Babacan: Türkiye'nin İstikrar ve Güvenliğinin Kaynağı Artık Halkın Ta Kendisidir

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, her ülkenin istikrarını ve güvenliğini belli alanlarda aradığına belirterek, Türkiye’nin de istikrarını ve güvenliğini bir zamanlar sadece ordudan aradığına dikkat çekti.

Babacan, "Artık Türkiye’de istikrarın ve güvenliğin kaynağı halkın kendisi. Halkın iradesine halkın beklentilerine, halkın arzu ve isteklerine dayanan bir sistem. Ülkenin güvenliği açısından, istikrarın açısından en uygun, en güvenli sistem." dedi.

Strateji Düşünce Enstitüsü (SDE)'nün düzenlediği 'Ekonomi Güvenliği' konulu panele katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomiyi değerlendirdi. Güvenlik ve ekonomi kelimelerini bir araya getirildiğinde çok geniş alanı temsil ettiğine işaret eden Babacan, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyaya dikkat çekti. Farklı kültürlerin, farklı dinlerin, bulunduğu bir coğrafyada yer aldığını, kıtaların birleştiği yerde bulunduğunu anlatan Babacan, ülkenin jeopolitik önemini ele aldı. Türkiye’nin gelmiş olduğu konumun bütün dünya tarafından yakından takip edildiğini ve takdir edildiğini anlatan Babacan, 10 yılda siyasi ve ekonomide devrim yaşandığını belirtti.

Demokrasideki başarıların ekonomide başarı getirdiğini, ekonomideki başarının da demokraside başarı getirdiğini ifade eden Babacan, bölgede yaşanlara değinerek, Arap Baharı’nın sadece siyasi dönüşümle kalması halinde başarısız olacaklarını söyledi.

"DÜNYA BANKASI, İHTİYAÇ SAHİBİ ÜLKELER İÇİN TÜRKİYE'Yİ GÖREVLENDİRİYOR"Türkiye’nin artık yükselen bir donör ülke konumuna geldiğini dile getiren Babacan, yurtdışına yapılan yardımların önemine dikkat çekti. Geçen yıl yurt dışına yapılan karşılıksız hibelerin 2 buçuk milyar doları geçtiğini kaydeden Babacan, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında dış yardımlarını en çok artıran ülke konumuna geldiğini aktardı. Dünya Bankası’nın artık bir ülkede reform ihtiyacı olduğunda, Türkiye bu konuda kendisini geliştirmişse Türkiye’deki uzmanları o ülkeye gönderdiğinin altını çizdi. Türkiye’nin bu şekilde 20 çalışma yaptığını anlatan Babacan, bundan sonraki sorumluluğun daha da arttığını, çünkü dünyanın herhangi bir bölgesinde zulüm varsa, acılar çekiliyorsa banane diyemeyeceklerini ifade etti.

"İSTİRKAR GÜVENLİĞİNİ ORDUDAN ARAMIŞIZ ORDUDA DARBE YAPMIŞ"Her ülkenin istikrarını ve güvenliğini belli alanlarda aradığını anlatan Babacan, Türkiye’nin de güvenliğini bir zamanlar ordudan aradığını vurguladı. Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Darbeler olmuş Türkiye’de. Ne zaman bir problem yaşansa, ne zaman bir kötü tablo oluşsa müdahale olmuş. Artık Türkiye’de istikrarın ve güvenliğin kaynağın halkın kendisi. Halkın iradesine halkın beklentilerine, halkın arzu ve isteklerine dayanan bir sistem. Ülkenin güvenliği açısından, istikrarın açısından en uygun, en güvenli sistem."Ekonomi güvenliğinde enerjinin de çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, "Enerji arz güvenliği, ekonomik güvenliği açısından en önemli konuların başından geliyor. Enerjinin hangi ülkelerden geldiğine bakılarak daha fazla ülkeden enerji almaya bakmak lazım. Bir ülkede sıkıntı çıktığında hemen diğer ülkelerden bunu sağlayabilesin. Türkiye çok enterasan bir coğrafyada yer alıyor. Doğusu ve güneyi dünyanın fosil ihtiyacının 3'te 2’si bulunuyor. Türkiye bu kaynakların ulaşması konusunda temel oyuncu. Bizim kendi doğalgazımız yok petrolümüz yok ama bulunduğumuz coğrafyadan dolayı stratejik bir önem taşıyoruz." şeklinde konuştu.

KAZANMADAN TÜKETMEYİN Türkiye’de cari açığın azaldığını da aktaran Babacan, 1 buçuk 2 yıldır özel politikalar uyguladıklarını ve önemli başarılar yakaladıklarını söyledi.

Babacan, iç tüketimde vatandaşlar kazanıyorsa ve harcıyorsa sıkıntı olmadığı, fakat henüz kazanmadan bankalardan çekip tüketiyorsa orada sıkıntı olduğunu belirtti.

Başbakan Yardımcısı, iç taleple dış talebin dengeli olarak sürmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, "Yunanistan’a bakıyoruz ürettiğinden daha çok tüketen bir toplum. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor." dedi.

"KRİZDEN BU YANA 4 MİLYON 700 BİN EK İSTİHDAM SAĞLADIK"Ekonomide günlük ve politik söylemlerin tehlikesine dikkat çeken Babacan, Avrupa’da bu günlük çıkar söylemlerinden dolayı sıkıntıya düşen ülkeleri atıf yaptı. Günlük söylemlerle çıkar gözetene politikacıların olduğuna değinen Babacan, şöyle konuştu: "Mutlaka uzun vadeli bakmamız gerekiyor. Sadece bugün için değil gelecek nesilleri de düşünmeliyiz. Bugün borçlanalım yarın nasıl olsa öderiz diye düşünmemeliyiz. Onun için kısa vadede cari açığın kontrolde düşebilmesi için iç ve dış taleplere dikkat etmemiz lazım. Baktığımızda cari açıkta yüzde 4 birden düştü. Büyüme belki düştü ama 1 milyon 88 bin yeni istihdam sağlandı. Büyümede düşme olmasına rağmen istihdamda çok büyük başarı yakaladık. 4 milyon 700 bin yeni istihdam oluşturduk."

"ENFLASYONDA YENİ BİR TARİHİ REKOR KIRABİLİRİZ"Fiyat istikrarından da mutlaka bahsedilmesi gerektiğinin altını çizen Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin onlarca yıl çok yüksek enflasyon gördüğünü ve enflasyonun bu ülkenin kaderi olarak gösterildiğini söyledi.

Enflasyonun hep 2 ve 3 hane olarak gerçekleştiğini kaydeden Babacan, 2013 yılında yeni bir rekorun gerçekleşebileceği müjdesini verdi. Babacan, hedefin 5,4 olduğunu, bu hedef gerçekleşmesi halinde 44 yılın değil son 45 yılın rekoru olacağını bildirdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile