Bağcılar, Bosna’da Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’i Andı

Bağcılar Belediyesi, bilge kral Aliya İzzetbegoviç’in vefatının 10. yılında Bosna Hersek’te “1983’den 2013’e Saraybosna Süreci ve Aliya İzzetbegoviç Uluslararası Sempozyumu”na ev sahipliği yaptı.


Bağcılar Belediyesi, “1983’den 2013’e Saraybosna Süreci ve Aliya İzzetbegoviç Uluslararası Sempozyumu”na Bosna’da ev sahipliği yaptı. 2008 yılında İstanbul’da “Vefatının 5’inci Yılında Aliya İzzetbegoviç” adlı uluslararası bir sempozyum gerçekleştiren Bağcılar Belediyesi, bu kez Bosna’da ikinci bir sempozyuma ev sahipliği yaptı. İki gün süren programa Türkiye’den ve birçok ülkeden ünlü akademisyen ve tarihçi katıldı.

Saraybosna’da yapılan sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, İzzetbegoviç’in büyük bir lider olduğunu belirterek, “Değerli bir devlet adamı olan Aliya İzzetbegoviç için ikinci bir sempozyum düzenlemekten dolayı mutluyum. Aliya’nın mücadeleci ruhu ve siyasi kararlılığıyla tüm Müslümanların gönlünde yer edinen bir liderdi” diye konuştu.

Türkiye ile Bosna arasında güçlü bir bağ olduğunu ifade eden Çağırıcı, şunları söyledi:
“Varlıklarını idealistlerine borçlu, taşı toprağı mücadele kokan Bosna ile bizim birlikteliğimiz tarihle sabittir. Dünyanın gözü önünde, özgürlük yokuşunu taviz vermeden nice bedeller ödeyerek çıkan Bosna, bizim için çok önemlidir. Türkiye, Bosna’ya yüreğini ve sevgisini katarak yardım etmiştir. Bosna bizim dünümüzde var. Tarihimizde var. Bugünümüzde var. Geleceğimizde de hep var olacaktır.”

“SAVAŞTA BİLE BARIŞI DÜŞÜNÜYORDU”
“Balkanlar, bizim için Evladı Fatihan diyarıdır” diyen Başkan Lokman Çağırıcı, “Atalarımızın 1353 yılında Rumeli’ye geçmesiyle başlayan Balkanlı yıllarımız, yüzyıllar boyu devam etmiş, Balkan milletleriyle, ortak bir tarih, ortak bir kültür, ortak bir ekonomik birlikteliğin oluşmasına sebep olmuştur. İzzetbegoviç savaşta bile barışı düşünen adamdı. Bir milletin var olma mücadelesini vermiş bir kahramandı” diye konuştu.

İzzetbegoviç’in de, “Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın” dediğini hatırlatan Çağırıcı, “Aliya İzzetbegoviç, yakın tarihimizin çok önemli Müslüman bilge düşünürlerinden biridir” şeklinde konuştu.

İZZETBEGOVİÇ’İN VEDA KONUŞMASI
Danışmanı Adamir Jerkovic’in de İzzetbegoviç’i, “Batı’nın saygı duyduğu ve Doğu’nun sevdiği kişi” olarak tanımladığını söyleyen Begoviç’in Demokratik Eylem Partisi’nin Genel Kurulu'ndaki veda konuşmasında “Gelinen noktada her şey bitmiş değil, yeni başlıyoruz. Başlattığımız mücadelede eksiklikler olmasına rağmen bir yerlere geldik. Bundan sonra görev sizlerindir. Allah'a hamd ediyorum ki bugün elimdeki dalgalanan bayrağı teslim etmeyeceğime inanmış yüz binler var. Artık Bosna Hersek hür ve bayrağımız kendi topraklarımızda dalgalanıyor. Selam sana ey halkım. İmanınıza, bayrağınıza ve devletinize sımsıkı sarılın” dediğini hatırlattı.

İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge sempozyumda yaptığı konuşmada, İzzetbegoviç’in cenazeleri salanın haricinde Tebareke ve Yasin ile tanıştıran adam olduğunu belirterek, “Cenazesinde bulundum. Hayatı da, cenazesi de bir derstir” dedi.

Bağcılar İlçe Kaymakamı Erdal Çakır da, Balkanlar’ın İzzetbegoviç ile birlikte görülmesi gerektiğine dikkat çekti. Çakır, “Aliya’ya baktığınızda Balkanlar’ı görürsünüz. 550 yıllık Balkan tarihini görürsünüz” diyerek Aliya’nın bu topraklara Allah’ın hediyesi olduğunu söyledi.

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu da, Aliya İzzetbegoviç için bir tespit yaparak, “Milyonlarca yaşanan hayat var. Ancak bazılarının hayatı kayda değerdir. Onun mesajı bütün insanlığa dönüktür” diye konuştu.

“ÇOK ZORLU BİR MÜCADELE VERDİ”
Mladi Müslimanı Derneği Genel Başkanı Ethem Baksiç yaptığı konuşmada, Aliya İzzetbegoviç’in bağımsızlık yolunda verdiği zorlu mücadeleyi anlattı. Aliya İzzetbegoviç Müzesi Müdürü Adnan Jisko ise, Aliya İzzetbegoviç Müzesi’nin büyük liderin vefatının 4’üncü yılında kurulduğunu ifade etti

Buzim Belediye Başkanı da, “18 yıl önce bize belediye statüsü kazandıran Aliya’ya ve bu sempozyumu düzenleyen Bağcılar Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum” dedi.

KIZI SABİNA BABASINI ANLATTI
Aliya İzzetbegoviç’in kızı Sabina İzzetbegoviç de yaptığı konuşmada, 23 Mart 1983 tarihine vurgu yaptı. Sabina İzzetbegoviç, devlet güvenlik ajanslarının sabahın erken saatlerinde evleri aramaya başladığını belirterek şunları söyledi:
“Annemi ve babamı aradım. Ancak cevap alamadım. Bunun üzerine evlerine gittim. Polis vardı. Polisler babamı alıp yanlarında götürürken o sırada büyük bir endişeye kapılarak, ‘Ne yapacağız baba’ diye sordum.”
Babasının kendilerine ‘Doğu ile Batı Arasında İslam’ adlı kitabı yayımlamalarını söylediğini kaydeden İzzetbegoviç, “Babamın sözleri, ‘gerçekleri yayınlayın’ anlamına geliyordu. Ancak, gazeteler yalan bilgiler yazdılar. Eğer isteselerdi doğruyu yayınlayabilirlerdi. Ama yapmadılar.”

“ONUN MESAJINI İYİ ANLAMALIYIZ”
İzzetbegoviç için Bağcılar’da düzenlenen sempozyumda da bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Yasin Aktay, çok ötelerden gönderdiği mesajın iyi anlaşılması gerektiğini söyleyerek, “Bir imtihan yaşadı ve onu başarıyla geçti. Doğru yaşanmış bir hayattan daha iyi bir mesaj olamaz” dedi.

Türkiye’nin Bosna-Hersek Büyükelçisi Ahmet Yıldız da, İzzetbegoviç’i yüzündeki hüzünle hatırladığını anlatarak, günümüzde artık Bosna’nın diğer sorunlarıyla ilgilenmek zorunda olduklarını söyledi.

SEMPOZYUMUN SONUÇ BİLDİRGESİ
Bağcılar Belediyesi, Bosna Hersek Genç Müslümanlar Derneği, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi ve Aliya İzzetbegoviç Müzesi tarafından vefatının 10’uncu yılı vesilesiyle Bosna Hersek’in Saraybosna kentinde düzenlenen ve 2 gün süren “1983’ten 2013’e Saraybosna Süreci ve Aliya İzzetbegoviç Uluslararası Sempozyumu” 5 oturumda toplam 26 tebliğcinin sunumuyla gerçekleşti. Sempozyumun sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:
“Aliya’nın mücadelesi bir temel hak ve özgürlükler mücadelesidir. Bu mücadele batılı normlara göre değil, İslami değerlere dayanan, savaş değil barış isteyen, kendi ifadesiyle üçüncü bir yoldur. Aliya, çoğulcu, özgürlükçü, adil ve barışa dayalı bir düzen öngörmüştür. Saraybosna süreci, Boşnak aydınları ve Müslüman halkı sindirmek ve bastırmak amacıyla Aliya’nın da içlerinde bulunduğu 13 kişinin haksız bir şekilde hapse atılması, siyasi ve düzmece bir davadır. Müslümanları yok etmek ve bir savaşa zemin hazırlamak için açılan bu dava dönemin komünist iktidarın bir komplosudur. Sempozyumda tebliğ sunan Bosna süreci davasında yargılanan Müslüman aydınlar, bu davayı yürüten hakimlerin, savcıların ve diğer görevlilerin kamu görevlerinden mahrum edilmesini talep etmektedirler. Bosna Savaşı ordusu dahi olmayan bir halka karşı uygulan silah ambargosunun karakterize ettiği kadın ve çocuklar başta olmak üzere on binlerce sivilin katledildiği 20. yüzyılın gördüğü en haksız ve en acımasız saldırılardan biridir. Bosna Savaşı, Bosna halkına karşı yürütülen saldırı ve savaşta öldürülen insanlık ve insanlık değerleridir. Tanıkların ifadesiyle CIA belgeleri ışığında Batılılar Bosna’da yapılan katliama göz yumduğu ve buna bilerek müsaade ettikleri teyit edilmiştir. Aliya’nın tüm eserleri farklı dillere çevrilerek, onun düşünceleri tüm insanlığa ulaştırılmalıdır. Aliya’nın fikirlerinin daha iyi anlaşılması için bir Aliya İzzetbegoviç Enstitüsü kurulması bir zorunluluktur. Uluslararası nitelikte Aliya İzzetbegoviç Barış Ödülleri verilmelidir.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile