Bakan Akar Açiklamasi 'ABD Teknik Heyeti Ile Görüsmelerimiz Basladi'

Bakan Akar Açiklamasi 'ABD Teknik Heyeti Ile Görüsmelerimiz Basladi'

Milli Savunma Bakani Hulusi Akar, ABD ile Afganistan görüsmelerine iliskin, "ABD teknik heyeti de bugün su anda bakanligimiza geldi, görüsmeler yapiyoruz, devam ediliyor. Su an için alinmis herhangi bir karar yok. Mevcut personelimiz disinda bölgeye giden personelimiz bulunmamaktadir" dedi.

Milli Savunma Bakani Akar, Etimesgut 3’üncü Hava Bakim Fabrikasi’nda düzenlenen Hassas Güdüm Kiti-82 teslimat töreninde Türk Silahli Kuvvetleri’nin (TSK) yurt içinde ve sinir ötesinde karada, denizde ve havada hiç olmadigi kadar yogun ve etkin bir sekilde faaliyetlerine devam ettigini belirterek, “Kahraman ordumuz vatanimizin, mavi vatanimizin, semalarimizin ve 84 milyon vatandasimizin güvenligini saglamak için basta FETÖ, PKK/YPG ve DEAS olmak üzere her türlü risk, tehdit ve tehlikeye karsi ‘ölürsem sehit kalirsam gazi’ anlayisiyla azim ve kararlilikla mücadelesini sürdürmektedir” seklinde konustu.

Bakan Akar, Irak’in kuzeyindeki operasyonlarin artan bir tempoda Iraklilarla koordineli sekilde devam ettigini aktararak, “Tüm komsularimizin sinirlarina ve toprak bütünlügüne ve egemenlik haklarina son derece saygiliyiz. Bizim mücadelemiz terörledir, teröristledir. Irak’in kuzeyinde yuvalanan ve ülkemize 40 yildir tehdit olusturan teröristleri etkisiz hale getirmekten baska düsüncemiz yok. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar azim ve kararlilikla mücadelemize devam edecegiz. Terörü bitirmekte, halkimizi bu terör belasindan kurtarmakta kararliyiz. Biz sadece kendi güvenligimiz için degil ülkemizin omuzlarimiza yükledigi sorumluluk geregi dost ve kardes ülkelerin baris, huzur, güvenlik ve demokrasileri için de mücadele vermekteyiz” diye konustu.



“4 milyonu Türkiye’de, 5 milyonu Suriye’nin kuzeyinde olmak üzere toplam 9 milyon Suriyeli kardesimize insani yasam sartlarini saglamak için elimizden geleni gayreti gösteriyoruz”

Bakan Akar, Suriye’nin kuzeyinde icra edilen operasyonlarla Türkiye’nin güneyinde kurulmak istenen terör koridorunu engellemekle kalmadiklarini, bölgede saglanan huzur ve güven ortamiyla yeni bir göç dalgasi ve insanlik dramini önlediklerinin altini çizerek, “Terör koridoru engellenmeseydi ülkemiz çok daha farkli tehdit ve tehlikelerle karsi karsiya kalabilirdi. Çok daha farkli olusumlarla karsilasabilirdik. Hatta Türkiye proaktif davranarak burada gerekli tedbirleri almasaydi, yasanacak muhtemelen göç dalgasi nedeniyle Avrupa dahi büyük zorluklarla yüzlesmek zorunda kalacakti. Halihazirda 4 milyonu Türkiye’de, 5 milyonu Suriye’nin kuzeyinde olmak üzere toplam 9 milyon Suriyeli kardesimize insani yasam sartlarini saglamak için elimizden geleni gayreti gösteriyoruz” ifadelerini kullandi.

“Amacimiz Libya Libyalilarindir anlayisiyla toprak ve siyasi bütünlügünü, birligini saglamis, baris ve istikrar içerisinde yasayan bir Libya olusumuna katkida bulunmaktir”

Libyalilara yönelik askeri egitim, yardim ve danisma faaliyetlerini sürdürdüklerine deginen Bakan Akar sunlari söyledi:

“Birlesmis Milletler’in tanidigi mesru Libya Hükümeti’nin resmi çagrisi, daveti ve ikili anlasmalar kapsaminda su anda Libya’dayiz. Bizim burada bulunmamiz tamamen uluslararasi hukuka uygun bir sekilde gerçeklesmis bir faaliyettir. Türkiye, Libya’da kesinlikle yabanci güç degildir. Bunu herkesin anlamasi, bilmesi lazim. Masum ve mazlumlarin yardim çagrilarini kimse duymazken, 2019’da Trablus’a 5 kilometre kalmisken, Trablus düsmek üzereyken darbeci Hafter tarafindan kimse bunu duymazken, orada kimse yokken Libyali kardeslerimizin yaninda biz olduk. Libya’da ortaya çikan toplu mezarlari, yasanan insanlik dramini da unutmamak lazim. Darbeci Hafter tarafindan dösenen mayin, EYP’lerden dolayi uzuvlarini kaybeden, sehit olan çok sayida Libyali kardesimiz var. Bunlarin bir kismi Libya’da, bir kismi da Türkiye’de hala tedavi altinda. Onlara el uzatan tek ülke Türkiye. Bundan dolayi zarar görenlerin ve ailelerin acilarini dindirmek için de her türlü gayreti gösterdik. Amacimiz Libya Libyalilarindir anlayisiyla toprak ve siyasi bütünlügünü, birligini saglamis, baris ve istikrar içerisinde yasayan bir Libya olusumuna katki bulunmaktir. Libyali kardeslerimizin hakli davasina destegimiz devam edecektir.”

Kafkasya bölgesinin istikrarina da büyük önem verdiklerini söyleyen Akar, “Bu bölgede de baris ve istikrarin saglanmasi için büyük gayret sarf ediyoruz. Azerbaycan’in öz topragi olan Karabag’in Ermenistan isgalinden kurtarilmasindan sonra kurulan ortak merkez faaliyetleri Rusya ile koordineli sekilde devam etmektedir. 15 Haziran’da Türkiye-Azerbaycan arasinda birligimizin, kardesligimizin ve ortak gelecek hedeflerimizin göstergesi olarak Susa Beyannamesi de Cumhurbaskanimiz ve Aliyev tarafindan imzalandi. Bu tarihi bir adimdir. Bu gerçekten bizim zaten var olan baglarimizi da bir sekilde somut olarak gösteren bir belge olarak ortaya çikmistir. Artik Türkiye ve Azerbaycan’in güvenlik meseleleri birbirinden ayri düsünülemez bir seviyeye gelmistir. Bu beyanname ayni zamanda bölgede kalici baris ve huzur için bir firsattir. Cumhurbaskanimizin ve Aliyev’in uzattigi baris ve dostluk elini tutmali, bu firsati iyi degerlendirmeliyiz. Türkiye tüm imkanlariyla tek millet iki devlet oldugumuz can ‘gardasimiz’ Azerbaycan’in yaninda olmaya devam edecektir” dedi.



“ABD teknik heyeti ile görüsmelerimiz basladi, su an için alinmis herhangi bir karar yok”

Afganistan’in Asya kitasinin kalbi oldugunu dile getiren Bakan Akar, sunlari söyledi:

“Son derece kritik öneme sahip olan bir ülkedir. Türkiye ile Afganistan arasinda köklü, tarihi ve kültürel baglar bulunmaktadir. Nitekim bu yil Türk-Afgan diplomatik iliskilerinin 100. yilidir. 1921’de Türk-Afgan ittifak anlasmasinda da ifade edildigi gibi iki ülkenin kaderi ve saadeti birbirinindir. Dolayisiyla Türkiye her zaman kederde ve kivançta bir ve beraber oldugu Afganistanli kardeslerimizin baris, güven ve istikrar içinde yasamasi için büyük bir gayret sarf etmistir. Birlesmis Milletler kararlari çerçevesinde 2002’de ilk göreve baslandigi andan itibaren uluslararasi güvenlik yardim kuvvetine, 2015’ten itibaren de NATO’nun Kararli Destek Misyonu’na katki saglamayi sürdürüyoruz. TSK mensuplarinin ve Türkiye’den gelen diger bakanlik ve kurumlara mensup arkadaslarimizin basarilari da oradaki uluslararasi kamuoyu tarafindan büyük bir hayranlikla izlenmektedir. Halihazirda Kabil Egitim Yardim Danismanlik Komutanligi’ni biz yürütmekteyiz. Bugüne kadar elde edilen kazanimlarin korunmasi ve bu kapsamda 6 yildir sürdürmekte oldugumuz uluslararasi havalimani isletilmesi sorumlulugunun gerekli sartlar saglanirsa tarafimizdan devam ettirilmesi söz konudur. Bu konuda görüsmeler devam ediyor. Bu hususu diger ülkelerle beraber nasil yapabiliriz çalismasi yapiyoruz. Bu kapsamda ABD teknik heyeti de bugün su anda bakanligimiza geldi ve görüsmelerimiz basladi, devam ediyor. Su an için alinmis herhangi bir karar yok. Mevcut personelimizin disinda bölgeye giden personelimiz bulunmamaktadir. Ülkemiz ve Afganistan’in menfaatleri için uygun sonuç elde etmek istiyoruz. Amacimiz Afgan kardeslerimizin güvenlik, huzur ve refahi için katkilarimiza devam etmektir.”

“Yunan komsumuzun beyhude silahlanma çabalarinin en büyük zararinin Yunan halkina olacagi görülmeli, bilinmelidir”

Milli Savunma Bakanligi olarak Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada tüm sorunlarin uluslararasi hukuka uygun olarak barisçil yöntemlerle iyi komsuluk iliskileri içerisinde çözülmesinden yana olduklarina isaret eden Akar, sunlari kaydetti:

“Ege, Dogu Akdeniz ve Kibris’taki sorunlarin da diyalog yoluyla çözülmesi gerektigine samimiyetle inaniyoruz. Bu kapsamda Yunanistan ile istisari görüsmeler ve NATO arastirma toplantilarinin yani sira güven artirici önlemler çerçevesinde 4. toplantinin 1. bölümünü video konferans yöntemiyle gerçeklestirdik ancak muhataplarimizi müteakip toplanti için Ankara’ya bekledigimizi de bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bizler daima pozitif gündeme odaklanmak istiyoruz. Ama maalesef kimi zaman Yunan muhataplarimizin provokatif eylem ve söylemleri ile karsilasiyoruz. Örnegin 1988 yilinda karsilikli olarak yaptigimiz mutabakat var. Mutabakata göre turizm nedeniyle 15 Haziran-15 Eylül tarihleri arasinda ve milli günlerimizde tatbikat ve bunun gibi faaliyetler yapilmasina dair. Maalesef buna uyulmadigini görüyoruz. Ayrica Yunan komsumuzun beyhude silahlanma çabalarinin en büyük zararinin Yunan halkina olacagi görülmeli, bilinmelidir. Yunan halkinin kaynaklari bosuna harcanmamalidir. Baris ve istikrar için en dogru çözümün birbirimizin hakkina ve hukukuna riayet edilmesi ve böylece iliskilerin gelistirilmesiyle mümkün olacagi da anlasilmalidir. Her zaman belirttigimiz gibi biz bu cografyanin zenginliklerinin uluslararasi hukuk çerçevesinde adil bir sekilde paylasilmasindan, baris içinde müreffeh bir gelecegin birlikte insa edilmesinden yanayiz. Bizim kimsenin hakkinda, hukukunda ve topraginda gözümüz yoktur. Ancak Kibris dahil mavi vatanimizdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararliyiz ve çok sükür buna muktediriz. Ayrica bölge barisina katki saglamak amaciyla basta Misir olmak üzere ilgili ülkelerle çalismalarimiz devam etmektedir. Sonuç olarak TSK personeli Birlesmis Milletler, NATO, Avrupa Güvenlik ve Isbirligi Teskilati, AB bünyesinde Suriye’de, Irak’ta, Azerbaycan’da, Libya’da, Katar’da, Kosova’da, Bosna’da, Somali’de ve Afganistan gibi daha birçok cografyada omuzlarindaki sanli bayragi atalarindan aldigi ilhamla ve gururla tasimaktadir.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile