclisteki siyasi partilerin elde edeceği sandalye sayısı açısından son derece belirleyici olabileceğini belirten Babacan, ‘‘O partinin önümüzdeki dönemde kendi içinde yaşaması gereken değişiklik, dönüşüm için de belki belirleyici olabilir‘‘ dedi.
Ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu‘nun söyledikleri ve verdiği sözlerin çok bir önemi ve kıymeti olmadığını belirten Babacan, şunları söyledi:
‘‘Çünkü şimdiye kadar defalarca söz verip, cayma, söylediğinin tam aksini yapma gibi çok çok farklı işler ortaya koydu. Baykal‘ı o kaset olayından sonra ziyaret etti ve ‘benim liderlik, genel başkanlık niyetim yok‘ dedi. Ertesi gün genel başkan adaylığını açıkladı. Dolayısıyla belli bir seviyenin altında kalırsam tekrar genel başkan olmayacağım ya da ayrılacağım gibi söylemlerin hiçbir kıymeti yok. Kimse böyle kendi isteğiyle, arzusuyla maalesef CHP‘nin başından gitmiyor. Ancak dışarıdan zorla götürülüyor, zorla indiriliyor. Dikkat ederseniz Sayın Kılıçdaroğlu belli bir oy yüzdesi de söylemiyor. Diyor ki, ‘belli bir yüzde.‘ Ne demekse o belli bir yüzde. Maalesef siyasetin çirkin ayak oyunları, aldatma çalışmaları. Söylediklerinin çok bir kıymeti de yok açıkçası. Seçimin sonucuna göre herhalde kendi partileri içinde bir hesaplaşma olacaktır. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu tesadüfen, bir kaset olayı üzerine genel başkan olmuştur. Doğal bir akış içerisinde bu olmamıştır.‘‘
-‘‘YAZACAK BİR ŞEYLERİ YOK‘‘-
Babacan: Hiçkimse Seçimi Garanti Görmemeli
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ‘‘Hiç kimse seçimi garantili, sonucu belli bir olay olarak görmemeli. Kamuoyu yoklamaları, anketler bizim partimiz için çok olumlu sonuçlar gösteriyor ise de henüz seçimlere önümüzde 1,5 ay kadar süre var‘‘ dedi.