Bahçeli: Çanakkale, Çözüm Süreci İçin Dua İstenecek Bir Yer Değildir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Çanakkale Zaferi münasebetiyle yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.

Bahçeli, “Çanakkale İmralı canisi ve örgütü ile hayasızca sürdürülen çözüm süreci için dua istenecek, destek talebinde bulunulacak ve manevi değerlerimiz ile gözleri boyayacak bir yer de değildir, olmayacaktır ve inşallah olamayacaktır da.” dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada Çözüm Sürecine yönelik eleştiriler yöneltti. Dün kutlanan Çanakkale Deniz Zaferi'nin 98. yıldönümünde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara tepki gösteren Bahçeli, “Başbakan Çanakkale'de boşa kürek çekmiştir. Sen milliyetçiliği anlayamadığından Çanakkale'yi de anlayamazsın, senin giydiğin gömleğin önünde ABD, arkasında AB, bir yanında Barzani, öbür yanında PKK ve Apo yazarken sen neyin milliyetinden kimin milletinden bahsedersin.” diye konuştu.

BAŞBAKAN'A MİLLİYETCİLİK TEPKİSİEleştirilerine sert sözlerle devam eden Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: “Çanakkale İmralı canisi ve örgütü ile hayasızca sürdürülen çözüm süreci için dua istenecek, destek talebinde bulunulacak ve manevi değerlerimiz ile gözleri boyayacak bir yer de değildir, olmayacaktır ve inşallah olamayacaktır da. Bize Çanakkale şehitlerimize sahip çıkmadığımız iftirasını yüzü kızarmadan atan Başbakan bilsin ki, Türk tarihinin her hangi bir kesintisinden millet ve vatan için mübarek kanlarını akıtan aziz şehitlerimiz bizim her şeyimiz, vazgeçemeyeceğimiz sevdamız, eşsiz emanetlerimizdir. Şehitleri istismar ettiğimizi, kandan beslendiğimizi, morg önlerinde beklediğimizi, Fatiha beklediğimizi, ölümlerden geçindiğimizi çirkince ifade ederken biz dualarla şehitlerimizi omuzlarımıza alıyoruz.” Başbakan’ın canilerle pazarlık masasına oturmakla suçlayan Bahçeli, “Dün Çanakkale önlerinde dünyayı başımıza yıkmaya amaçlayanların 3 nesil sonrasındaki evlatları ile kol kola girmiş. Bugün ki siyasi zihniyetin temsilcileri dün Çanakkale’de bulunsaydı, düşman saflarında Müslüman Türk milletine mermi sıkar, top atar ve ölüm kusardı. MHP şehitlerin emanetçisi, Türklüğün bekçisi, AKP ise Çanakkale'de durdurulanların bekçisi, Sakarya'da tekmelenenlerin ileri karakolu, Dumlupınar'da kovulanların da ta temsilcisidir.” şeklinde konuştu.

"NEVRUZ, BARIŞIN VE HUZURUN MESAJIDIR"Nevruz kutlamalarına da değinen Bahçeli, Nevruz’un binlerce yıldır kutlandığını belirterek, Türk kültürü için önemli olduğunu, asırlardır baharı müjdeleyen bir bayram olduğunu dile getirdi. Bu bayramın yalnızca bir mevsim değişimi olarak yorumlanması bir tarafını eksik bırakacağını aktaran Bahçeli, aslına bakılacak olursa eğer Nevruz’un baharın habercisi olduğu gibi, bolluğun, bereketin, barışın ve huzurun da mesajıdır. Nevruz kavuşmanın, paylaşmanın, engin muhabbetin, sevginin debisi yüksek nehri olduğunu bildirdi. Bu nehirde Türk milletinin kardeşliğinin aktığını belirten Bahçeli, bu nehirden kin akamayacağını, kötü niyetin görülemeyeceğini kaydederek, Nevruz’un asırlar evvel yakılan Ergenekon ateşinin kıvılcımı olduğunu belirtti.

BDP'NİN NEVRUZ KUTLAMALARIGeçtiğimiz gün ki Nevruz kutlamalarına tepki gösteren Bahçeli, kutlamaların PKK ve uzantılarına ortam açtığını, kutlama yapmaları için ikramda bulunulduğunu öne sürdü. İmralı’daki Abdullah Öcalan'ın posterlerinin artık korkusuzca ellerde taşınıldığını savunan Bahçeli, teröristbaşına özgürlük mesajlarının cesaretle verildiğini söyledi.

Kutlamalarda adeta bağımsız Kürdistan provalarının yapıldığını iddia eden Bahçeli, bu ortamda Türk bayrağının tahrik unsuru olarak değerlendirildiğini ileri sürdü. "KÜRT KARDEŞLERİMİZ BUGÜNE KADAR NE İSTEMİŞLER DE ALAMAMIŞLAR?"Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: “Kürt kökenli kardeşlerimize statü talebinde ve İmralı canisine özgürlük talebinde bulunmak bedhahlıkla dahi izah edilemez bir ölçüsüzlüktür. En başta vurgulamak gerekirse Kürt kökenli kardeşlerimiz milletimizin eşit fertleri, bin yıllık kardeşliğin mukadder temsilcileridir. Kürt kardeşlerimiz bugüne kadar ne istemişler de alamamışlar neden geri kalmışlardır? Siyasete girmeleri mi engellenmiş? Ülke yönetimine katılmaları mı engellenmiş? Sosyal ekonomik hayata girmeleri mi zorlaştırılmış? Ülkemizin her yöresinde iş bulmaları, okumaları, meslek edinmeleri, yerleşmeleri, sivil toplum kuruluşlarına girmeleri mi engellendi? Hatta milletvekili, bakan, başbakan ve hatta Cumhurbaşkanı olmaları mı engellenmiş? Bugüne kadar hiç kimse yöresinden, anasının dilinden dolayı ayrımcılığa uğramamıştır. Öyle ise bu kardeşlerimizin ayrımcılığa uğradıkları nerededir. İmralı canisi ve örgütü en fazla Kürt kardeşlerimin kanını akıtmıştır.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile