Babüroğlu Açıklaması 'Türkiye Rusya İle Anlaşmalıdır'

Babüroğlu Açıklaması 'Türkiye Rusya İle Anlaşmalıdır'

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naim Babüroğlu, “Suriye ordusu, Maarat el Numan’a doğru ilerliyor. TSK’nın 8’inci Gözlem Noktası Surman Suriye ordusu arasında kalmak üzere. İdlib’te 30-40 bin radikal terörist var. Teröristlerin Türkiye’ye girişini engellemek için Türkiye Rusya ile anlaşmalıdır” dedi.

2019 yılının son günlerinde, Türkiye’nin 2020’de karşılaşılabileceği olası senaryolar hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, “İdlib, gelecekte Türkiye için önemli bir tehdit potansiyelini barındırıyor. İdlib’te, sayıları 30-40 bini bulan radikal terör örgütleri (Heyet-i Tahrir el Şam, El Kaide, El Nusra, DEAŞ gibi), Türkiye için kayda değer bir tehdit oluşturuyor. Teröristlerin Türkiye’ye girişini engellemek için Türkiye Rusya ile anlaşmalıdır” diye konuştu.



Suriye yönetiminin tüm muhalifleri toplandı”

Suriye yönetiminin tüm muhaliflerinin, İdlib’de toplandığını söyleyen Dr. Babüroğlu şu açıklamalarda bulundu: “Bunlar içinde El Kaide, El Nusra, DEAŞ, Heyet-i Tahrir el Şam, Huraseddin, Türk- İslam Partisi gibi BM, Türkiye ve Rusya’nın da kabul ettiği radikal terör grupları var. Bu grupların sayısı yaklaşık, 30- 40 bin civarında. Bunlar Türkiye için büyük tehdit oluşturuyor. DEAŞ lideri Bağdadi İdlib’de öldürüldü. Onunla bağlantısı olan DEAŞ mensubu teröristler de İdlib’de öldürüldü. İdlib, gelecekte Türkiye için önemli bir tehdit potansiyelini barındırıyor. Özellikle bir sığınmacı akını yaşanırken, İdlib’teki bu teröristlerden kaçının Türkiye’ye geçeceği, Türkiye’yi yol olarak kullanacağı ya da kaçının Türkiye’de gizli hücreler oluşturacağı konusunda bir sayı söylememiz mümkün değil. Türkiye, İdlib sorununu Rusya ve Suriye ile çözmek durumundadır. İdlib’de bulunan teröristlerin Türkiye’ye geçişini engelleyecek önlemlerin başta Rusya olmak üzere Suriye’yle görüşülmesi büyük önem arz etmektedir.”

“Surman gözlem noktası Suriye Ordusu’nun arasında kalmak üzere”

Suriye yönetiminin beş koldan saldırı halinde olduğunu ifade eden Dr. Babüroğlu, “ 25 yerleşim birimini Suriye Ordusu ele geçirdi ve Maarat el Numan’a doğru ilerliyor. 17 Eylül 2018 Soçi Mutabakatı’ndan bugüne gelindiğinde, Suriye ordusu, İdlib’in güneyi ve güneydoğusunda neredeyse İdlib’in beşte birini kontrol altına aldı. Bu bölgede, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 8 ve 9 numaralı Surman-Morik gözlem noktaları Suriye ordusu birliklerinin arasında kaldı. Ayrıca, yaklaşık 200 bin sığınmacı Türkiye sınırına hareket halinde. Bununla beraber, İdlib’te BM tarafından terör grubu olarak tanınan 30-40 bin El Kaide türevi silahlı terörist var. Söz konusu teröristlerin kaçının Türkiye’ye geçebileceği bilinmiyor. BM raporuna göre, ‘Yabancı terörist savaşçıların en yoğun toplandıkları iki bölgenin İdlib ve Afganistan olduğu’ belirtiliyor. Bir anlamda, İdlib için “Küçük Afganistan” tanımlaması yapılabilir. Türkiye’nin İdlib’le olan sınırı 130 kilometre. 130 kilometrelik sınırda, Türkiye’nin küçük bir Afganistan’la komşu olmak zorunda kalmaması için Rusya ve Suriye’yle işbirliği yaparak, teröristlerin etkisiz duruma getirilmesi sağlanmalı. Türkiye’nin; terör örgütlerini silahlardan arındırma konusunda sonuç alamamasından dolayı dengelerin değiştiğini ve terör gruplarının İdlib’in büyük bölümünü kontrol ettiklerini söyleyen Babüroğlu, “Bu açık gerekçelerden dolayı, Rusya Suriye’ye destek sağlayarak operasyonun hızını artırdı” dedi.

Suriye ordusunun hedefinin, Maarat el Numan ve ardından ikinci safhada kuzeyde Serakib yerleşim birimi olduğunu ifade eden Dr. Babüroğlu, “Böylece, stratejik önemdeki M-4 M-5 yolunu kontrol etmiş olacak. Aynı zamanda bu hedeflerini ele geçirmekle, İdlib’te stratejik üstünlüğü ele geçirmiş olacak. Bu arada, TSK’nın 3 gözlem noktası daha Suriye ordusu birlikleri arasında kalacak. Türkiye için en kötü senaryo, 30-40 bin silahlı teröristin Türkiye’ye kaçması” diye konuştu.



“Rusya’nın savaşta gizli gerekçesi var”

Türkiye ile Rusya’nın Astana sürecinde ve S-400 ile ilgili konularda ortak bir yol izlediklerini belirten Babüroğlu, “Libya’yla anlaşma yapan Türkiye, Rusya’yı karşısına almış oldu. Buna bağlı olarak Rusya da, Suriye’deki operasyonlarını şiddetlendirdi. Aslında Rusya’nın gizli gerekçesi budur diyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Rusya, İdlib’in Suriye’nin kontrolüne geçmesini istiyor. İdlib’te yaklaşık 30-40 bin radikal terörist unsurlar var. Bu teröristlerin nereye gidecekleri belli değil. Türkiye’den geçip vekâlet savaşını sürdürmek için Libya’ya mı, Pakistan’a mı ya da Afganistan’a mı gidecekleri bilinmiyor. İşte bu konuda Türkiye’nin Rusya ve Suriye ile görüşerek Türkiye’ye kaçmaları engellenmelidir. Aksi durumda, bu terör grupları Türkiye için gelecekte kayda değer bir tehdit oluşturur.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile