Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi (1)

'Evlatlarimizin hayatini iki günlük bir sinava mahkum etmenin de adil ve hakkaniyetli bir yani bize göre yoktur' 'Gençlerimizi ve ailelerini endise ve strese sokan yürürlükteki sinav sistemi yeni bastan ele alinmali; bu kapsamda okul öncesi süreci de hesaba katan bir egitim ve ögretim modeliyle her evladimizin ilgi alanina uygun üniversite egitiminin sinavsiz temini saglanmalidir. Demem odur ki üniversite sinavi tamamen kaldirilmalidir'

MHP Genel Baskani Devlet Bahçeli, "Evlatlarimizin hayatini iki günlük bir sinava mahkum etmenin de adil ve hakkaniyetli bir yani bize göre yoktur. Gençlerimizi ve ailelerini endise ve strese sokan yürürlükteki sinav sistemi yeni bastan ele alinmali; bu kapsamda okul öncesi süreci de hesaba katan bir egitim ve ögretim modeliyle her evladimizin ilgi alanina uygun üniversite egitiminin sinavsiz temini saglanmalidir. Demem odur ki üniversite sinavi tamamen kaldirilmalidir." dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantisi'nda yaptigi konusmada, geçen hafta sonu yaklasik 2,5 milyon kisinin yüksekögretim sinavina katildigini hatirlatarak, her gencin hedefledigi üniversiteye girip hayallerinin gerçek olmasini diledi.

Üniversiteyi kazanmanin bir baslangiç, hayati sekillendirecek mühim bir kavsak noktasi olacagini ifade eden Bahçeli, "Fakat Yüksekögretim Kurumlari Sinavi'ndan arzulanan sonucu alamamak da dünyanin sonu degildir." diye konustu. MHP Genel Baskani Bahçeli, sözlerini söyle sürdürdü:

"Türk gençligindeki cevherin, süresi sinirli bir ölçme sinaviyla ortaya çikacagini zannetmek elbette makul ve mantikli bir durum sayilamayacaktir. Yalnizca üniversite sinaviyla hayatin asil ve zorlu taraflarini anlamak ve kavramak, hatta üstesinden gelinecegi zehabina kapilmak hiç kusku yok ki hem yanlis hem de yanilgidir.

Evlatlarimizin hayatini iki günlük bir sinava mahkum etmenin de adil ve hakkaniyetli bir yani bize göre yoktur. Gençlerimizi ve ailelerini endise ve strese sokan yürürlükteki sinav sistemi yeni bastan ele alinmali; bu kapsamda okul öncesi süreci de hesaba katan bir egitim ve ögretim modeliyle her evladimizin ilgi alanina uygun üniversite egitiminin sinavsiz temini saglanmalidir. Demem odur ki üniversite sinavi tamamen kaldirilmalidir. Türkiye'de devlet ve vakif üniversitelerinin toplam sayisi 207'dir. Açik ögretim de dahil olmak üzere toplam üniversitelerin kontenjan sayisi 1 milyonu asmaktadir. Hatta pek çok üniversitenin kontenjani dolmamaktadir. Türkiye sinavsiz üniversiteye geçisi basarabilecek üniversite zenginligine ve yeterliligine sahiptir."

Çoktan seçmeli testlerle Türk gençliginin karakter ve kabiliyetinin degerlendirilemeyecegini, onlarin bir nevi yaris ati gibi görülemeyecegini vurgulayan Bahçeli, bu konudaki görüs ve önerilerini açikladi.

- "Firsat esitligini ve adaleti gözeten sistem uygulanmalidir"

Bahçeli, ilk ve ortaögretimde etkili bir yönlendirmeye bagli olarak, uygulanacak müfredat ile ortaögretim basarisini ve ortaögretim sonunda yapilacak olgunlasma sinavini esas alan, firsat esitligini ve adaleti gözeten üniversiteye geçis sisteminin uygulanmasi gerektigini belirtti.

Üniversitelerin, ülkenin ihtiyaç duydugu insan gücünü yetistiren, kaynak ve kadrosuyla bilim ve teknoloji üreten, arastirmalari tesvik eden, toplumsal gelismelere öncülük yapan, bilimsel yöntemlerle her meseleye çözüm arayan, bu yönüyle de Türkiye'nin gelecek ümidi olan egitim ve ögretim kurumlari haline dönüsmesinin amaçlanmasi gerektigini dile getiren Bahçeli, söyle devam etti:

"Gençlerimizi sinavdan sinava sokarak gelecegin kilitlerini açamayiz. Mesela Erzurum Pasinler'deki bir evladimizla Istanbul'da kurulu bulunan özel bir kolejden mezun olmus bir evladimizin sartlari ayni olmadiktan sonra üniversite kapilarinda umutlari kaybolmus nice gencimizin birikecegini görmek zorundayiz.

Artik üniversite sinavlarina nester vurmanin zamani gelmistir. Her önüne gelen Z kusagindan bahsediyor, ancak Türk gençliginin içine düstügü sinav kuyusundan nasil çikacagini nedense hiç kimse konusmuyor, bunu da mesele etmiyor. Buna karsilik Milliyetçi Hareket Partisi dert etmis, Türk gençliginin sinav maratonlarinda eriyip gitmesine gönlü ve vicdani razi olmamistir. Kaldi ki bu düsüncemiz yeni degildir. Gençlerimize basari dileyelim, Allah'tan zihin açikligi vermesini niyaz edelim, ama dönüp bizlere düsen sorumlulugun da farkina ve bilincine varalim. Istemek kolaydir, peki bizler ne yapiyoruz? Hangi yaraya merhem olabiliyoruz? Göz nurumuz, istikbalimizin güvenceleri sevgili gençleri kuru kuruya degil, onlarin gerçek ihtiyaç ve taleplerini bihakkin karsilayarak tutarliligimizi ve onlara yönelik vefamizi gösterebiliriz. Bu düsünceden hareketle siyasi muhataplarimiza çagrimdir, gelin bu üniversite sinavlarini kaldiralim. Gençlerimizi daha fazla yormayalim, bunaltmayalim, onlarin sosyal, ekonomik ve psikolojik sorun yasamalarina müsaade etmeyelim."

Gençlige yapilacak yatirimi, Türkiye'nin gelecegi için en önemli yatirim olarak gördüklerine dikkati çeken Bahçeli, gençlerin egitim, saglik, istihdam, sosyal güvenlik ve serbest zamanlarinin degerlendirilmesiyle ilgili sorunlarinin çözüme kavusturulmasini istediklerini de kaydetti.

Devlet Bahçeli, gençlerin ilkögretim ve ortaögretim kademelerindeki yönlendirme çerçevesinde ve yetenekleri ölçüsünde istedikleri bölümlerde yüksekögretime kavusmalarini, üniversite ögrencilerinin ise kendileri ile ilgili kararlara katilmalarini saglayacak platformlar olusturulmasini, okul yönetimi, ögretim elemani ve ögrenci arasindaki diyalogu saglayacak mekanizmalarin gelistirilmesini hedeflediklerini söyledi.

Bahçeli, "Türk milletine mensubiyetin gurur ve suuruna sahip, manevi ve kültürel degerlerimizi özümsemis, düsünme, algilama ve problem çözme yetenegi gelismis, yeni gelismelere açik, sorumluluk duygusu ve toplumsal duyarliligi yüksek, bilim ve teknoloji üretimine yatkin, girisimci, demokrat, kültürlü ve inançli nesillerin yetistirilmesi Türkiye'nin büyüme, kalkinma ve yükselme gayesini kamçilayacaktir. Inancimiz, irademiz ve egitim politikalarimizin temel ilkeleri bunlardan ibarettir." görüsünü paylasti.

Egitim ve ögretimde imkan ve firsat esitligi saglanarak bütün çocuk ve gençlerin ilgi, egilim ve yetenekleri dogrultusunda hayata hazirlanmasi gerektigini dile getiren Bahçeli, onlarin "çakmak çakmak parlayan gözlerine" baktiklarinda "Z" kusagi degil, onur, fedakarlik, ahlak, çaliskanlik, vatanseverlik ve zeka ile "Bir Türk dünyaya bedel" sözünün azmini gördüklerini vurguladi.

Bahçeli, Türk gençligini istismar hesaplarina alet etmeyi planlayanlarin oyunlarini bozmak için tetikte beklediklerini de belirterek, "Biz onlarin gelecegini insa ve ihya etmek için üzerimize düsen görevleri müsterih bir vicdanla yerine getirmenin çabasindayiz. Belki anneleri, babalari kadar olamasa da Türk gençligini çok seviyoruz, hangi fikir ve düsünceyi savunurlarsa savunsunlar alayini bagrimiza basiyoruz." ifadesini kullandi.

(Sürecek)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile