Bahçeli Açıklaması 'Hırsızı Görmesek, Rüşveti Konuşmasak 'Hayırcı' Olmayacaktık

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin 7 Haziran’dan sonra tarihinde görülmemiş rezalet, kumpas ve komplolara mahkum edildiğini söyledi.

2015 yılının en unutulmayacak yalan ve aldatmasının MHP’nin ’hayırcı’ olduğu iddiası olduğunu anlatan Bahçeli, şöyle konuştu: "Biz, ’hayır’ demesini de ’evet’ demesini de iyi biliriz. Türk milletinin yararına, Türkiye’nin yüksek menfaatlerine aykırı gördüğümüze itirazımız ’hayırcılık’ olarak suçlanıyorsa evet biz hayırcıyız. ’Hayırda da hayır var’ diyoruz."

MHP Grup Toplantısında partililere seslenen Bahçeli, geride kalan 2015 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunurken vatandaşların yeni yılını kutladı. MHP Lideri Bahçeli, "Yeni yılınızı kutluyor, hayır ve güzelliklere vesile olmasını, anlaşmazlıklardan doğan dar boğazların, husumetten beslenen katılıkların son bulmasını Rabbim’den niyaz ediyorum" diye konuştu.

Türkiye’nin geride kalan yıl içinde düzensizliğin, bozguncu emellerin zalim pençe darbeleriyle tökezlediğini, tarihi yürüyüşünün kesintiye uğratıldığını dile getiren Bahçeli, şunları söyledi: "Nitekim 2015’e kaybedilmiş, ziyan olmuş, israf edilmiş bir yıl dersek abartmamış, aksine isabetli bir değerlendirmede bulunmuş oluruz."

2015 yılına terör kanlı mührünü vurmuşsa, bunun vebalinin AKP’nin sırtında olduğunu anlatan Bahçeli, hükümeti 2015’te bölücülüğün isyan bayrağını kaldırmasını, milli bekanın ağır bir hasar almasının arkasındaki asıl neden olarak gösterdi. Bahçeli, yılların ihmal ve tavizlerinin millete pahalıya mal olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Hainler, insan canına kast etmiş katiller, 2015’i cinayet ve cinnet yılına çevirmiştir. Türkiye dört bir koldan saldırı ve ateş altına alınmıştır. Her neviden terör örgütü ülkemizi mesken tutmuştur. Canlı bombalar Suruç’tan başkentin göbeğine kadar ölüm tezgahı açmış, öldürerek, korkutarak, yıldırarak amaçlarına ulaşmak istemiştir. Hükümet ise çaresizce terörün meydan okumalarını sineye çekmiştir. Her şey bununla kalmamıştır, kan nehir gibi akarken terörün bittiğini müjdeleyenlerden, çözüm sürecine methiyeler düzenlerden ne bir ses ne de bir görüntü gelmiştir"

63 kişiden oluşan Akil İnsanlar Heyetini hatırlatan Bahçeli, "Hani 63 akılsız vardı ya işte bu güruh 2015’te adeta firar etmiş, köşe bucak saklanmıştır. Ne zaman Türkiye aleyhine bir sahne kurulursa ne zaman milli değerlere karşı operasyona ve propaganda mangası teşkil etse anında yerlerini alan bu 63’lüklerin bugüne kadar ağızlarından bir kez vatan, bir kez millet namına övücü söz çıkmamıştır" dedi.

"PKK 2015’TE İNSAF VE VİCDAN TANIMADI"

AK Parti’yi eleştiren Bahçeli, "2015’te PKK firen tutmamış, insaf ve vicdan tanımamıştır. Şayet PKK bugünkü aşamaya gelmişse, şayet şu anki güç ve imkanına kavuşmuşsa bunun günahı bütün işbirlikçi mihraklardan önce AKP’nindir. AKP, PKK’ya taşıyıcı bedenlik yapmış, silahlanmasına göz yummuş, sonra da çark edip üst perdeden verip veriştirmiştir" diye konuştu.

Bahçeli, 2015 yılında siyasetin tamamıyla ayağa düştüğünü belirterek, devlet yönetimi, liyakatsiz ve millilikten mahrum kadroların tekeline girdiğini savundu. Bunun yanında demokrasini rafa kalktığını söyleyen Bahçeli, bireysel hak ve özgürlüklerin tanınmadığını, medyanın susturulduğunu, hukuk ve adaletin karaborsaya düştüğünü belirtti.

Türkiye’nin 7 Haziran’dan sonra tarihinde görülmemiş rezalet, kumpas ve komplolara mahkum edildiğini savunan Bahçeli, şunları söyledi:

"Erdoğan ve Davutoğlu, koalisyon kurulmaması, ülkemizin düzlüğe çıkmaması için oyun üstüne oyun planlamışlardır. Erdoğan sırf bireysel hırs ve bireysel gündemi uğruna ülkeyi hükümetsiz bırakmak, muhtemel koalisyon hükümetinin önüne geçmek için her tuzağa, her tertibe müracaat etmiştir. Bir yanda bölücü terörün hain eylemleri diğer yanda Erdoğan ve Davutoğlu’nun çifte standartçı ve ahlaken sorunlu tavırları Türkiye’nin içe kapanmasına neden olmuştur."

Erdoğan ve Davutoğlu’nun, 7 Haziran’ı sorgulatarak, sandık sonuçlarını yok sayarak tekrar seçimin şartlarını oluşturduğunu anlatan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye, 7 Haziran’dan 4 ay 23 gün sonra yani 1 Kasım’da ikinci seçime mecbur bırakılmıştır. Siyasi tarihimizde ilk kez böylesi bir vaka yaşanmıştır. Koalisyondan korkan, uzlaşmadan kaçan, bu itibarla Türkiye’yi istikrarsızlığa, terörün kanlı namlusunun önüne kasten iten AKP’den başkası olmamıştır."

"HIRSIZI GÖRMESEK, RÜŞVETİ KONUŞMASAK SORUN YOKTU"

MHP’nin "Hayırcı parti" olarak suçlanmasını eleştiren Bahçeli, şunları söyledi:

"Biz ’Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben’ diyen bir anlayış ve kavrayış tutarlılığını rehber edinmedik mi? Bizim milliyetçiliğimiz, Türk milletine karşı beslenen derin ve köklü bir sevginin tezahürü değil midir? Biz Türkiye’nin büyümesi, zenginleşmesi, muasır medeniyetler seviyesine çıkmasını istemiyor muyuz? Elbette istiyoruz, bunu amaçlıyoruz. O halde başka siyasi partileri bilemem ama bizim hassas olmak gibi bir mecburiyetimiz, fedakarca davranmak gibi de bir özelliğimiz olmalıdır. ’Önce koltuk’ diyerek ilkelerimizi yok saysaydık, kırmızı plakalara kurulmak pahasına tüm sözleri yutsaydık bunu ecdada, şehitlerimize, Türklüğün vicdanına nasıl izah edecektik"

"Hırsızı görmesek, rüşveti konuşmasak sorun yoktu" diye konuşan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Anayasanın ilk dört maddesini müdafaa etmesek yine sorun yoktu. İhanet sürecini ağırdan alsak Erdoğan’ın Anayasa ihlallerini hoş görsek, parlamenter sisteme vurulacak darbeyi olağan karşılasak her şey bambaşka olurdu. Türklük gurur ve şuuruna yönelik hakaretlere gözümüzü kapatıp açılan habis savaşa ses çıkarmayıp hatta ortak olsaydık ve sonra da uzatılan iktidar koltuğuna otursaydık, bize nasıl ülkücü denilecek, Milliyetçi Hareket Partisi tarihe nasıl geçecekti? Biz 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar geçen kısa ama yoğun sürede, doğru ve olması gereken ne ise onu yaptık, onu söyledik, onun yanında durduk. Her konuda haklı çıktık. Hiçbir görüşümüzde açığa düşmedik, öngörü hatası yapmadık fakat Erdoğan ve Davutoğlu’nun koalisyon mimarisini müştereken sabote etmesi, doğrudan bizi hedefine alan algı operasyonları, devreye sokulan kirli propaganda sayesinde ’hayırcı’ olduk, ’hayırcı’ gösterildik."

2015 yılının en unutulmayacak yalan ve aldatmasının MHP’nin ’hayırcı’ olduğu iddiası olduğunu anlatan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Biz ’hayır’ demesini de ’evet’ demesini de iyi biliriz. Türk milletinin yararına, Türkiye’nin yüksek menfaatlerine, Türklüğün hayrına itirazlarımız ’hayırcılık’la suçlanıyorsa evet biz hayırcıyız. ’Hayırda da hayır var’ diyoruz. Belki kendimizi iyi anlatamadık, belki daha fazla insanımıza ulaşamadık, belki de isabetle temellendirdiğimiz doğru strateji ve politikalarımızı aktarmakta engelle karşılaştık. Hayırcı olarak afişe edilmemizin sebebi ne olursa olsun 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar haklı olduğumuz mücadele ile ilgili lazım gelen ders ve sonuçları yine detaylarıyla çıkardık."

"PKK’YA İLİK NAKLİ YAPIYORLARDI"

Devlet Bahçeli, konuşmasında sürekli olarak ’hayırcı’ olarak suçlandıklarını belirterek "Soyuluyoruz’ dediğimizde, ’hayırcı’ diyorlardı ancak soygun sürüyordu. ’İhanet köşe başlarını tuttu’ dediğimizde ’hayırcı’ diyorlardı ama güneşi balçıkla sıvamanın saçmalığı gizlenemiyordu. ’Türkiye kötü yönetiliyor, vatandaşlarımız iş ve aş sorunları dayanılmaz seviyelerde’ dediğimizde hayırcı korosu iştahla, utanmaca çalışıyor, algıları etkiliyor, siyaseti terörize ediyordu. Biz ’haramzadeler götürüyor’ derken onlar ’hayırcı’ diyorlardı, biz ’müzakereciler iş tutuyor’ derken onlar her şeye ’hayır’ dediğimizi söylüyorlardı. Biz ’Herkes eşittir, Türkiye’ derken onlar ’Kürdistan’ diyecek kadar alçalıyor, alçaklaşıyor, bayağılaşıyor, PKK’ya ilik nakli yapıyorlardı" dedi.

Bahçeli, düne nazaran daha da azimli olduklarını belirterek şunları söyledi:

"Türk milletinin sadası olmak için insan üstü gayret gösteriyoruz. Şunu gönül huzuruyla ifade etmek isterim ki 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar geçen sürede MHP, milli, sorumlu ve ahlaklı siyasetini kararlı bir şekilde savunmuştur. İlkelerimizin efsane anlayışlara, kısa vadeli arzulara değişmedik. Bundan sonra da değişmeyeceğiz. Ülkülerimizi siyasi çıkarlara, gelip geçici heveslere çiğnetmedik, bundan sonra da bırakınız çiğnetmeyi aklından geçirenlerle hesabımız olacaktır. Bedeli ne olursa olsun, sonu nereye varırsa varsın şeref ve namus timsali Milliyetçi Hareket’in varlığını hakkıyla, layıkıyla sahiplendik, dava hukukunu herkese karşı da müdafaa ettik. Bu yolda yürümeye de devam edeceğiz. Bizim başkalaşmamızı umanlar, millete verdiğimiz sözleri unutmamızı isteyenler doğal olarak hayal kırıklığına gömüldü. İnanıyorum ki, bir daha da başlarını kaldıramayacaklar. 47 yıllık siyaset mazimizi karartacak, şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak, gazilerimizin boynunu bükecek en ufak bir karakter kırılması veya şahsiyet erozyonu hamdolsun yaşamadık, yaşatmadık."

"BUNLARIN ALAYI HALT ETMİŞLERDİR"

Kamuoyu araştırması yaptırıp MHP’ye 2015 yılının "kaybedeni" diyenlere seslenen Bahçeli, "Huzurlarınızda söylüyorum, bunların alayı halt etmişlerdir.

Merhum Talat Paşa, şehit edilmeden önce Berlin’de kendisini görenlere aynen şöyle söylemişti: ’Ne yapalım kader böyleymiş, harbi kazansaydık İstanbul’da heykellerimizi dikerlerdi, lakin kaybettik diye sövüyorlar.’ Yine aynı kamuoyu araştırmasında kazanana bakıyorum, eğer kazanmak için değerlerden ve ahlaki kaidelerden taviz gerekiyorsa, biliniz ki biz her zaman kaybetmeye razıyız." dedi.

Haklılığın, doğruluk ve millilik gibi gür ve güçlü bir ses aradığını anlatan Bahçeli, "İşte o ses milliyetçi harekettir. Milliyetçi Hareket Partisi, hastalıklı bir bünyenin aramakta olduğu tek ve yegane şifadır. Bu milli şifaya zehir karıştırmak, bu tarihi şifayı şirret hesaplara alet etmek biz varken, biz hayattayken ve şehitlerimizin aziz hatıraları manevi semalarımızda dolaşırken kesinlikle mümkün değildir, kesinkes ham bir hayaldir" ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile